'İzmir'de ÇED süreci durdurulmalı, çöp tesisi yeri değişmeli'

Jeoloji Mühendisleri Odası  İzmir  Şubesi Başkanı Alim Murathan, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Yamanlar dağı eteklerine yapmayı planladığı, Katı Atık Bertaraf Tesisi ve depolama alanı yerinin yeraltısuyu ve yüzey suyu kaynakları üzerinde bulunduğunu, kirlenme olasılığı nedeniyle risk taşıdığı için yanlış olduğunu söyledi. Bu suların Koyundere, Uludere ve Çiğliler tarafından kaynak suyu olarak kullanıldığını belirten Murathan, tesisin ÇED sürecinin durdurulaması, yerinin değiştirilmesini önerdi. Murathan, Büyükşehir Belediyesi talep ederse buldukleri sorunsuz yeni tesis alanını bildireceklerini açıkladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ÇED süreci devam eden Yaman Dağı eteklerinde yapılacak Katı Atık Bertaraf Tesisi’yle ilgili Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Alim Murathan’dan çarpıcı açıklama ve iddialar geldi. Murathan, düzenledii basın toplantısında planlanan katı atık tesisi ve depolama sahasının yer altı suyu ve yüzey suyu kaynaklarının üzerinde bulunduğunu söyledi. Bölgedeki yer altı sularının beslenme havzasını da oluşturan bu alandan ve yakın çevresinden çıkan yer altı su kaynakları ile Karşıyaka, Çiğli, Ulukent, Koyundere’de bulunan onbinlerce insanın damacanalarla içme suyu sağladığını belirten Murathan "Katı atık çöp depolama tesisi alanında oluşacak bir kirlilik bölgedeki tüm yer altı sularını kirletecektir. Bu tespitler İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü’nce yaptırılan etüt raporunda yeralıyor. Koyundere’de günde 240 tonluk depoyu dolduracak su akışı var. Koyundere’de 150 çeşme var. Bölge sakinleri damacanalarını bu kaynak suyuyla dolduruyor. Evka-5’de buranın üst kısmından gelen suyu kullanan vatandaşlar var. Katık atık depolama sahasından 5 kilometre uzaklıktakı bu suların kirlenme riski var. Çünkü çöp depolamla sahası bu su toplama havzasının tüm üstünde yeralıyor" dedi.

YER SEÇİMİ RİSKLİ

Murathan, katı atık bertaraf tesis alanı ve giren çöplerin ayrıştırma sonrası kalanının yüzde 20’sinin depolanacağı sahasının yer seçiminin son derece riskli olup, depolama için uygun olmadığını söyledi. İzmir’in zaman kaybetmemesi için projenin ÇED sürecinin durdurularak, yerin mutlaka değiştirilmesi gerektiğini belirten Murathan, "ÇED süreci devam ediyor söylemiyle süreç geçiştirilemez. Belediye yetkilileri, tesisin en gelişkin teknoloji kullanarak yapılacağı, buradaki atıkların tehlikesi olmayan (inert) atık niteliğinde olacağı, sızdırmazlığın mühendislik önlemleriyle sağlanacağı, ayrıca etkin bir denetim sistemi olacağı söylüyor. Ancak, dünyada pek çok ülkede yapılan son bilimsel araştırmalarda inert atıklarında suya geçmesi durumunda suları kirlettiğini ve sağlık açısından tehdit oluşturduğu ortaya koyulmuştur. Dolayısıyla inert atıkların tehlike içermediği bilimsel gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Diğer yandan atık depolama sahasında mühendislik önlemleriyle yapılacak sızdırmazlık- geçirimsizlik örtüsünde olası bir kaçak durumda ne olacaktır. Böyle bir risk almaya değer mi?" dedi.

GEÇİRİMSİZLİK SAĞLANMAZSA YERALTI SULARI KİRLENİR

Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin 2013 yılında bölgedle yaptığı ön incelem sonrasında İzmir Büyükşehir Belediyesinden bölgedeki yeraltı sularının durumu ile ilgili etüt raporu hazırlanmasını talep ettiklerini belirten Murathan, İZSU Genel Müdürlüğü’nün bunun üzerine ayrıntılı bir hidrojeolojik etüt raporu yaptırdığını söyledi. Murathan, "Hazırlanan etüt raporunda özetle; depolama sahasında yeraltı su seviyesinin yüzeye çok yakın (1 metre civarında) olduğu, bu alanın yeraltı suyu drenaj alanının üst kotlarında bölgenin yeraltı suyu kaynaklarının beslenme sahasını oluşturduğu, depolama alanı ve yakın çevresinde küçük debili çok sayıda yeraltı suyu kaynağı çıkışı olduğu, bu kaynaklardan da Karşıyaka, Çiğli, Ulukent ve Koyunderede yaşayan insanların damacanalarla içme suyu sağladığı ve depolama sahasında geçirimsizliğin - sızdırmazlığın sağlanamaması durumunda yeraltı sularının kirleneceği belirtilmiştir" dedi.

RAPOR EKSİK BİLDİRİLDİ

Murathan, rapor sonrası Büyükşehir Belediyesi Atık Yönetimi Daire Başkanı’nı ziyaret ettiklerini bu alanın depolama için uygun olmadığını ve raporun dikkate alınması gerektiğini bildirdiklerini söyledi. TMMOB İzmir İKK’nın İzmir Büyükşehir Belediyesinden depolama sahasının olduğu bölgeyi kapsayan hidrojeolojik etüt raporu talep edildiğini belirten Murathan "Büyükşehir Belediyesi ise mevcut raporu eksik göndererek raporun sonuç ve öneriler kısmını TMMOB’dan saklamıştır. Odamız tarafından konunun önemi dikkate alınarak yeni İZSU Genel Müdüründen de randevu talep edilmiş, yaklaşık 1 ay geçmesine karşın Odamıza randevu verilmemiş henüz görüşme gerçekleşmemiştir. Odamız bu gelişmeleri ve süreci dikkate alarak proje hakkında yeterince bilgisi olmayan ve Büyükşehir Belediyesince de bilgilendirilmeyen İzmir kamuoyunu bilgilendirilmesine karar vermiştir" dedi.

BİZ YER BULDUK KOCAOĞLU TALEP EDERSE SÖYLERİZ

Öte yandan Alim Murathan katı atık bertaraf tesisi yapılması için sorunsuz bir bulduklarını da açıkladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Belediye Meclisinde ve basına yaptığı birçok açıklamada katı atık-çöp depolama sahası seçiminde yer sorunu yaşadıklarını, daha uygun yer bulamadıklarını birçok kez söylediğini belirten Murathan, "İzmir’de katı atık depolama sahalarına yönelik uygun yer bulunamaması sorunu yoktur. Sorun; İzmir Büyükşehir Belediyesince konunun uzmanları, bilim insanları, meslek odalarıyla işbirliği yapılmaması ve böyle bir arayışın içinde olunmamasıdır. Sayın Kocaoğlu tarafından Odamıza bir talep geldiğinde İzmir’in atık depolama sahası yer sorununu sorunsuz olarak çözeriz" dedi. Murathan, gerek jeolojik açıdan geçirim sorunu olmayan gerekse mülkiyet sorunu yaşanmaycak yer bulduklarını ancak bunu kamuoyuna değil, talep gelmesi halinde Başkan Kocaoğlu’na söyleyeceklerini belirtti. Murathan, 1 ay önce İZSU Genel Müdürlüğü görevini de üslenen Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Fügen Selvitopunu da ismini vermeden eleştirdi. Murathan, "İzmir Büyükşehir bürokratları konuyla ilgili görev ve sorumluluklarını yerine getirmemektedir. Uzmanlık alanı su olmayan, suyu bütün meslek hayatı boyunca yalnızca muslukta gören bir bürokrat İZSU Genel Müdürü yapılırsa bu durumu da doğal karşılamak gerekir" dedi.

Hürriyet Ege