Kentsel dönüşüme 'Akıllı Kent' ayarı!

Selçuklu Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Serin, kentsel dönüşüm projelerinde, finansmanla ilgili önerilerilerde bulundu. Star Gazetesi'nde yer alan röportaja göre Serin, ‘Akıllı Kent’ uygulamaları hakkındaki düşüncelerini paylaştı.

Ankara merkezli olan Selçuklu Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Serin, “Toplumumuzun geçmiş kültürel ve tarihsel sürecini de içine alan kentleşmeye dair projeler üretmeye önem veriyoruz” dedi. Projelerinin merkezinde insan olduğunu belirten Serin, sorularımızı yanıtladı. 

1- Firma hakkında bilgi verebilir misiniz? Özellikle imar konusunda Türkiye’de söz sahibi olan bir firmasınız. Neler yapıyorsunuz? 

Firmamız, Türkiye’nin 16 ilinde şehir planlamaları yapmaktadır. İstihdam oluşturmak ve ekonomiye katkı sağlamak, aynı zamanda kentlerimizin gelişimine, özellikle kültürel ve sosyal gelişimine destek vermek en büyük amacımız. Özel projeler üreten bir firmayız. Aynı zamanda, güneş enerjisi yatırımlarımızla da piyasada faaliyet göstermekteyiz. 

2- Selçuklu Grup olarak çok kısa sürede büyük projelere imza attınız. 2019 yılı projeleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? 

2019 yılında ülkeye katma değer katacak projelere öncelik vermeyi amaçlıyoruz. Rant merkezli değil, daha çok insan merkezli yaklaşım gösteren bir firmayız. Bu yıl Antalya Bölgesi’nde kent yapılandırmasına yönelik bir çalışma içerisindeyiz. Bu projemizin, uluslararası projeler içinde ödül alacağına eminiz. İtalya Venedik gibi Fransa Sentropi gibi bir kent hayal ediyoruz. Kanallar, kültür merkezleri, sanat merkezleri, tarihsel dokular; yani bir turistin her şeyi bulabileceği tüm değerleri sunan bir şehir yapılandırması içerisindeyiz. Bu projenin başında dünyaca tanınan Amerikalı Şehir Planlamacısı James Wine bulunuyor. Kendi kadromuz ve üniversite hocalarıyla birlikte güzel bir ekip oluşturduk. Bu projemiz, ülkeye büyük değer katacak. Aynı zamanda yabancı yatırımcıyı ülkeye çekecek çok önemli bir proje. Türkiye’nin en önemli yatırımlarından biri olacak. 

YATAY MİMARİ

3- Dünyada şehir planlamalarında ve yapılandırmalarda bakış açısı değişti. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? 

Evet, dünyada şehircilik anlayışı değişti ve gelişti. Maalesef bizim ülkemizde şu an için uygulanmıyor. Merkeze insanı alan bir şehircilik anlayışı dünyada yaygınlaştı. Sadece konut bazlı değil, içinde insana dokunan ve her türlü değerlerin yer aldığı anlayışla yeni planlamalar yapılıyor. Kişinin büyük kentlerde, doğayla iç içe olmasını sağlayan bir anlayış geldi. Örneğin, bu anlayış yaşlıları bir binaya hapsetmiyor. Yaşlıların doğayla iç içe olmasını sağlıyor, hayvan bakım sorumluluğu veriyor. Yaşlılar kolay tarım uygulamalarıyla uğraşabiliyor. Toplumların kendi kültür, değer ve tarihleri yansıtılıyor. Bizim ülkemizde ne yazık ki bu öne çıkarılmıyor. Projeler sadece barınma amaçlı üretiliyor. Kentlere bakıldığında bize ait, kültürümüze tarihimize ait hiçbir değer yok. Turist geldiğinde, ülkemizin değerlerini görebileceği hiçbir kentleşme yok. Bu bağlamda firma olarak, proje üretirken insan merkezli, toplumumuzun geçmiş kültürel ve tarihsel sürecini de içine alan kentleşmeye önem veriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği gibi kentlerde yatay büyümenin daha doğru olduğuna inanıyoruz. 

4- Kentsel dönüşüm projeleri hakkında bir değerlendirme yapabilir misiniz? Yerel seçimler öncesi belediye başkanlarından bu konu hakkında beklenti ne olmalı? 

Özellikle büyük kentlerdeki nüfus artışı, yeni kentsel alanların üretilmesini zorunlu kılmaktadır. Fakat yeni gelişme alanları, doğal olarak kentin çeperlerinde oluşmaktadır. Bu alanlar, kentin asıl merkezine ve merkez faaliyetlerinin sunulduğu alanlar ile diğer servislere uzak yerlerde olmaktadır. Bu durum da başta ulaşım maliyetleri olmak üzere birçok bakımdan kente maliyetler yüklemektedir.  

BÖLGESEL KENTSEL DÖNÜŞÜM 

Hem artan nüfusa yönelik olarak hem de mekansal kalitenin artırılmasının bir aracı olarak, kentin merkezi alanlarında yer alan sanayi, konut, gecekondu ve depolama gibi birçok faaliyet dalındaki yıpranmış, eskimiş veya çökmüş alanların kentsel dönüşüm alanları olarak değerlendirilmesi önemli bir avantaj olarak ortaya çıkmaktadır. Kentsel dönüşüm, ilgili yasanın da yürürlüğe girmesi sonrasında oldukça fazla alanda uygulanmaya başlanmıştır. Ancak bugüne kadar yapılan uygulamalarda çoğunlukla tekil parseller üzerinde projeler geliştirilmiştir. Bu durum ise birçok sorun oluşturmuştur. Yerel seçimlerdeki adayların özellikle bu konu üzerinde yaratıcı fikirler, projeler ve yaklaşımlar sunması önemsenmelidir. Artık belediye başkan adayları söylemlerini güncelleştirmeli ve evrensel standartlara yaklaşma gayretinde olduklarını ifade edebilmelidirler. Bu bağlamda kentsel dönüşüm, kentlerin mekan kalitelerinin artırılmasında, sağlıklı yaşam alanları üretilmesinde önemli bir araç olarak değerlendirilmelidir. Dikkat çekmek istediğimiz konu, bu kentsel dönüşüm çalışmalarının parsel bazında değil, bir bölge tariflenerek o bölge içinde ele alınmasının gerektiğidir. Böylelikle, kentlerimizin ihtiyacı olan nitelikli mimariler, nitelikli açık ve yeşil alanlar, yaya alanları, otoparklar dünya standartlarında üretilebilir. 

5- Kentsel dönüşüm projelerinde, finansmanla ilgili önerileriniz ne olur? 

Yerel seçimler arifesinde dikkat çekeceğimiz bir diğer konu da kentsel dönüşümün finansmanı konusudur. Kuşkusuz kira yardımı veya kredi desteği olumlu uygulamalardır, ancak bu desteklerin de yeterli olmadığı görülmektedir. İyi bir denetimle ele alınacak diğer teşvik ve destekler yolu ile konuya talep artırılarak, olumlu yaklaşımlar özendirilmelidir. Bu konuda dünyada yapılmış çok sayıda örnekler bulunmaktadır. Yönetici adaylarımızın bu örnekleri iyi inceleyerek dersler çıkarmaları çok yerinde olacaktır. 

6- ‘Akıllı Kent’ uygulamaları hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Akıllı kent uygulamalarının avantajları nelerdir? 

Kentsel dönüşüm uygulamalarında ya da kent yönetiminde artık teknoloji ve özellikle bilgi teknolojileri çok yoğun yer almalıdır. Kentlerimiz ‘Akıllı Kent’ uygulamalarını sunmalıdır. Kentlerde bazı örneklerini gördüğümüz Akıllı Kent uygulamasının artırılmasıyla hem zamandan hem de ekonomik açıdan tasarruf sağlanacaktır. Ham madde ve kaynakların yeryüzünde sınırlı olması, kentlerde yenilenebilir enerji kaynaklarının ve buna paralel atık yönetiminin de ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Gelecek nesiller için bu konuda artık her kent etkin olmalıdır. 

7- Ankara’nın kent planını nasıl değerlendirirsiniz?  

Ankara, yaşadığımız topraklarımızın, vatanımızın kurulduğu kenttir. Ulusal Kurtuluş Savaşı’mız, emperyalist güçlere karşı kazanılmış, eşsiz bir başarı olduğu onaylanmış ve kabul edilmiş çok büyük bir zaferdir. Bu savaşlar ve zaferler sonrasında, 1920’de ilk TBMM burada kurulmuş ve Cumhuriyet’imiz, Ulu Önder Atatürk tarafından bu kentte ilan edilmiştir. Ankara, döneminin planlı kentlerinden biridir. Tüm Avrupa’da önemli kent planlarını yapmış olan Alman şehir plancısı ve ekibi,  Ankara  şehir planlamasını gerçekleştirerek, o dönemin modern Başkent’ini oluşturmuştur. 

Ankara; Ulus, Kızılay, Yüksel Caddesi,  İzmir  Caddesi, Batı Pasajı, Tunalı Hilmi Caddesi, Bahçelievler, Saraçoğlu Mahallesi başta olmak üzere semtlerinde yüzlerce ve binlere anılarımızın olduğu bir kenttir. Bu şehir, akademisyenler, bilim adamları, sanatçılar üretmiştir ve üretmeye devam etmektedir. Bugünlerde kentin birçok sorunu olduğu görülse de, bunların çözümü bizlerin elindedir ve düzeleceğine inancımız sonsuzdur. Düzelmesi yolunda bizlerin de emekleri, fikirleri, projeleri olması ayıca gurur vericidir.   

ÜLKE EKONOMİSİNE SAĞLANMALI  

8- Türkiye’nin son dönemde yabancı yatırım sorunu var. Bu konu hakkında bir değerlendirme yapabilir misiniz? 

Malum, ülkemiz son dönemde ekonomik bir saldırı içerisinde. Ülkesini seven işadamları olarak, her şeyi devletten beklememek gerektiğini düşünüyoruz. Özel sektörün de ülke ekonomisine katkı sağlayacak uluslararası projeler üretmesi gerektiğine inanıyorum. Bu anlamda uluslararası yatırımcıların da ülkeye sıcak bakabileceği projelerin geliştirilmesi gerekiyor. Aslında doğrudan projeye yatırım yapmak isteyen çok yabancı yatırımcı var. Bundan kaynaklı güzel projeler üretmek gerekiyor. Maalesef yeterli değiliz bu konuda. Kendimizi geliştirerek, başarmalıyız. Ülkenin var olan değerlerini ekonomiye dönüştürmek gerekiyor. Komplike düşünerek,  uluslararası yatırımcıyı çekecek projeler üretmeliyiz.