23 / 11 / 2024
fuzul

İzmir turizm anlamında nasıl gelişir?

İzmir turizm anlamında nasıl gelişir?

Gözlem gazetesi köşe yazarı Güman Kızıltan bugün ki köşe yazısında '' Turizmde İzmir nasıl gelişir? '' başlığını ele alıyor. İşte Güman Kızıltan 'ın köşe yazısı;




İzmir Türkiye'de turizmin ilk hareketlerinin başladığı şehrimizdir. O kadar ki Türkiye'ye gelen bütün devlet misafirleri İstanbul ve Ankara'dan sonra mutlaka İzmir'e gönderilir. Efes ve Bergama yanında, Kuşadası ziyaretleri yaptırılarak uğurlanırlardı. Kimler mi? 


Başbakanlar, krallar. İran Şahı,Kraliçe Elizabeth'ten tutun her türlü devlet misafirleri. Peki. niçin İzmir'e getirilirlerdi? Bunun cevabı. Antalya'da otel yoktu. İstanbul zaten geliş limanı idi. Geriye Efes kalıyordu, Kuşadası'nın biraz gelişmiş birkaç oteli yapılmıştı. Tusan, İmbat ve Kısmet dışında başka otel yoktu. 

Daha sonra ne oldu? Antalya sahil planlaması ve arazi tahsisleri gündeme geldi, bu arada teşvikler çıkarıldı. Tahsislerle birlikle, teşviklerle adeta yapılacak yatırımların müteşebbislerinin cebine de hibe paralar verildi. Nedeni ise, turizm yatırımları öyle kolay yatırımlar değildir. Geç amortisman olur, pahalı gelinlerinin yanında da. reklam ister, özel anlaşmaların arenasıdır. Bu arada da devlet teşvikleri olmadan da dünyanın hiçbir ülkesinde turizm başlamamıştır ve gelişmesi mümkün olmamıştır. 

izmir geriledi Daha sonra ne oldu?  İzmir  neden daha geriledi değil gecikti. Çiinkii Antalya'da sahillerin büyük kısmı devlete aitti. Araziler kolayca planlandı, tahsise çıkıldı. Güçlü sermayelere verildi. Teşvikler sayesin de de iş gelişti. Antalya yatırımlara kavuşarak turizmde gelişmesini sağladı. İzmir'e gelince; bu şehrimizde sahil arazilerinin çoğu "özel sektöre" aittir ve pahalıdır yatırım için. Hiçbiri teşvik kapsamında değildir, onun için bütün yatırımcılar İstanbul'a, Antalya'ya gözlerini diktiler. Ucuz maliyetlerle tesisleri yaptılar. Bir önemli neden. Antalya turizminin uzun bir yaz döneminin oluşudur. Böylece İzmir bu nedenlerle gecikmelere uğradı ve teşviklere de hiç mi hiç layık görülmedi. Bu arada iktidar değişikliklerinde de AKF iktidarı maalesef İzmir'in '"CHP" lokal iktidarına yardımcı olmadı. Ne sanayide, ne turizmde, ne tarımda her yönden gayretsiz bırakıldı. Bu iş bugün de ortadadır. 

İzmir'de ki birtakım çevreler iktidar yalakalığı ile bu gerçekleri inkar etmekte maalesef birlik beraberlikle aşama formülleri üreteceklerine, Büyiikşehıi ve Başkanını suçlamaktadırlar. Yok, tanıtım yapılmıyor, reklamlara iştirak edilmiyor? Kordondaki restoranlar kontrol edilerek turizme uygundur plaketi takılmıyor vs. Bunlar hepsi olabilir ama işin esası "teşvik"tir. 


Özel turizm politikalarıdır, sektörün işbirliği ve ortak fon kurmalarıdır, Ticaret mer- kezlerinin ve ana ticaret dükkânlarının bulunduğu caddelerin ışıklandırılması ve giin içindeki temizliklerinin, kurulacak cadde dernekleri ile ıslahı ve belediye ile ortak ışıklandırılmaları ve temizlenmeleridir. Ama esnafın ise, hiç bir hareketi ve iştiraki görülmemektedir Bunlar işin teferruatlarıdır ama mükemmeliyetler ayrıntılarda gizlidir. Alın size örnek, İtalya'da Roma'da dünya futbol şampiyonası yapıldı. Her lokanta, kafe ve eğlence yeri "uzun vade kredilerle" teşvik edildi. Yenilendi, ana caddelerin dernekleri vardır, bayramlarda, seyranlarda, yılbaşı ve özel günlerde bu dernekler oraları ışıklandırdı, hareket ve bereketlendirdi. Belediyelerle ortak bütçe yaptılar, iştirak ettiler. Gelin bakalım bizde bu şuur var mı? Varsa devlet versin, devlet temizlesin, Ben bir kuruş fon yaratıp sarf etmeyeyim, Atalarımız ne demişler. "Ne ekersen, onu biçersin." Turizm ise ekerken de bakarken de hep ihtimam ve emek ister. Teşvik ister, tecrübe ve görgü bilgi ve ihtisas isler. Hükümet ve yerel yönetimler yanında, sektörün de hep beraber ortak akılda birleşmeyi gerektirir. 

Gecikmeyi ve yanlışı ise hiç sevmez. Bir hobi ve insan zevkine ve yaşamına hitap eder. 


Gözlem


Geri Dön