Kentsel dönüşüm ve enerji verimliliği semineri başladı!
4 Ekim'e kadar sürecek "RAL CRC 2015 İstanbul" ilk defa Türkiye'de gerçekleştiriliyor. Fuarda "Kentsel Dönüşüm ve Enerji Verimliliği" konusu ele alınacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Selami Merdin, Türkiye'de yılda yaklaşık 75 milyar dolarlık enerji tüketildiğini belirterek, "Tüketilen bu enerjinin yaklaşık yüzde 75'i ithal edilmektedir. Bu enerji tüketiminin de yaklaşık yüzde 35'i binalarda gerçekleşiyor" dedi.
İklimlendirme sektörünün en önemli uluslararası organizasyonları arasında yer alan ve 4 Ekim'e kadar sürecek "RAL CRC 2015 İstanbul", Amerikan Isıtma, Soğutma ve İklimlendirme Mühendisleri Derneği (ASHRAE) üyelerinin çalışmaları sonucu ilk defa Türkiye'de gerçekleştiriliyor.
Merdin, "Kentsel Dönüşüm ve Enerji Verimliliği" konusunun ele alınacağı "RAL CRC 2015 İstanbul"'un açılışında yaptığı konuşmada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, halkın yaşam kalitesini planlı şekilde artırmayı ve çevresel şartlar konusunda refahı en üst düzeye çıkarmayı hedeflediğini söyledi.
Sürdürülebilirlik kavramının tüm sektörler için ön plana çıktığını vurgulayan Merdin, inşaat sektöründe sürdürülebilir bir yapılaşmanın temininin, ancak enerji verimliliği, standartlara uygun yapı malzemeleri ve nitelikli iş gücüyle mümkün olacağını anlattı.
Merdin, Türkiye'de yılda yaklaşık 75 milyar dolarlık enerji tüketildiğini aktararak, "Tüketilen bu enerjinin yaklaşık yüzde 75'i ithal edilmektedir. Bu enerji tüketiminin de yaklaşık yüzde 35'inin binalarda gerçekleştiği dikkate alındığında, bakanlığımızın planlama, bina yapım esaslarını belirleme ve altyapı hizmetlerinin sunulmasında, sürdürülebilir çevresel kalkınma uygulamalarıyla birlikte etkin eneji kullanımını ön planda tutması kaçınılmazdır" diye konuştu.
Araştırmaların, mevcut yapılarda yapılacak ısı yalıtım uygulamaları, pencere ve tesisat yenilemeleriyle yaklaşık yüzde 50 civarında tasarruf sağlanabileceğini gösterdiğini belirten Merdin, bu durumun ülke olarak yılda yaklaşık 10 milyar dolar tasarruf edilebileceği anlamına geldiğini dile getirdi.
Merdin, enerji verimliliği sürdürülebilir yeşil binalar ve yerleşmelerin, Bakanlığın yürüttüğü kentsel dönüşüm çalışmalarının kalbi olacağını vurgulayarak, bu alanda yapılan çalışmalarla marka şehirler oluşturma yolunda ilerlerken, enerji verimliliği, çevreci, kentsel yaşam alanlarına değer katan sürdürülebilir yeşil bina konseptine sahip binaların dönüşümde yer almasını hedeflediklerini kaydetti.
Bakanlığın, bir kısım STK ve bankaların iş birliğiyle yalıtım uygulamalarına sağladığı kredi desteğini takdirle karşıladığını söyleyen Merdin, "Bakanlığımız, Avrupa İmar Kalkınma Bankası ve bir kısım ulusal bankalarla yaptığı görüşmelerde, özellikle kentsel dönüşüm uygulamalarında ve yeni bina yapımlarında, 'A sınıfı' enerji kimlik belgesine sahip bina yapmak isteyen yapı müteahhitlerine ekonomik kredi imkanı sağlama yönünde bir dizi çalışmalar yürütmektedir" bilgisini paylaştı.
RAL CRC 2015 İstanbul Kongre Başkanı Prof. Dr. Barış Özerdem ise organizasyonun ilk kez Türkiye'de gerçekleştirilmesinin önemine dikkati çekerek, "Bu organizasyonun Türkiye ve İstanbul'un markalaşması için önemli olduğunu düşünüyoruz. Bundan sonra diğer ASHRAE aktivitelerinin de Türkiye'de yapılması için öncülük edeceğiz. Yurt dışından gelen misafirlerimize etkinliğin ardından Boğaz turu ile İstanbul'un eşsiz güzelliği eşliğinde akşam yemeği vereceğiz" şeklinde konuştu.
ASHRAE Başkanı David Underwood ise Türkiye'de olmaktan mutlu olduğunu, organizasyonun çok önemli bir konuya vurgu yaptığını ve katılımcıların konuyu detaylı ele alacağını aktardı. Underwood, Türkiye'ye ilk kez geldiğini belirterek, "İstanbul, hayal ettiğim gibi bir şehir" dedi.
"Ekolojik sorunlara karşı farkındalık artıyor"
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi 1. Başkan Vekili Ahmet Selamet ise ekolojik sorunlara değinerek, bu sorunlar karşısında toplumda farkındalık oluşmaya başladığını ve bundan memnuniyet duyduklarını söyledi.
Çevre dostu binalara dünyada ilginin arttığını vurgulayan Selamet, ekoverimli teknolojik gelişmeler olduğunu, yüksek performanslı sistemler ve cihazların artık devreye alınmaya başladığını anlattı.
Selamet, mevcut enerji kaynaklarının hızla azaldığını, fosil yakıtlar azaldıkça enerji maliyetlerinin artacağını, bu nedenle yenilenebilir enerji kaynağı kullanımının artırılması gerektiğini aktardı. Az enerji tüketen, yüksek performanslı binalara yoğunlaşmanın öneminine dikkati çeken Selamet, şunları kaydetti:
"Doğal kaynakların gelecek nesillere aktarımı büyük bir önem taşımaktadır. Onların da maksimum faydalanabilmesi için yeni modeller üretmeliyiz. Doğru enerji stratejileri ve yönetmelikleri çıkarmalıyız. Kamu kurumları, hastaneler ve okullarda akıllı bina uygulamalarını yaygınlaştırmalıyız. Türkiye, güneş, rüzgar ve jeotermal kaynaklarına sahiptir. Bunu ülkemiz için önemli bir avantaj olarak görüyorum. Doğal havalandırmalar, yağmur suyu kullanımları mutlaka artırılmalı. Bu yatırımların geri dönüş zamanı Türkiye'de Kuzey Avrupa'dan daha hızlı olacaktır.
Akıllı cehpe sistemleriyle yüzde 30-40 verimlilik elde edilebilir. Doğal aydınlatma ve verimli iklimlendirme cihazlarıyla bu oran yüzde 60-70'e ulaşabilir. Yenilenebilir enerji sistemlerinin eklenmesiyle yüzde 100'e dahi ulaşması mümkün. Geleneksel binalarda hasta bina sendromu yaşanıyor. Günümüzde akıllı binalar insanlara daha konforlu yaşam imkanı sunuyor. Sürdürülebilir bina tasarımları tüm dünya için büyük bir önem taşıyor. Çok farklı disiplin ve çalışma gruplarının bu konuda hızlı hareket etmesi gerekiyor. Bunları yönetebilen insanlar gerekli. Bu noktada farkındalık oluşturabilmek için hepimize görevler düşüyor."
İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Salih Zeki Poyraz, iklimlendirme ürünlerinin toplam enerji tüketiminin önemli bir kısmını oluşturduğunu ifade etti.
Dolayısıyla bunları geliştirmek, enerji tüketimi ve küresel ısınma konularına çözüm getirmenin sorumlulukları olduğunu belirten Poyraz, bu konferansın, sorumluluğun yerine getirilmesine hizmet edeceğine inandığını söyledi.
İklimlendirme sektörünün dinamik bir yapısı olduğunu vurgulayan Poyraz, "10 bin kurum ve kuruluş bu alanda çalışıyor. Sektörde 500 bin çalışanımız var. Türkiye iklimlendirme sektörü giderek daha dinamik hale geliyor ve küresel pazarda daha yüksek bir rekabet gücüne kavuşuyor" dedi.
Poyraz, Türkiye'nin iyi bir jeostratejik konumda yer aldığını ve bunun önemli bir avantaj olduğunu dile getirerek, güçlü inşaat sektörüne paralel Türkiye'nin makine ve mekanik inşaat şirketlerinin uluslararası projelere daha çok katılmaya başladığını anlattı.
AA