Kiralık konut için kefil olacakları ilgilendiriyor! İşte tüm detaylarıyla merak edilenler!

Kira uyuşmazlıklarında yalnızca kiracı ve konut sahipleri değil arkadaşına, yakınına kefil olup da yüklü borçlarla karşı karşıya kalan vatandaşlar da arabulucuya başvuruyor. Komşu gürültüsü, tadilat, yıkım gibi ihtilaflar da arabulucuya taşınıyor. Müracaat etmeden önce Kat Mülkiyeti Yasası ve Borçlar Yasası’ndaki yasal hakları bilmekte yarar bulunuyor.

Konut sahipleri, kiracılardan özellikle memur kefil gösterilmesini talep ederken, eşi dostu kırmayıp sözleşmeye imza atan kişiler yalnızca kira değil aynı zamanda hasar, zarar, aidat borçları ile de karşı karşıya kalabiliyor. Kefilin ekonomik açıdan sorumluluk alanının kira sözleşmesinde açıklanması oldukça önem taşıyor.

Kefaletin türü, zamanıyla ilgili olarak detaylı inceleme yapılmasında yarar bulunuyor. Müteselsil kefil olunması halinde kira ödenmediğinde kiracı ile beraber kefile de icra takibi başlatılabiliyor.

Kat Mülkiyeti Yasası çerçevesinde üst kattan sızan su ya da gürültü yapan komşu için de arabulucuya müracaat edilebilir mi?
Konut sahibi, kiracı uyuşmazlığı gibi komşuluk hukukundan kaynaklı, gürültü yapan komşu, kötü koku, gürültü yapan işletme, başkasının yerine araç park edilmesi, üst kattan su sızması, komşu bahçeye gölge yapan ağaç, manzaranın engellenmesi ve bunun yanı sıra, alttaki restoranın dumanı gibi problemler için de arabulucuya başvurulabilir.

Konut maliklerinin kefil isteme hakkı var mı? Kefil kontrata imza atarken nelere dikkat etmesi gerekiyor?
Konut sahibinin kefil istemesinin önünde hukuki bir engel yok. Kira kontratları, para borcu doğuran kontratlardır. Kefalet ilişkisinde de alacaklı taşınmazı kiraya veren, borçlu ise kiracı demek oluyor. Sözleşmelerde adi kefalet ve müteselsil kefalet olmak üzere 2 çeşit kefil imzası görülüyor. Kira kontratında kefaletin süresi, türü açık olarak belirtilmeli. Konut maliki kira ödenmemesi halinde bunu kefilden isteyebiliyor. Müteselsil kefil olunması halinde direkt olarak borçlu konumda olunuyor.

Kira sözleşmesi kaynaklı uyuşmazlık yüzünden arabulucuya başvurduk. Fakat konut sahibi ile uzlaşamadık. Arabulucuda çözebilir miyiz?
Kira kontratında anlaşılan ve anlaşılmayan kalemleri bir bir arabuluculuk son oturum tutanağına yazmanızda yarar bulunuyor. Müracaat konusu olmayan ya da arabulucuda uzlaşılmayan alacak kalemleri dava konusu edilirse usulden reddedilme durumu var. Arabulucunun alacak kalemlerini açık bir şekilde yazması kanuni bir zorunluluk teşkil ediyor.
 

Kentsel dönüşüm çerçevesinde yıkım çalışması bizim binamıza da hasar verdi. Zararımızın giderilmesi konusunda dava mı açmalıyız?
Binanız hasar aldıysa dava açmak yerine öncelikle arabulucuya gitmeniz lazım. Yıkım, binayı yapan tarafla hasar alan taraf kabul ettikleri kadar uzlaşabilir. Anlaşma olmaması durumunda dava açma hakkınız var.

Kefillik sözleşmesinde neye dikkat etmek gerekiyor?
Kefilin ödemede sorumlu tutulduğu oran, süre kontrata mutlaka yazılmalı. İleriki senelerde maksimum bir ya da 10 yıl kaydıyla kefil olduğunun belirtilmesi lazım. Kefil, kefalet koşullarını el yazısı ile sözleşmede açık bir şekilde belirtmeli.

Adi kefalet ile müteselsil kefalet arasında sorumluluk bakımından bir fark bulunuyor mu?
Adı kefalet, borcun ödenmemesi halinde kefile müracaat edilen bir kefalet türüdür. Konut maliki önce kiracıya yasal takip yapar. Alacağını tahsil edemediğini ispatlar. Fakat kiracı aleyhine aciz vesikası alındıysa veya iflas ettiyse direkt kefile gidebilir. Kefilin sorumluluğu asıl alacaklıya müracaat edilmesi ve ardından ödeme yapılmaması halinde bağlanıyor. Müteselsil kefalette ise asıl borçlu olan kiracının kirayı ödememesi halinde konut maliki kefile başvurabiliyor. Kiracı ve kefile eş zamanlı kanuni takip başlatılabilir.

Vatandaşlardan ‘Kentsel dönüşümde kira desteği artırılsın’ talebi!

Üniversite öğrencilerine telefon ve bilgisayar detaylar belli oldu! Resmi Gazete’de yayımlandı!

Kiralık konut piyasasında kısır döngü!