Kentsel dönüşüm, sektörü yılda yüzde 10 büyütecek!

İnşaat alanındaki gelişmelere paralel büyüme hızı ivme kazanan Türkiye iskele ve kalıp sektörü, gayrimenkul sektörünün bu yıl siyasi belirsizlik ve kurdaki dalgalanmalar ile bekle-gör pozisyonuna girmesiyle hız kesmişti. Kasım sonrası siyasi belirsizliğin ortadan kalkmasıyla piyasalarda gerçekleşen olumlu hava, yatırım ortamı ve gayrimenkul sektörü açısından verimli bir yıla işaret ediyor. Bunun yanı sıra, kentsel dönüşüm kapsamında yurt genelinde dönüşmesi gereken yaklaşık 7 milyon konutun bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu projelerin talebi canlı tutarak, sektörü yılda ortalama yüzde 10 büyüteceğinin altını çiziyor. 

Global ekonomide devam eden durgunluğun Türkiye ekonomisinde oluşturduğu baskı ve özellikle 2014 yılının ikinci yarısında yükselişe geçen döviz kurlarının oluşturduğu tedirginlik, kamu inşaatlarının azalması ve artan maliyetler inşaat sektörünün yanında alt sektör konumundaki iskele ve kalıp sektörüne de olumsuz yansımaya başladı. Bu yıl ise siyasi belirsizlik ve doların yükselmeye devam etmesiyle durağanlaşan konut piyasasında sektör, 2014 yılı performansına ulaşmayı hedefliyor. İnşaat sektöründeki gelişmelere bakıldığında 2014 yılının genelinde konut satışları yaklaşık 1.2 milyon adetken 2015 yılı ilk dokuz aylık süreçte 937 bin konut satışı yapıldı. Uzmanlar, seçim dönemi ile hissedilen durgunluğun yıl sonunda aşılması ve geçen yılın rakamlarına ulaşılacağı yönünde hemfikir. 

İhracatta hedef 150 milyon dolar 

Ayrıca, siyasi belirsizliğin ortadan kalması ve Türkiye'de konut ihtiyacını destekleyen dinamiklerin etkisiyle konut satışları açısından hareketli bir döneme girileceğini belirten sektör temsilcileri, yabancı ülke vatandaşlarının Türkiye gayrimenkul sektörüne ve çeşitli projelere talebini artıracağını ifade ediyor. Bunun yanı sıra, siyasi belirsizlik sürecinde dondurulmuş talepler ve arzı bekleyen projelerin bulunduğuna dikkat çekiliyor. Ayrıca, kentsel dönüşüm kapsamında Türkiye genelinde dönüşmesi gereken yaklaşık 7 milyon konutun bulunduğunu vurgulayan firma sahipleri, bu projelerin talebi canlı tutarak, sektörü yılda ortalama yüzde 10 büyüteceğine işaret ediyor.  

Kalıp ve İskeleciler Derneğinden (KALİSDER) alman verilere göre yaklaşık 450 milyon euro civarında pazar büyüklüğüne sahip Türkiye iskele kalıp sektörünün önemli bir kısmını halen 'kara kalıp' olarak adlandırılan konvansiyonel kalıp sistemleri oluşturuyor. Ayrıca, bir kısmını da tünel kalıp sistemleri, diğer yarısını ise endüstriyel kalıp sistemlerinin oluşturuyor. Yaklaşık 300 firmanın faaliyet gösterdiği sektörde, bu rakamın kayda değer oranını merpenaltı üretim yapan firmalar oluşturuyor. 

Sektörde, üretimin yüzde 70'i iç pazara aktarılırken yüzde 30'u ihracata kanalize ediliyor. Yaklaşık 15 firmanın ihracat yaptığı sektör, 2014 yılın% da ihracatını yüzde 10 artırarak, 123 milyon dolara çıkardı. Sektörün bu yılki hedefi ise büyüme trendini devam ettirip, ihracattaki payını 150 milyon dolara çıkarmak. Buna ilave, yaklaşık 70 ülkeye ürünlerini gönderen sektörün stratejik pazarları arasında ise Ortadoğu ve Avrupa başta olmak üzere Türk cumhuriyetleri, Afrika ve Amerika ülkeleri yer alıyor. 

Özellikle çevre ülkelerde gerek ekonomik gerekse siyasi sorunlar nedeniyle dış satışların son yıllarda olumsuz etkilendiği belirtiliyor. Diğer yandan petroldeki düşüş nedeniyle Rusya'nın ekonomik krize girmesi ve Ortadoğu'daki siyasi sorunların buradaki müteahhitlik hizmetlerinde de düşüşe neden olduğu vurgulanıyor. 

Sektörün her dönem olduğu gibi öne çıkan maddelerinden biri de iş güvenliği. Son dönemlerde ise iş güvenliğine yönelik çıkarılan yeni yönetmelik ve yasalar firmaları da artan iş güvenliği taleplerine yönelik yeni ürünler geliştirmeye yönlendiriyor. İş güvenliğini üst seviyede sağlayan, TS EN standartlarına uygun ve yüksek taşıma kapasiteli iskeleler, koruma perdelerinin yanı sıra güvenliği ve hızı bir arada sunan otomatik tırmanır sistemlerin sektörde yakın zamanda öne çıkan ürünler haline gelmesi bekleniyor. Bu durum, özellikle kalıp iskele yük güvenliği ve yüksekte çalışma iskelelerinin standartlarda üretilmesini ve uygulama denetimlerinin sıklaştırılmasını gerektiriyor. 

İskelelere TSE belgeli olma zorunluluğu getirildi 

Bu doğrultuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı inşaatlarda kullanılan bina dış cephe iş iskeleleri için standart getirerek, tebliğ yayımladı. 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren tebliğ ile dış cephe iskelelerinin TSE Belgeli olması zorunluluğu getirildi. Bu belgeye sahip olmayan iskele sistemleri ile cephelerde çalışma yapılamayacak. Belgesiz iskele kullanıldığı tespit edilen firmaların inşaatları durdurulacak. Diğer sistemler ile ilgili de çalışmalarını sürdüren TSE yetkilileri, bu sistemlerle ilgili standartları 2016 yılının ikinci yarısında devreye almayı planlıyor.

100 kişiden 4'ü iş kazası mağduru 

Sektörün diğer bir sorunu da üretimi ile ilgili bir standardın bulunmaması. TÜİK'in 2013 yılı için hazırladığı iş kazaları ve işe bağlı sağlık problemleri araştırması sonuçlarına göre, Türkiye'de inşaat sektöründeki iş kazası oranı yüzde 4.3 oldu. Yani, inşaat sektöründe çalışan her 100 kişiden 4'ü çeşitli sebeplerden ötürü iş kazası mağduru oluyor. Bu kazaların kayda değer bir bölümü iskeleden düşme sonucunda gerçekleşiyor. Belli bir kalite çizgisinin yakalanması ile bu tür kazaların önüne geçilebileceğine dikkat çeken firma sahipleri, başta Avrupa olmak üzere gelişmiş ülkelerin kullandığı gelişmiş iskele sistemlerinin Türkiye'de zorunlu hale gelmesinin sektördeki iş kazalarını azaltacağı belirtiliyor. 

Dünya