Kentsel dönüşümde asbest tehlikesi!
Kentsel dönüşüm sürecinde asbest uzaklaştırılmadan ve hafriyat tozlarına karşı gerekli önlemler alınmadan yıkıma başlanılmaması gerekiyor. Asbest solumak birçok iç hastalığına neden olabiliyor.
Uzun süreli yüksek seviyeli asbeste maruz kalmak asbestozis, akciğer zarı ve akciğer kanseri gibi ölümcül hastalıklara neden olabiliyor.
Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan habere göre; Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Başkanı Prof. Dr. Arzu Mirici, kentsel dönüşüm sürecinin sadece inşaat sektörünü değil, insan sağlığını da yakından ilgilendirdiğini kaydetti.
Kentsel dönüşüm sürecinde asbest uzaklaştırılmadan ve hafriyat tozlarına karşı gerekli önlemler alınmadan binanın yıkılmaması gerekiyor. Asbest bölgede yaşayanlar, güzergah olarak kullananlar ve çalışanlar için ciddi bir sağlık riski oluşturuyor.
Prof. Dr. Mirici, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, kentsel dönüşümün başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde sürdüğünü, bu konunun genellikle şehircilik yönüyle belirlendiğini, çevre ve sağlığa olan etkilerinin göz ardı edilebileceğini kaydetti.
Kentsel dönüşümün çok yönlü olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Mirici, özellikle asbeste ve hafriyat tozlarıyla ilgili uyardı.
Prof. Dr. Arzu Mirici, şu ifadeleri kullandı:
"Riskli binaların yıkılıp yeniden yapılabilmesi için kentsel dönüşüm bir zorunluluk olarak kabul edilse de bu sürecin sadece inşaat sektörünü değil, insan sağlığını da yakından ilgilendirdiğini bilmeliyiz. Çünkü, kentsel dönüşüm sürecinde asbest uzaklaştırılmadan ve hafriyat tozlarına karşı gerekli önlemler alınmadan bina yıkıldığı zaman o bölgede yaşayanlar, o bölgeyi güzergah olarak kullananlar ve çalışanlar için ciddi bir sağlık riski oluşuyor. İnşaat tozları hava kirliliğini artırdığı için astım, alerji ve KOAH gibi solunum hastalıklarını tetikleyebiliyor."
Havaya saçılan asbest liflerinin solunmasının, pek çok akciğer hastalığına neden olduğunu ifade eden Mirici, şu ifadeleri kullandı:
''Uzun süreli yüksek seviyeli asbeste maruz kalmak asbestozis (akciğer dokusu içerisinde asbest liflerinin birikmesi), akciğer zarı ve akciğer kanseri gibi ölümcül hastalıklara yol açabiliyor. Bu nedenle yıkım öncesi binalarda mutlaka asbest kontrolü yapılması gerekiyor. Eğer asbest tespit edilmişse yönetmelik hükümlerine göre bu işin eğitimini almış ekiplerce asbestin uzaklaştırılması sağlanmalı ve ancak ondan sonra binanın yıkımına izin verilmeli. Bu durum toplum sağlığı açısından depreme dayanıklı bina yapmak kadar önemlidir."