22 / 11 / 2024
fuzul

Kentsel dönüşüm nüfus yoğunluğunu artırmamalı!

Kentsel dönüşüm nüfus yoğunluğunu artırmamalı!

Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu 17 Ağustos Marmara depreminden sonra konut sektörü üzerinden yeni bir rant ekonomisi yaratıldığını söyledi. Kerimoğlu, kentsel dönüşümün de nüfus yoğunluğunu artırmaması gerektiğini belirtti.




Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER)’nin Bakırköy Belediyesi Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlediği ve Doç. Dr. Ece Ceylan Baba, Mimar Ahmet Tarkan Altıner ve Göktuğ Gülyenci’nin konuşmacı olarak katıldığı “Kentsel Dönüşüm ve Kentlerin Geleceği” konulu panele

katılan Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu Bakırköy’deki kentsel dönüşüm ile yapılanları anlattı.


Sadece rant ekonomisi yaratıldı

Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu sözlerine 17 Ağustos Marmara Depremi'nden örnekler vererek başlayarak, "17 Ağustos 1999 depremi çok önemli bir tarihtir. Bu tarihi önemli kılan, bu deprem gerekçe gösterilerek konut sektörü üzerinden  Türkiye’de rant ekonomisini yaratmaktır. Olası bir depremde güvenilir evlere ihtiyacımız var denilerek bu tarihten sonra tek konut üretildi. Konut üretildi ama içinde

yaşayacak insanlara aş ve iş üretilmedi. Sadece rant ekonomisi yaratıldı" açıklamasını yaptı.


5 katlı binayı 20 kat yapamazsınız

Bakırköy Merkez bölgedeki 7 mahallede binaların ortalama yaşının 50 olduğunu vurgulayan Başkan Kerimoğlu açıklamasın şöyle sürdürdü; "7 mahallemizdeki binaların ortalama yaşı 50. Bu bölgelerde de binalarımızı yenilemeliyiz. Ama 5 katlı binayı yıkıp yerine 20 katlı bina yapmaktan bahsetmiyoruz. Biz nüfus yoğunluğunu artırmadan, trafik ve altyapı sorunu hortlatmadan, yeşil alan ve sosyal donatı oranlarını artıran bir kentsel dönüşüm yapmak istiyoruz. Kenti yenilerken rant yaratmayan bir dönüşüm istiyoruz. Ama bunu yaparken de sadece mevcut binaları yıkıp 7 kata çıkartmak istiyoruz. Bakırköy’de sanıldığı gibi yaşayan insanlar zengin değil. 7 mahalledeki insanların ortalama geliri 2 bin ila 2 bin 500 lira arasındadır. Bu mahallelerimizde yaşayan nüfusun da ortalama yaşının yüksek olduğu düşünülürse, 10-20-30 yıl kredilendirerek bu insanların binalarını yenilemeleri mümkün değildir. Başka ilçelerde ortalama her ay 500 yeni bina ruhsatı verilirken bizde 6-8 arasında ruhsat veriliyor. Bu gidişle 500 yılda Bakırköy’deki binaları yenilememiz mümkün değil. Sosyal belediyecilik anlayışımızın gereği olarak yurttaşlarımızın cebinden tek kuruş çıkmadan yerinde, katında, konumunda ve kent estetiğine uygun yenileme yapmak istiyoruz. Batı Avrupa’da sokakların kentteki oranı yüzde 14 ama bizde yüzde 26. Bakırköy’deki sokakları azaltarak,  sokakları caddeye, caddeleri bulvara dönüştürürsek buradan da ciddi bir alan kazanmış oluruz. Bunu da hesaba katarsak Bakırköy’de 2 kat artışıyla beraber kimsenin cebinden para çıkmadan kentsel dönüşümü yaparız."


Defalarca Ankara'ya gittim

Kerimoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin 13 Kasım’da Hürriyet gazetesinde çıkan röportajını da hatırlatarak şöyle dedi: “Belki burada bulunanlar Bakırköy Belediyesi gerekli çabayı göstermiyor diye düşünebilir ama bizim bu iş için gerek Büyükşehir gerekse ilgili bakanlık nezdinde çok girişimimiz oldu. Bunun da kanıtı Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin 13 Kasım’da Hürriyet gazetesinde çıkan beyanıtıdır. Özhaseki, ‘Muhalif partili belediyeler de kentsel dönüşümle ilgili bana gelsin, sorunlarını çözelim dedim ama sadece CHP’den Bakırköy Belediyesi ve Ankara’dan da Yenimahalle Belediyesi geldi’ dedi. Evet doğrudur ben bir kez gitmedim defalarca Ankara’ya sadece kentsel dönüşüm için gittim.”


Dönüşüm nitelikli olmalı

Bülent Kerimoğlu'nun konuşmasının ardından sunum yapan panelistler de mevcut kentsel dönüşümden kimsenin memnun olmadığını vurgulayarak, "Özellikle 2000 yılından sonra hız kazanan kentsel dönüşüm çalışmaları kenti özünden, ruhundan koparmaya başladı. İnşaat sektöründeki büyüme yüzde 8. Bu hızlı büyümenin de en önemli faktörü kentsel dönüşüm çalışmaları. Fakat  toprak hızla  tükeniyor. Bu yüzden kentsel dönüşüm çalışmalarından kentsel dönüşümün rantından beslenenler dahil kimse memnun değil. İnsan ve yapı kavramları arasında makine ilişkisi oldu. Hızla yeşil alanlar kaybolmaya başladı. Artık kentsel dönüşüm mekanlarında dış dünya ile ilişki koptu. İnsanlar komşusunu bile tanımaz hale geldi. Maalesef kentsel dönüşüm çalışmaları kent tarihi gözetilerek yapılmıyor. Öncelikle rant gözetiliyor. Daha nitelikli dönüşüm olmalı" tavsiyesinde bulundu.


Gazetem İstanbul


Geri Dön