İzmir'de hak sahiplerinin mağduriyetlerin giderilmesi talebi TBMM'de!
30 Ekim 2020 tarihinde İzmir'de meydana gelen deprem sonrasında hak sahiplerinin yaşadığı bazı mağduriyetlerin giderilmesi talebi meclis gündemine taşındı. CHP'li Sertel, konuyla ilgili soru önergesi hazırladı...
CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir'de meydana gelen deprem sonrasında hak sahiplerinin yaşadığı bazı mağduriyetlerin giderilmesi talebine ilişkin soru önergesi verdi. Sertel, sorusunun Çevre Ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından yanıtlandırılmasını istedi.
CHP'li Sertel, ''Aşağıdaki sorularımın Anayasa'nın 98 ve TBMM İçtüzüğü'nün 96. Maddesi gereğince Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum tarafından yazılı olarak yanıtlanması konusunda gereğini arz ederim.''
Sertel, açıklamalarına şu şekilde devam etti: ''30 Ekim 2020 günü İzmir’de meydana gelen depremde çok sayıda vatandaşımızı yaşamını yitirmiş, yüzlerce kişi yaralanmış, onlarca bina yıkılmıştır. Depremin yaralarının sarılmasının ardından evi yıkılan vatandaşlara yönelik başlatılan projeler bazı eksik ve aksaklıklardan dolayı başka mağduriyetleri de beraberinde getirmiştir. Hak sahiplerinin mağduriyetlerine ilişkin ana başlıklar aşağıda sıralanmıştır:
Hak sahipliği başvuruları sırasında kişilerden tapu, hasar kodu ve kimlik fotokopisi istenmiştir. Bu başvurularda insanlara Ziraat Bankası borçlandırma sözleşmeleri ve boş borç miktarı, vadesi belli olmayan senetler imzalatılmıştır. Hak sahipliğine göre eviniz depremde hasar görüp yıkılsa bile aynı ilçe sınırında sağlam ikinci eviniz varsa hak sahipliği reddedilmiştir. Hak sahipliğine göre aynı ilçede miras yolu ile gelen 1/4 yada daha düşük bir mesken tapulu yerde hisseniz var ise hak sahipliği reddedilmiştir. Hak sahipliğine göre miras yolu yada çocukları için aynı binada ikinci evi olanlara sadece bir tanesi için hak sahipliği verilmiş olup diğer dairelerin Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın belirlediği rezerv alanından verileceği söylenmiştir. Şahsınız tarafından yapılan açıklamalara rağmen ikinci konutlarında evli çocukları oturmasına rağmen hak sahiplikleri reddedilmiştir. Hak sahipliğine göre depremde eviniz yıkılsa bile aynı ilçede eşinize ait sağlam konut varsa yine hak sahipliği reddedilmektedir.
Hak sahipliğine göre depremde binanız orta yada hafif hasar aldıysa bina bakanlık tarafından yıkılsa dahi sadece güçlendirme hak sahipliği verilmektedir. Yani yıkılan olmayan binaya güçlendirme hakkı verilmektedir. Ayrıca proje alanları içerisinde bulunan hafif, orta hasarlı binalar AFAD kredisinden faydalandırılmayıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kentsel dönüşüm faizli kredisinden faydalanabilmektedir. Resen yıkılan bu binalara da AFAD kredisi uygulanmalıdır. 110 – 150 arasında değişen metrekareler, 75 ila 85 m2 düştüğü gibi hangi katta hangi cephede oturacağınız yine devletin çekeceği kuralara göre belirlenecektir. Belediyelerin imar verdiği devletin zemin etüdü yapıp denetlediği bu binalardan vatandaş kat ve cephesine göre alın terleri ile edindikleri evleri üzerinde hiçbir hak iddia edemedikleri gibi kendi evlerini tekrar satın almaları gerekmektedir.
Hak sahibi olmak vatandaşa sadece 20 yıl faizsiz ödeme seçeneği sunmuştur. Peki ya hak sahibi olamayanlar onlar 10 yıl da faizli bir şekilde bu bedelleri ödeyecekler.
Yukarıda da sıralandığı gibi özetle vatandaşlarımızın mülkiyet hakları ihlal edilmekte, insanlar evlatlarına ya da miras, yatırım amaçlı ev, konut, dükkan almakla suç işlemiş muamelesi görmektedir.''
CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel'in soruları:
1- Bahse konu mağduriyetler için bakanlığınızın savunması ve açıklaması nedir?
2- İzmir depreminde mağdur olan hak sahiplerinin talep ve isteklerini karşılamaya yönelik yapıcı adımlar atılacak mıdır?
Nuran AYDIN/Emlakkulisi.com