28 / 04 / 2024

Kiler Holding rotasını inşaata çevirdi!

 Kiler Holding rotasını inşaata çevirdi!

Kiler Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Kiler: Perakendecilikte yapacağımızı yaptık. Artık hedefimizde inşaat ve enerji var. Kiler Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Kiler perakende sektöründen çıkış nedenlerini anlattı.



Türkiye'de bu yıl gerçekleştirilen en önemli satın almalardan biri Carrefoursa'nın Kiler Alışveriş Hizmetleri Gıda Sanayi ve Ticaretin yüzde 85 hissesini 429,6 milyon liraya satın alması oldu. Böylelikle Kiler Holding, 1981'de 20 metrekarelik bir bakkal dükkanıyla başlayan perakendecilik macerasına 33 ilde toplam 200 bin metrekarelik 201 mağazaya ulaştıktan sonra son verdi. 34 yılda yerel perakendecilikten gelip ulusal marka olmayı başaran Kiler'in sektörden çıkış nedenlerini ve gelecek hedeflerini Kiler Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Kiler, Ekonomist’ dergisine, "Perakendecilikte yapacağımızı yaptık. Artık hedefimizde inşaat ve enerji var" dedi. Ümit Kiler, Aram Ekin Duran’ın sorularına şu yanıtları verdi:


-Kiler marketlerinin Carrefoursa'ya satılmasına nasıl ve ne zaman karar verdiniz?


-Çok uzun bir süre değil. Görüşmelerimiz çok kısa sürdü. Karşı tarafta arzulu bir alıcı vardı, bizde de satma isteği vardı. Dolayısıyla beklentiler aynı yönde olunca satış işlemi bir ay gibi kısa bir sürede bitti. Elbette ailemizin iş hayatındaki kökenlerinin perakendecilikten gelmesi dolayısıyla, satış işlemini duyanlarda bir şaşkınlık oldu. Ancak hem bizim hem ülkemizin gelmiş olduğu noktada sadece bir sektöre odaklanmamak gerektiğini düşünüyoruz. Perakendecilikte çok ciddi bir know-how sahibi olmamıza rağmen artık devam etmemenin daha doğru olduğuna karar verdik.


-Aile içinden bu satışa karşı çıkanlar oldu mu?


-Aile içinde, yakın çevremizde ve hatta çalışanlarımız içinde bu karara üzülen, tepki gösterenler oldu. Fakat biz iş yaparken duygusallığı bir tarafa bırakmayı öğrendik. Mantık olarak Kiler için perakendeciliğin bu noktadan sonra sürdürülmemesinin daha doğru olduğunu düşünüyoruz.


-Perakendecilikten çıkmanız holding açısından bir büyüme stratejisi mi yoksa küçülme stratejisi mi?


-Kesinlikle küçülme stratejisi değil. Hatta daha da büyümenin bir ön hazırlığı diyebiliriz. Çünkü Türkiye'de ve dünyada yapılacak tek iş perakendecilik değil. Perakendecilikten daha iyi bir gelecek vaat eden sektörler var. Önemli olan sizin iş yapma potansiyelinizin ve vizyonunuzun olması. Biz perakendecilikle büyüdük ama birçok farklı alanda başarılı olduk. Perakendecilikte de ilk kez tüketici dergisi çıkaran, ilk kez ücretsiz müşteri servisi koyan, ilk kez halk günü uygulamasını başlatan, yerel perakendeciler içinde ilk kez hisselerini halka açan biziz. Her zaman yenilikçi ve öncü olduk. Bu kez de perakendeden tamamen çıkarak bir öncülük yapmış oluyoruz diye düşünüyorum.


-Kiler marketlerindeki yüzde 85 hissenizi yaklaşık 430 milyon TL'ye sattınız. Kazandığınız bu parayı nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsunuz?


-Açıkçası bizim şunu şuraya bunu buraya harcayacağız diye bir planımız yok. Ama biz Türkiye'ye ve kendi grubumuza değer kazandıracak yatırımların içerisinde olacağız. Ağırlıklı olarak inşaat ve enerji olacak. Ayrıca Turex ile taşımacılık ve filo kiralama işlerimizi büyüteceğiz.


-Holding olarak 2014'te nasıl bir performans sergilediniz? 2015'e dair büyüme hedefiniz nedir?


-Geçen yıl holding olarak 2,3 milyar TL ciro elde ettik. Bunun 900 milyon TL'sini perakende oluşturdu. Çalışan sayımız ise 8 bin 500'e ulaştı. 2015'teki büyüme hedefimizi ise oransal bazda değil de vizyon olarak ortaya koymak isterim. İnşaatta Kiler GYO ve Biskon İnşaat şirketlerimizle hem altyapı hem de gayrimenkul geliştirme tarafında daha aktif olacağız. Ayrıca enerji yatırımlarımıza hız vereceğiz.


-Sapphire, İstanbul'un en yüksek gökdeleni olarak açıldığı dönemde büyük sükse yaptı. Ama sonra sanki geri planda kaldı. Bu yatırım beklentilerinizi karşıladı mı?


-Bunu değerlendirirken Sapphire'in şu anki durumuna ve onunla başlayan projelerin durumuna bakmak lazım. Ayrıca bugünkü fiyatları o günle karşılaştırmak lazım. Bir kere Sapphire yatırımcısına para kazandırdı. Sadece biz değil yatırım yapan diğer kesimler de para kazandı. Zarar etmedik, gayet de iyi oldu. Şu an Türkiye'nin en kıymetli projelerinden biri olmaya devam ediyor. Ama Sapphire'in teslim edilmesinden bu yana dört yıl geçti. Bu süre içinde hayata geçen projelerin daha göz önünde olması çok normal. Öte yandan Sapphire seyir terası ile de dünyada İstanbul denilince çok bilinen New York'taki Empire State binası gibi bir destinasyon oldu.


-İnternet sitenizde enerjiye 500 milyon dolarlık yatırım yapacağınız yazıyor. Önümüzdeki beş yılda bu alanda neler yapmayı planlıyorsunuz?


-Kiler Enerji Grubu olarak elektrik üretiminde yaklaşık 150 megavatlık üretim kapasitesine sahibiz. Muş, Bitlis, Erzurum, Artvin ve Rize'de santraller kuruyoruz. Üretim lisansımızın 100 megavatı Muş ve Bitlis'te. Şu an Erzurum dışında tüm bölgelerde ÇED raporlarımızı aldık. Hızlı bir şekilde inşaat çalışmalarına başlayacağız.


"ARTIK SİYASETİN İÇİNDE OLMAYACAĞIZ"


-Ağabeyiniz Vahit Kiler, üç dönem AKP'de siyaset yaptı. Bundan sonra da Kiler Ailesi’nin siyasete ilgisi devam edecek mi?


-Kiler Ailesi 2002 öncesinde siyasetin içinde değildi. Şimdiden sonra da içerisinde olmayacak. Vahit Bey, Sayın Erdoğan ile birlikte kendine ihtiyaç duyulduğu kadar siyaset yaptı. Üç dönem kuralından dolayı bıraktı. Biz siyasetçi, siyasetten gelen bir aile değiliz. Bundan sonra asıl işimiz olan ticaretle uğraşmaya devam edeceğiz. En azından ailemizin Vahit Bey haricindeki fertleri için bunu net olarak söyleyebilirim. Artık siyasette olmayacağız.


"TÜSİAD'DA ARADIĞIMI BULAMAYINCA AYRILDIM"


-Birkaç yıl önce TÜSİAD üyesiydiniz ama birden ayrıldınız ve şimdi MÜSİAD'da başkan yardımcısısınız. Kendinizi TÜSİAD'a ait hissetmediğiniz için mi ayrıldınız?


-Hayır, kendimi ait hissetmemek değil. Öyle bir şey olsa hiç üye olmazdım. Beklentilerin karşılanması noktasında bir ayrılık oldu. Ben TÜSİAD'da beklentilerime karşılık bulamadım. Oraya katacağım çok fazla bir şey olmadığını gördüm. Duygularımı dile getireceğim ortam bulamadım. Sadece TÜSİAD üyesiyim diye adımın orada olmasını da uygun görmedim. MÜSİAD'da ise aktifim, yönetim kurulundayım. İcranın içerisindeyim, yapmak ve söylemek istediklerimi daha rahat dile getirebiliyorum. Farklı anlamlara çekmeye gerek yok. Kendi isteğimle üye oldum, kendi isteğimle de ayrıldım. 



Ekonomist 


Geri Dön