İzmir, inşaatta en parlak dönemini yaşayacak!
Özdeker İnşaat'ı, ağabeyi Mustafa Özdeker ile birlikte zirveye taşıyan Erdinç Özdeker, başarılarının sırrını, sürekli yeniliğe açık olmak, kentin ihtiyaçlarını belirleyip buna uygun projeler üretmek ve müşteriye sadece satış değil, satış sonrasında da hizmet vermek olarak özetliyor.
Özdeker İnşaat'ı, ağabeyi Mustafa Özdeker ile birlikte hızlı ama edim adımlarla zirveye taşıyan Erdinç Özdeker, başarılarının sırrını, sürekli yeniliğe açık olmak, kentin ihtiyaçlarını belirleyip buna uygun projeler üretmek ve müşteriye sadece satış değil, satış sonrasında da hizmet vermek olarak özetliyor.
Harmadalı'da, Marka 333 ve Marka City projeleriyle bölgeye 100 milyon liralık yatırım yapan, Özdeker İnşaat, önümüzdeki birkaç yıl içinde Karşıyaka, Osmangazi ve Yeşilova'da gerçekleştireceği 100 milyon liralık yeni yatırımla kentin geleceğine olan güvenini ortaya koyuyor.
Özdeker İnşaat olarak sektörde 53 yılı geride bıraktınız. Böyle rekabetçi ve zorlu bir sektörde istikrarlı büyümeyi nasıl başardınız?
Erdinç Özdeker:Özdeker İnşaat, 1963 yılında babam Osman Özdeker tarafından kuruldu. Karşıyaka merkezde konut ağırlıklı olarak sektörde çalışmalarımız başladı. Ben 1990 yılında şirkete dahil oldum. Ağabeyim Mustafa Özdeker ile birlikte çalışmalarımızı yürütüyoruz. 2001 yılından itibaren de Torbalı, Kemapaşa, Pancar ve son dönemde başladığımız Tire gibi bölgelerde sanayi yapıları yapmaya başladık. İzmir'de Karşıyaka'nın yanı sıra; Bornova, Çeşme ve Çiğli gibi farklı lokasyonlarda inşaatlar yaptık. Şu anda Katip Çelebi Üniversitesi'ne çok yakın konumda olan Harmandalı mevkiinde 1+1 ve 2+1 daire tiplerinden oluşan toplam 338 konutluk Marka 333 projemizin ikinci etabına devam ediyoruz. Yine aynı bölgede olan ve 3 + 1 dairelerden oluşan Marka City projemize de başladık. Bu bölge, gerek ulaşım olanaklarının kolaylığı, gerekse de üniversite ve hastanelere yakınlığıyla da prestijli bir konumda.
-Yeni yatırımlar için ne tür bir planlama yapıyorsunuz?
Erdinç Özdeker: Marka City projemizde daha geniş ev almak isteyen insanların beklentilerine cevap vermek için 3 + 1 ağırlıklı 275 konut yapacağız. Ailelere dönük bir konsept hazırlıyoruz. Geniş sosyal donatıları da olacak. Güvenlik, havuz, spor tesisleri, sinema salonu, kreş gibi imkanlar sunacağız. Toplam 16 bin metrekarelik bir arsa üzerinde yer alacak. Marka City 40 milyonluk bir yatırımla yaşama geçecek. Marka 333 ise 60 milyon TL. gibi bir yatırım maliyetine sahip. Bu bölgede yeni projeler de yapmak istiyoruz. Medical Park Hastanesi civarında 400 - 450 konutluk bir projeyi yaşama geçirmek istiyoruz. Osmangazi'de 56 daire, Yeşilova' da ise 250 dairelik projelerimiz olacak. Toplamda 200 milyon liralık bir yatırım yapacağız.
-İzmir'de son dönemde inşaat sektörü, yeni arsa üretilememesi nedeniyle kentin kuzey aksına doğru ilerlemeye başladı. Bu değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Erdinç Özdeker: Evet. İzmir'de konut projeleri son dönemde yeni arsa ihtiyacından dolayı kuzeye doğru kaymaya başladı. Çandarlı Limanı, tüp geçit projesi, eğitim kurumları, sanayi bölgelerinin bu bölgede toplanması da burada önemli rol oynuyor. Biz de şirket olarak, buradaki ihtiyaca cevap verecek şekilde bir yatırıma imza atarak Marka 333 projesini yaşama geçirdik. Yüzme havuzları, spor salonları, açık-kapalı otopark, 24 saat güvenlik hizmetinin olduğu projemizde birinci etabı tamamladık ve yaşam başladı. Şu an ikinci etabımızın lansman satışındayız. Birinci etapta 110 ikinci etapta ise 128 daire olacak. 2'nci etabı Aralıok 2017'de teslim edeceğiz. İzmir'in farklı bölgelerinden konut satın alanların yanı sıra; Ege Bölgesi'nden farklı şehirlere ve İstanbul'a da satışlar yaptık. Konut satın alanların % 60'ı yatırım amaçlı. Birinci etaptan daire alanlar bir yılda % 25 civarında kar elde ettiler.
-Türkiye'de 1+1 dairelerin en fazla yapıldığı ve satıldığı şehir İzmir. Konut sektörünün İzmir'deki gelişimi ve tüketici tercihleri için neler söylersiniz?
Erdinç Özdeker: İzmir'de 1+1 daire konsepti geç başladı. Son 6 - 7 yılda yapılmaya başlandı. Bazı bölgeler için hala bu ihtiyaç devam ediyor. İzmir'de insanlar merkeze yakın oturmak istiyor. Metro ve diğer ulaşım olanaklarının yaygınlaşmasıyla şehir merkezine uzak bölgelerde de konut projeleri birbiri ardına geliyor ve ilgi görüyor. İzmir kaliteli iç göç alıyor. İstanbul'a uçakla 1 saat, kara yoluyla da 4 saatte varılacak. Bildiğiniz gibi İstanbul'da yaşam her geçen gün zorlaşıyor. İzmir'e yakın zamanda bir göç bekleniyor. Ama hala bunun biraz daha vakti olduğunu düşünüyorum. Konut kredilerinde faizlerin düşmesini sektör adına olumlu olarak görüyorum. İnşaat piyasasının ve ona bağlı diğer sektörü canlandırması için önemli bir gelişme. Şu anda uygun fiyatlı olan 1 + 1 ve 2 + 1 daire tiplerinde satış yaptığımız için bu durum bizi çok etkilemedi. Faizlerin düşmesiyle birlikte ev almayı erteleyenler de yeniden hareketlenmeye başladı. Yılın son çeyreğinde ekonomi istikrarlı giderse piyasaların sektör açısından daha da canlanacağını düşünüyorum.
Deprem kuşağı üzerinde bulunan İzmir'de, kentsel dönüşüm de gündemdeki sıcaklığını korumaya devam ediyor. İzmir sizce bu konuda hangi aşamada? Kentsel dönüşüm projelerinde yer almayı düşünüyor musunuz?
Erdinç Özdeker: Kentsel dönüşümde şu anda mevcut olan, 'eskiyi yık, yenisini yap' uygulaması bana göre doğru değil. Ada bazında planlama yapılmalı. Kent merkezinde sosyal donatıların da yer aldığı, dikine binalar yapılmalı. Kent merkezi dışında ise yatay projeler yapılmalı. Bu konuda belediyelerin yatırımcıların önünü açıp uygun ortam yaratması gerekiyor. Hem nitelikli, hem de sosyal yapılara ihtiyacımız var. Dönüşümün ilk aşamada gecekondu bölgelerinde, daha sonra kent merkezinde yapılması gerektiğini düşünüyorum.
İzmir'de konut fiyatlarının yüksek olduğu görüşüne katılıyor musunuz?
Erdinç Özdeker: İzmir'deki konut fiyatları, arsa fiyatlarının yüksek olması nedeniyle artıyor. En karlı yatırım aracı hala gayrimenkul olarak görülüyor. Eğer arsayı pahalıya alırsanız, evleri de ucuza satamazsınız. İnşaat firmalarının maliyetleri de yükseliyor. Biz de şirket olarak uzun süredir zam yapmadık. Düşük faizli kredilerle satış yapıyoruz. Şu andaki fiyatlar maliyetlere göre uygun seviyede. Alım yapmak için iyi bir dönem, çünkü yılbaşından sonra fiyatlar artacaktır.
- İzmir'i genel anlamda değerlendirirseniz, kentte en çok neyin eksikliğini görüyorsunuz?
Erdinç Özdeker: İzmir, sanayi kenti olmasından çok bir kültür ve turizm kenti olmalı bana göre. Kentimiz sağlık turizmi, kongre turizmi gibi alanlara yönelmeli. Yabancı turiste, kentimiz tanıtılmalı. Türkiye denince genelde İstanbul akla geliyor. Ev almak isteyen yabancılar da, İstanbul'u tercih ediyor. İzmir'de yabancı konut satışlarını hareketlendirecek tanıtım faaliyetleri ve yatırımların artması gerekiyor.
- İnşaat sektöründe kalıcı marka yaratabilmeyi, tüketicide güven duygusunu koruyabilmeyi ve marka bilinirliğini sağlamayı nasıl başardınız?
Erdinç Özdeker: Sektörde 53 yıldır Özdeker olarak itibarlı bir marka konumundayız. Bunun başlıca nedenleri de, her dönem yeniliklere açık olmamız. İhtiyaçları önceden tespit edip ona göre yatırımlar yapmamız. Satış sonrası hizmetler, ekip çalışması ve güven duygusu oluşturmamız sektördeki yerimizi sağlamlaştırmamızda önemli etken oldu.
- İş yaşamına atılacak gençler ve genç girişimciler için ne tür önerileriniz olur?
Erdinç Özdeker: Gençler, üniversitede okurken mutlaka bir işyerinde staj yapsınlar ve çalışma hayatını tecrübe etsinler. Mezun olduktan sonra öncelikleri alacakları maaş değil, edinecekleri tecrübe olsun. Mutlaka kendilerini geliştirip bir konu hakkında uzmanlaşsınlar, aranan eleman olmaya çalışsınlar. Türkiye'nin nitelikli ara elemana ihtiyacı var. Bu bütün sektörler için geçerli. Meslek lisesi mezunlarına iş garantisi verilmeli. Meslek liseleri, üniversite ve sanayi firmaları birlikte hareket etmeli. İzmir'de hem işsizlik var, hem de firmalar çalıştıracak nitelikli ara eleman bulamıyor. Bu bence büyük bir tezat.
Gözlem