Kentsel dönüşüme yeni soluk!
Türkiye'de 2012 yılında yasalaşan kentsel dönüşüm sisteminde şu ana kadar riskli konutların sadece 663 bini yıkıldı. Kentsel dönüşüm yapılacak olan bina sahipleri ile oluşan anlaşmazlıklar ve yerel yönetimlerin takipsizliği sebebiyle dönüşümde yaşanan aksaklıklar için çözümler hazırlandı.
Türkiye'de 2012'de yasalaşan kentsel dönüşüm sisteminde şu ana kadar riskli evlerin 663 bininin yıkımı gerçekleştirildi. Milliyet Gazetesi'nde yer alan habere göre; Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Türkiye'de acilen 1 buçuk milyon konutun yıkılması gerektiğine ve İstanbul'da 300 bin yıkılması gereken riskli konut olduğuna dikkat çekti.
Kentsel dönüşüme girecek olan bina sahipleri ile yaşanan anlaşmazlıklar ve iddiaya göre bazı yerel yönetimlerin süreci yeterince izlememesi nedeniyle, riskli evlerin tahliyesi yapılamıyor ve yıkım da gerçekleşmiyor.
"BELEDİYELER RİSKİ KONUTLARIN TAHLİYE EDİLİP EDİLMEDİĞİNİ TAKİP ETMEK ZORUNDA"
Çözümün 6306 sayılı yasanın uygulanması olduğuna vurgu yapan Kentsel Dönüşüm Uzmanı Nihat Şen, "Bir binanın kentsel dönüşüm kapsamında yıkılabilmesi için öncelikle o binayla ilgili risk analiz raporu yapılması lazım. Risk analiz raporu hazırlandıktan ve kesinleştikten sonra artık o binada bir yaşam riski var demektir. Raporun hazırlandığı tarihten itibaren 60 gün içinde bina tahliye edilmelidir. Belediye ise 60 gün sonra o binayı takip etmek zorundadır. Ancak vatandaşların 60 gün içinde o binayı tahliye etmemesi halinde konut maliklerine ekstra 30 gün ek süre verilir. Bütün sürelere rağmen vatandaşlar binaları tahliye etmezse 6306 sayılı yasanın uygulanması gerekir. Yasa gereği, 90 gün içinde tahliye edilmediği takdirde binanın tüm elektrik, su ve doğal gaz abonelik hizmetleri iptal edilir, bina kolluk güçleri tarafından tahliye edilir ve yıkılır. Kentsel dönüşümdeki tıkanmada işte tam da bu noktada gerçekleşiyor. Bu binaların yıkımlarını hangi ilçeler takip ediyor derseniz orada büyük bir soru işareti var" açıklamasında bulundu.
"YASALAR ÇOK AÇIK VE NET"
Türkiye'de risk analizi raporu hazırlanmış ve yıkılmasının kesinleştirildiği binlerce binanın olduğuna vurgu yapan Şen, şu açıklamalarda bulundu:
"Ancak vatandaşlarımız hala bu binaların içinde oturmaya devam ediyor. Bu binaların boşaltılıyor olması o bina için riski ortadan kaldırmıyor. Yıkılmayan binaların çevreye, insana ve çocuklara ciddi zararları olabilir. Tahliyesi yapılmış ancak binanın inşaatının başlatılamamasında en büyük hata, 6306 sayılı yasanın uygulama esaslarına göre uygulanmaması. Burada süreç yönetimi çok önemli. Bir bina tahliye edildikten sonra 6306 yasa şunları söyler, binadaki kat maliklerinin 3'te 2 çoğunluğu ile binanın yeniden yapımı için karar alınır. Karara katılmayanlara 15 gün süre verilir. 15 gün içinde itiraz edenler alınan kararı onaylamadığı takdirde satışa gider. Yasalar, bu kadar açık ve nettir."
"OLMAYAN BİR ŞEYİ YARATMAK ALLAH'A MAHSUSTUR"
Binanın tahliye edildiği tarihten itibaren bir senede kentsel dönüşüme başlanmaması halinde, mülk sahiplerinin kentsel dönüşümdeki fırsatlardan yararlanamayacağının altını çizen Şen, "Kentsel dönüşümün hızlanması için bakanlık, belediyeler ve mülkiyet sahibi olan vatandaşlar sürece kesinlikle dahil olmalı. Kanun ve yönetmelik haricinde vatandaşlarımızın bir talepte bulunmaması lazım. Olmayan bir şeyi yaratmak Allah'a mahsustur. Vatandaşların 'ben, 5 daire ya da 10 daire isterim' dediği zaman kişi, en çok kendine zarar vermeye başlar" şeklinde konuştu.
SAHİPLERİ BULUNAMAYINCA MECLİS KARARI İLE YIKTIRILACAK
Diğer taraftan, Avcılar'da sahiplerine ulaşılamayan ya da sahiplerinin aralarında uzlaşama sağlanamaması sebebiyle yıkımı yapılamayan bina sayısının gittikçe artığına dikkat çekildi. Bunlar arasında yer alan Merkez Mahallesi Şamlı Sokak'taki 5 daireli, 5 katlı binanın bodrum, zemin ve katlarında Avcılar Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen incelemelerde kolonlarda beton dökülmeleri ve yarıklar meydana geldiği, kolon ile demir arasındaki bağlantıların zayıfladığı tespit edildi. Bina riskli bulundu ve mühürlendi. Binanın önümüzdeki günlerde yıkımının yapılması için çalışmalara devam ediliyor.
"HURDACILAR YAĞMALADI, EVSİZLER MESKEN EDİNDİ"
Avcılar Merkez Mahallesi Rüzgarlı Sokak'taki 5 katlı bina da 4 ay önce riskli olduğu sebebiyle tahliye edilmesine rağmen bir türlü yıkımı yapılamadı. Tahliye edilmesinin ardından hurdacıların kapı, pencere, elektrik, boru gibi para edebilecek tüm parçalarını söktüğü bina, ev sahiplerinin anlaşamaması sebebiyle bir türlü yıkılamadı. Bitişik binada yaşayan Murat Odabaş, hayalet binanın 4 aydan bu yana aynı durumda bulunduğuna, bu durumdan şikayetçi olduklarına dikkat çekerek, şunları kaydetti:
"Şu anda metruk halde. Kimsesizler, sokakta kalanlar mesken tutmuş durumda. Halen 3-4 kişi kalıyor. Daha önce soğuk havada ısınmak için ateş yakıyorlardı, defalarca yangın çıktı. Çok kötü bir görüntü oluşturuyor. Pis koku yayıyor. Götürülmeyen kullanılmayan eşyaları kullandıkları için burası çok kötü kokuyor. Rezil bir halde. Yan binada oturduğum için muzdaribim. Belediyeye de defalarca şikayet ettik. Yangınlar çıktı. Yangın çıkaranları aldılar bir iki saat sonra serbest bıraktılar. Akıbeti belli değil. Sahip çıkan yok. İhtilaf varmış daire sahipleri arasında. O nedenle yıkılamıyor. Hissedarlı daireler olduğu için sahiplerini bir araya getirip anlaşamıyorlar."
İstanbul'un dönüşüm maliyeti 500-600 milyar TL!
Kentsel dönüşümde hangi konulara dikkat edilmeli?