İzmir Körfezi Geçiş Projesi sit alanına mı yapılıyor?

Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün  İzmir  Körfezi Geçiş Projesi, İzmir Kuş Cenneti olarak da bilinen Gediz Deltası’ndaki flamingoların yaşam alanlarını tehdit ediyor. Altı şeritli yol ve tren yolunu içeren proje planı uygulandığı takdirde koruma altındaki binlerce hektarlık sulak alan ve birinci derece doğal sit alanı yok farz edilmiş olacak.

Projenin yapılması öngörülen bölge flamingonun Türkiye ve tüm Akdeniz’deki en önemli kışlama alanı. Her yıl on binden çok flamingoya ev sahipliği yapan alan, uluslararası ölçekte “Önemli Doğa Alanı” olarak tanımlandı.

Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan proje diğer bir doğal sit alanı olan Narlıdere’den başlayıp Gediz Deltası sulak alanını ikiye böldükten sonra Sasalı kavşağına bağlanıyor. Proje için öngörülen yer çok sağlıklı bir kıyı sulak alanı ve bu yüzden flamingolar başta olmak üzere tepeli pelikan ve diğer kıyı kuşları on binlerce yıldır burada yaşıyor.

Doğa Derneği Başkanı Dicle Tuba Kılıç “İçinden tüp geçit geçen yüzlerce metropol var dünyada. Fakat içinde flamingoların yaşadığı dünyadaki tek şehir İzmir. Bu nedenle, İzmir’in yanı başındaki kuş cenneti, şehrin gelişimi önünde bir engel değil, İzmir kimliğini dünya ölçeğinde duyurmak için büyük bir fırsat” dedi. Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kuş cenneti kentin gelişiminin önünde bir engelmiş gibi görünüyorsa bu durumun sorumlusu elbette flamingolar değil, karar vericiler. Parayla dünyanın tüm şehirlerine tüp geçit yapabilirsiniz, fakat ne kadar paranız olursa olsun flamingoları bir şehre zorla konduramazsınız. İzmir, elindeki paha biçilmez değeri görmeli, şehrin kimliğini ve politikalarını körfezin bu benzersiz doğal zenginliğini koruyarak geliştirilmeli.”

Sözcü/ Tuba Kılıç

Haber Milliyet Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;

Uzmanlar ‘Kuş Cenneti’ olarak bilinen Gediz deltasından geçen “İzmir Körfezi Geçiş Projesi” nin kuş türlerinin neslinin tükenmesine yol açacağını ileri sürdü...

Türkiye’deki kuş türlerinin en önemli konaklama alanı olan, her yıl on binden fazla flamingoya ve kuş türüne ev sahipliği yapan İzmir Gediz deltasındaki Kuş Cenneti, uluslararası ölçekte “Önemli Doğa Alanı” olarak tanımlanmış durumda. Kara Yolları Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan proje diğer bir doğal sit alanı olan Narlıdere’den başlayıp Gediz deltası sulak alanını ikiye böldükten sonra Sasalı kavşağına bağlanıyor. Doğa Derneği uzmanları, proje alanının Google Earth gibi uydu programlarından bile yeşil kıyı bataklıkları arasında kolayca görülebilecek binlerce flamingonun beslenme alanı olduğunu, yaklaşık yirmi yıldır yapılan Kış Ortası Su Kuşu sayımlarında bu kuşların kayıt altına alındıklarını ve bu verilerin tamamının karar vericilerin elinde olduğunu ifade ediyor. Konu hakkında açıklama yapan Doğa Derneği Başkanı Dicle Tuba Kılıç şunları söyledi:

‘Flamingolar gelmez’

“İçinden tüp geçit geçen yüzlerce metropol var dünyada. Fakat içinde flamingoların yaşadığı dünyadaki tek şehir İzmir. Parayla dünyanın tüm şehirlerine tüp geçit yapabilirsiniz, fakat ne kadar paranız olursa olsun flamingoları bir şehre zorla konduramazsınız.”

Doğa Araştırmaları Derneği Başkanı Osman Erdem ise projenin Kuş Cennti’ne ciddi zararlar vereceğini belirterek, şunları söyledi: “Hukuki açıdan değerlendirmek gerekirse alanın önemli kısmı doğal sit alanı içerisinde kalmakta. Bir kısmı ise sulak alan ekosistemi olarak tanımlanmış. Doğal sit alanlarında herhangi bir faaliyeti yapabilmek için mutlaka Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonu’nun izni gerekir.”

‘Yaşam alanları yok olacak’

Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı HASAN Topal ise şunları söyledi:

“Proje su alanları içinde bölücü bir engel oluşturuyor. Ayrıca köprü ayaklarının da kuşların yaşam alanlarını tehdit altında. Bölgede çok sayıda kuş türü var. Kuşlar, körfezin bütününde yaşamlarını sürdürüyorlar. Bu proje oradaki doğal hayatı tehdit ediyor. Yaklaşık 3,5 milyar liralık bir bütçesi var projenin. Bu tür ulaşım projeleri çevrelerindeki doğa koruma alanlarını yapılaşma tehditi ile karşı karşıya bırakır. Bunu yapılması bu doğal alanı ilerde yapılaşmaya açmak demektir.”

Milliyet/ SERAY YALÇIN