23 / 11 / 2024
fuzul

İmar barışındaki mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin araştırma önergesi verildi!

İmar barışındaki mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin araştırma önergesi verildi!

İmar barışı uygulamalarından kaynaklanan sorunların araştırılarak oluşan mağduriyetlerin giderilmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin araştırma önergesi verildi. 




İzmir Milletvekili Özcan Purçu ve 23 Milletvekili tarafından, imar barışı uygulamalarından kaynaklanan sorunların araştırılarak oluşan mağduriyetlerin giderilmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılması için önerge hazırlandı. 

İmar barışındaki mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin araştırma önergesi verildi!

İzmir Milletvekili Özcan Purçu ve 23 Milletvekili tarafından, imar barışı uygulamalarından kaynaklanan sorunların araştırılarak oluşan mağduriyetlerin giderilmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önerge şu şekilde: 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 

Bugüne dek çıkarılan imar aflarıyla, planlama esaslarına, kamu yararına, imar mevzuatına ve mimarlık-mühendislik sürecine uygun, afete dayanıklı, insan ve çevre sağlığını gözeten, yaşanabilir kentlere karşı; mimarlık ve mühendislik süreçlerinden bağımsız olarak üretilmiş, sosyal donatısız, yeşil alan sistemlerinden yoksun yapılaşma adeta teşvik edilmiş: kentlerden yaylalara, tarım alanlarına; kıyılardan ormanlara yayılmış, doğal, tarihi-arkeolojik varlıklarımız talan edilmiştir. Sağlıksız ve güvenliksiz yapıların kayıt altına alınması suretiyle teşvik edilmesi, denetleme yapılmadan verilen Yapı Kayıt Belgeleri'nin sonradan iptal edilmesi, bunun sonucunda milyonlarca kişinin mağdur olması vb. sorunlardan dolayı, son olarak 2018 Tarihli ve 3194 Sayılı İmar Kanunu'na eklenen Geçici 16. Madde ile yürürlüğe giren İmar Barışı düzenlemesi başta olmak üzere, bugüne kadar yapılmış olan tüm İmar Barışı düzenlemelerinin sonucunda ortaya çıkan mağduriyetlerin giderilmesi, sağlıksız ve güvenliksiz yapıların meşruiyetinin ortadan kaldırılarak, yaşanabilir güvenli alanlar oluşturulmasının teşvik edilmesi ve bunlar için gerekli yasal düzenlemelerin, ilgili kurumların görev ve sorumluluklarının belirlenmesi amacıyla, Anayasanın 98. Maddesi ve TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105'nci maddeleri gereğince bir araştırma komisyonu kurularak konunun tüm boyutları ile araştırılmasını arz ederiz. 

GEREKÇE 

İmar Barışı, ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı kayıt altına alınan yapıların, geçici kanun maddesiyle belirli süreler içerisinde yapı sahiplerine kayıt bedelleri karşılığında hükümet tarafından Yapı Kayıt Belgesi verilen bir uygulamadır. Kayıt bedellerinin ise, hükümet tarafından yürütülen kentsel dönüşüm projelerinde kullanılacağı duyurulmuştur. 24 Haziran 2018 tarihindeki Genel Seçimlerinden hemen önce, “İmar Barışı" adı altında yürürlüğe giren af uygulamasının istatistikleri, olası faciaların habercisi olmuştur. 

Ülke yapı stokunu sağlıksız ve güvenliksiz hale getiren imar aflarının sonuncusu, 18 Mayıs 2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazete 'de yayımlanan 7143 sayılı “Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun" ile 3194 Sayılı İmar Kanunu'na eklenen Geçici 16. Madde ile yürürlüğe girmiştir. 

Bugüne dek çıkarılan imar aflarıyla, planlama esaslarına, kamu yararına, imar mevzuatına ve mimarlık- mühendislik sürecine uygun, afete dayanıklı, insan ve çevre sağlığını gözeten, yaşanabilir kentlere karşı; mimarlık ve mühendislik süreçlerinden bağımsız olarak üretilmiş, sosyal donatısız, yeşil alan sistemlerinden yoksun yapılaşma adeta teşvik edilmiş; kentlerden yaylalara, tarım alanlarına; kıyılardan ormanlara yayılmış, doğal, tarihi arkeolojik varlıklarımız talan edilmiştir. Açık hava müzesi olarak da adlandırılan Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanında, yapılaşma yasağı olan tarihi şit alanı içinde kalan kaçak yapılar da kapsama alınmıştır.' 

Riskli alan ilanı imardan bağımsız olarak Bakanlar Kurulu tarafından verilen bir karardır. Dolayısı ile ilan edilen riskli alan içindeki yapıların ruhsatlı veya kaçak olup olmadığına bakılmaksızın, toptan değerlendirilmektedir. Hâlihazırda riskli alan içinde kalan yapılar, kapsam dışında tutulması gerekirken af kapsamına alınmıştır. 

İmar barışındaki mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin araştırma önergesi verildi!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hayata geçirilen imar barışı uygulamaları kapsamında, Başvurulara ilişkin değerlendirmenin ardından bugüne kadar toplam 7.2 milyon kaçak bağımsız yapıya ruhsat verildiği belirlenmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın verilerine göre, 31 Aralık 2019 tarihinde 3 milyon 141 bin 821 kaçak yapıya Yapı Kayıt Belgesi verilmiştir. Son İmar Barışı düzenlemesine istinaden yapılan 3 milyon 141 bin 821 başvurudan ise 25 milyar TL gelir elde edilmiştir. 

Bakanlık tarafından, yapı kayıt belgeleri iptal edilen kişi sayısına dair veriler açıklanmamakla birlikte, Yapı Kayıt Belgeleri iptal edilen birçok vatandaş olduğu bilgisi kamuoyuna yansımıştır. Bu vatandaşların, Yapı Kayıt Belgesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ödedikleri miktar, Bakanlık tarafından geri ödenmemiştir. Çünkü, son imar barışı düzenlemesinin bulunduğu, 3194 Sayılı Kanun'un 16. geçici maddesinde; yapı kayıt belgesi almak için ödenen miktarın; belgenin iptal edilmesi durumunda geri ödenmesine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle, mağdurlar kendilerini devlet eliyle testik edilen imar affi düzenlemesinde kandırılmış hissetmekte, yapılarına ilişkin denetlemelerin başvuru sürecinde yapılmayıp, son düzenlemeden yaklaşık 2 yıl sonra yapılarak emek ve para harcadıkları evlerin Yapı Kayıt Belgelerinin iptal edilmesine ve yıkım kararlarına tepki göstermektedir. 

Kaçak yapı; en basit ifadesiyle yapı güvenliği olmayan, planlama, mimarlık ve mühendislik süreçlerinden geçmemiş, teknik olarak sağlık ve güvenlik koşulları belirsiz yapılardır. Kaçak yapılaşma, sonuçları itibarıyla tüm toplumu etkileyecek niteliktedir. Bu nedenledir ki, yurttaşların/toplumun sağlıklı ve güvenli barınma hakkının sağlanması devlete Anayasa'yla verilmiş temel görevlerdendir. 

Son yapılan İmar Barışı düzenlemesi ile; İmar Kanununa aykırı olarak, hiçbir ruhsat sürecine girmemiş veya ruhsat ve eklerine aykırı her türlü yapıya, arazinin niteliğine/mülkiyetine bakılmaksızın “kayıt altına alma adı altında" hukuki geçerlilik, toplum nezdinde de meşruluk kazandırılması amaçlanmaktadır. 

Yapı kayıt belgesi düzenlenerek yapının kullanımına izin verilmesinden sonra idarenin sorumsuzluğunun öngörülmesi, sosyal hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığı gibi Anayasa'nın 125. Maddesinin “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür” hükmüne aykırı bir düzenlemedir.


Geri Dön