İzmir Mavişehir'de imar planı değişti, arsalar birleştirildi!
İzmir’in en değerli bölgesi Mavişehir’e el atan AKP’li müteahhit Mehmet Cengiz için imar planları değiştirildi, arsalar birleştirildi.
İşadamı Mehmet Cengiz, gözünü şimdi de İzmir’e dikti. Cengiz İnşaat, İzmir’in gayrimenkul değeri en yüksek yerlerinden olan Karşıyaka’nın Mavişehir Mahallesi’ndeki arsaları ele geçirdi. Şirket, mahalledeki dokuz adada toplam büyüklüğü 800 bin metrekareyi aşan arsaları, TOKİ ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün açtığı ihalelerde çok uygun rakamlar ile satın aldı. Ardından büyük avantajlar sağlayan imar planı değişiklikleri geldi.
YEŞİL ALANA YAPILAŞMA İZNİ VERİLDİ
Buna en çarpıcı örnek deniz kenarındaki 25721 ve 25703 no’lu ada parsellerinde göze çarptı. Cengiz İnşaat önce 25703 parsel numaralı 20 bin 555 metrekarelik zemini bataklık olan arsayı Ceylan İnşaat’tan 1 Milyon TL’ye satın aldı. Daha sonra sıra yan taraftaki 23 bin 113 metrekarelik 25721 numaralı parsele geldi. Ancak bir pürüz vardı, burası imar planına göre yeşil alandı ve en ufak yapılaşma bile imkansızdı. Yetkili makamlar harekete geçti, yeşil alan, rekreasyon alanı ilan edildi.
Böylece bu aşamada yüzde üç oranında imar olanağı doğdu. Bu ilanın ardından satış ihalesine çıkıldı. Cengiz İnşaat burayı da 4.5 milyon TL’ye satın aldı. Ardından yan yana olan iki bitişik arsa tek parsele dönüştü. Daha sonra, rekreasyon alanını da kapsayan bölge, toplu konut alanı ilan edildi ve yeni imar planı yapıldı. Sadece iki katlı konutların yapılabildiği bölge için gökdelenlerin, alışveriş merkezlerinin yolu açıldı. Cengiz İnşaat’ın ortalama 5 milyon TL’ye mal ettiği arsanın değeri, yüz misli artarak 500 milyon TL’ye yükseldi. Bir başka ifade ile Mehmet Cengiz 1 koydu, 100 aldı. Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı. Cengiz İnşaat ve devlet yetkilileri, Karşıyakalılar’ın hukuk mücadelesi ile karşılaştı. Çevre Bakanlığı’nın hazırladığı imar planı mahkemelik oldu.
KUŞ CENNETİ’NDE KUŞLAR YOK OLACAK!
İzmir 2. İdare Mahkemesi “Bölgede yeni yapılaşma öngörülmesi, kıyı düzenlemesi genelinde planlama ve tasarım vizyonunun geliştirilmemiş olması, alanın kamusal kullanıma dönük planlanması gerekliliği, zemin yapısına ilişkin bilimsel veri bulunmaması, diğer alanların Gediz Nehri’ne yakınlığı nedeni ile sorunlu olması, mevcut yoğunluğu artırması…” gerekçesiyle planı iptal etti. İptal kararı üzerine İzmir Valiliği temyiz için Danıştay’a başvurdu. Danıştay 10. Dairesi, mahkeme kararını, eksik inceleme gerekçesi ile bozdu. Danıştay bozma kararı ile birlikte yürütmeyi durdurma kararını da kaldırdı. Belediyeden ruhsat alan şirketler yargı sürecinin tamamlanmasını beklemeden inşaat faaliyetlerine devam etti. 24 Ekim 2015’te davayı tekrar gören İzmir 2. İdare Mahkemesi ilk kararının arkasında durdu. İmar planı ortadan kalkınca, söz konusu yapılar kaçak yapı konumuna düştü. İmar rantında son sözü Danıştay 10. Dairesi söyleyecek. İmar planı hayata geçerse bölgenin doğal yapısı da bozulacak. Çünkü Gediz Nehri ile denizin birleştiği noktada Kuş Cenneti var. Burası yapılaşmaya açılırsa onlarca türden oluşan binlerce kuşun doğal yaşam alanı yok olacak.
Her yağışta su basıyor rantçılar aldırmıyor
Mavişehir Mahallesi’nin kıyı kesimleri aşırı yağışlarda sular altında kalıyor. Kıyı Kanunu’na göre, imar planları hazırlanırken, kıyı kenar çizgisinin mutlaka belirlenmesi gerekiyor. Fakat hazırlanan planda, Gediz Nehri ile denizin birleştiği geniş bir alan kara parçası olarak gösteriliyor. Sulak alan olan yerlere deniz dolgusu yapılacak, üzerine de gökdelen inşa edilecek. Nitekim bazı şirketler bu alanda yapmayı amaçladığı binaların proje tanıtımına bile başladı. Yapılaşmaya kapalı olan bölge aynı zamanda Doğal sit Alanı.
‘Hukuk devleti miyiz yakında göreceğiz!’
Hülya Yalçın (Mavişehir Çevre Platformu Kurucusu): Bilirkişi heyetinin mahkemeye vermiş olduğu raporda, söz konusu kıyı alanlarında zemin balçık olduğu için inşaat yapılamaz. Bilime ve yargı kararlarına rağmen balçık bölgede 40 katlı binalar yapılması için imar planlarını yürürlüğe koydular. Orada binlerce kuş var. Kuş Cenneti göz göre göre yok edilecek. Tabiatta o deltayı bozmak kolay, bir daha yenisini koymak zor. Neyse ki davayı kazandık. Bakalım Danıştay ne yapacak? Şu an en çok merak ettiğim şudur: Hukuk devleti miyiz, değil miyiz? Bunu yakında göreceğiz.
‘Teknolojinin gücü doğayı yenemez’
Prof. Ahmet Ercan (Türkiye Jeofizik Kurumu Derneği Onursal Başkanı): Mavişehir’de konutlar kayalar üzerine değil, dolgu üzerine inşa edilmişler. Zemin yapısı jöle gibi. İzmir Körfezi göçüntü alanıdır. İki ana fay kırığı vardır. Kuzeydeki ana kırık Bornova, Bayraklı, Alaybey, Karşıyaka, Mavişehir, Çiğli yönünde uzanır. Buralarda yerin sallanım değeri ölçüldü, yaklaşık 4 saniye çıktı. Bu veri jeofizik açısından çok katlı yapıların yapılmaması gerektiğinin kanıtıdır. İzmir’de merkez üssü 6.5 büyüklüğünde deprem olacak. Burası aman ha sakın inşaat yapmayın denilecek bir yer. Teknolojinin gücünün doğayı yenmesi mümkün değildir. Burası yeşil alan olmalı.
Sözcü/ Gökmen Ulu