Jeoloji Mühendisleri Odası'ndan İzmir depreminde yıkılan binalara ilişkin açıklama!
Jeoloji Mühendisleri Odası, İzmir depreminde 117 vatandaşın hayatını kaybettiği, Yağcıoğlu, Yılmaz Erberk, Barış sitesi (B ve D Blok), Emrah Apartmanı, Rızabey Apartmanı, Karagül Apartmanı, Doğanlar Apartman ve Cumhuriyet Sitesi (A blok) binalarının yıkılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
İzmir’de 9 binanın çöktüğü ve 100 binanın acil yıkım kararı verilip yıkıldığı 618 ağır, 660 orta 7671 binanın az hasarlı olmasına sebep olan olan depremden sonra Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından dikkat çeken bir karar aldındı. Evrensel Gazetesi'nden Ramis Sağlam'ın haberine göre; Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından binaların davalarına müdahil olunmasına karar verildiği belirtildi.
Depremde 117 vatandaşın hayatını kaybettiği, Yağcıoğlu, Yılmaz Erberk, Barış sitesi (B ve D Blok), Emrah Apartmanı, Rızabey Apartmanı, Karagül Apartmanı, Doğanlar Apartman ve Cumhuriyet Sitesi (A blok) binalarının yıkılmasında sorumluluğu olanlar hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dava açılmıştı. JMO tarafından gerçekleştirilen açıklamada, sorumluların ortaya çıkarılması amacıyla depremzedelerin yanında davalara müdahil olma kararı aldıklarına dikkat çekildi. JMO'nun yaptığı açıklamada “Yıkılan binalar için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmalar sonucunda açılan davaların savsaklanmasına izin verilmemeli, sorumlular ortaya çıkarılarak en ağır cezalar verilmelidir” ifadeleri kullanıldı.
“CAN KAYIPLARININ NEDENLERİNDEN BİRİ BETON LOBİSİ”
Bayraklı ilçesinde ağır can ve mal kayıplarının yaşanmasının en önemli sebebinin, “Beton Lobisi” olduğunun altını çizen Jeoloji Mühendisleri Yönetim Kurulu, beton lobisinin istemleri kapsamında ‘ranta ve talana’ dayalı egemen bir anlayışla bataklık niteliğinde, zayıf mühendislik özelliklerine sahip zemin birimleri üzerinde inşa edilen yapılar olduğuna vurgu yapıldı.
İzmir’de 7 ve üstü şiddette deprem üretme potansiyeline sahip 17 adet aktif fay zonu veya fay hattı olduğuna vurgu yapılan açıklamada, “Fay zonlarının deformasyon bölgeleri üzerine inşa edilmiş yüzlerce binada, binlerce insanımız yaşamını sürdürmeye devam etmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, olası bir depremde daha ağır can kayıplarının yaşanacağının bilinmesine karşın, beton lobisi ve bunun belediyede yuvalanmış yapıları vasıtasıyla, depremzedelerin çaresizliğinden faydalanılarak gündeme getirdikleri emsal artışı, ranta ve talana dayalı imar, kentleşme, yapı üretim ve denetim süreçlerinin değişmeden sürdürüleceği belirtildi.
YAPI ÜRETİM VE DENETİM SÜREÇLERİNDE ZAFİYET
Bayraklı’ya 70 kilometre uzaklıkta bulunan bir fayın ürettiği Mw.6.9 büyüklüğündeki depremde, proje müellifleri tarafından hazırlanmış, fenni mesul ve belediyelerin imar müdürlüklerinin denetim ve onayından geçerek yapı ruhsatı ve yine tamamlanmasının ardından ilgili belediyece yapı kullanma izin belgesi verildiğinin altı çizilen açıklamada, çok sayıda binanın hasar görmesi, bunlardan bazılarının göçmesi; yapı üretim ve denetim süreçlerindeki zafiyeti açıkça ortaya serdi.
“MİKRO BÖLGELEME ÇALIŞMALARI BAŞLATILMALI”
JMO, İzmir Büyükşehir Belediyesi hiç vakit kaybetmeden şehir genelinde yerleşim birimlerinin olduğu alanlarda, bütün afet türleriyle ilgili çalışmaları kapsayacak şekilde ayrıntılı mikro bölgeleme çalışmalarına acilen start verilmesini isterken, kentin afet risk tehlike haritaları hazırlanarak bununla ilgili önlemlerin de belirli bir strateji etrafında alınması gerektiğine dikkat çekti.