19 / 11 / 2024

Kişisel sermaye göçleri ve konut sektörü!

 Kişisel sermaye göçleri ve konut sektörü!

Bu yüz yılda Türkiye göç merkezi olacak. Türkiye’ye AB’yi istila edecek diyorlardı ama süreç tersine çevrildi. AB’den Türkiye’ye beyin göçü başladı…




Bu yüz yılda Türkiye göç merkezi olacak. Türkiye’ye AB’yi istila edecek diyorlardı  ama süreç tersine çevrildi. AB’den Türkiye’ye beyin göçü başladı… Sadece AB ülkelerinden değil, Asya ve Afrika ülkelerinden de Türkiye’ye göç var… Türkiye Cumhuriyet tarihi boyunca, Doğu Türkistan, Romanya, Bulgaristan, Bosna Hersek,  Hırvatistan, Slovenya, Sırbistan, Kosova, Makedonya, Karadağ, Yunanistan, Irak, Suriye’den göç almıştı ama bu kez soydaş göçü dışında, beyin göçü ve bireysel sermaye göçü de almaya başladı.


Türkiye AB ülkelerine geçişte, kaçışta transit bir ülke idi. Gazetelere Avrupa’ya kaçış, tekne battı, şu kadar kişi öldü, şu kadar kaçak yakalandı şeklinde çok haber okumuştuk. Artık Türkiye transit bir ülke değil, hedef ülkedir…


1800’lü yıllardan sonra ABD’ye dünyanın her yanından akın oldu… Son 50 yıldır da, Avrupa’ya akın oldu… Sonra Kanada’ya… Şimdi ise tersine göç başladı. Çin, Hindistan, Brezilya, Şili, Afrika’nın değişik ülkeleri, Türkiye gibi ülkeler yeni göç alanları… Sanayi devriminden sonra göçün yönü gelişmiş ülkelere idi… Bilgi Çağı ile beraber göçün yönü gelişmekte olan ülkelere…

Göç etmenin ana nedeni daha iyi hayat şartları idi… Ülkeler içinde de göçler güneşe ve denize doğru oldu… Son yıllarda ülkeler arasında da göç yine güneşe ve denize doğru oldu. AB ülkelerinde, Fransa, İspanya, İtalya gibi ülkeler iklim nedeniyle göç aldı. Avrupa’nın yaşlıları İspanya sahillerinden konut aldılar. Türkiye sahillerinden de konut aldılar. Almanlar, Antalya-Alanya çevresini, İngilizler ise Muğla sahillerini mesken tuttular. Almanlar Antalya’ya yerleştiler. İngilizler, özellikle, Fethiye, Dalyan , Datça gibi tatil yerlerinde aldıkları konutta kışın yaşlıları barındırıyor, yazın ise devre mülk gibi kullanıyor ve vergi de vermiyorlar. İngilizler aslında konut adı altında otelcilik yapıyorlar…


Yunanistan,  Kathimerini gazetesi haberinde "Yunanistan’daki çalışma koşullarından hayal kırıklığına uğrayarak kariyerlerini sürdürebilmek için Türkiye’ye giden üniversite hocalarının ve araştırmacıların, Türkiye’deki koşullardan en iyi sözlerle bahsettiklerini" haberi var… Alman  Thomas Straubhaar  “Insight Turkey” bahar sayısında "Turkey as a Migration Hub in the Middle East" adlı araştırmasında Türkiye’ye Ortadoğu ve Eski Sovyetler Birliği ülkelerinden göç olduğundan bahsediyor… Bilgi Üniversitesi AB Ensitüsü Direktörü Prof. Dr. Ayhan Kaya, "Alman vatandaşları bile iş bulmak ve çalışmak için ülkeyi terk edip İsviçre, Avusturya, İsveç ve Türkiye'ye geliyor. Türkiye, finansal krizden daha az etkilendiği, sıcak para girişinde önemli sorun yaşanmadığı ve coğrafi olarak da avantajlı bir konuma geldiğinden son yıllarda yabancı iş gücünün, alternatif yaşam kurmaya çalışanların uğrak mekânı haline geldi" diyor. Ve ekliyor yaklaşık 200 bin AB vatandaşı Türkiye’de iş buldu çalışıyor diyor…


İspanyol La Vanguardia gazetesi "O zamanlar kimse geri kalmış bir Türkiye ile ilgilenmiyordu. Şimdi ise 2010 yılındaki yüzde 8.9'luk büyüme oranı ve krizden hızlı bir şekilde çıkması sayesinde Türkiye hakkındaki düşünceler değişti. Şimdiye kadar göçmen gönderen bu ülke, artık yaşadıkları ekonomik krizden kaçmaya çalışan İspanya, Yunanistan ve Portekiz vatandaşlarını kabul etmeye başladı" şeklinde bir yorum yapıyor… İsveç’te 31 Mart 2012 tarihinde  İşadamlarına Türkiye’yi anlatan Stockholm Büyükelçisi Zergün Korutürk, “Bugün Türkiye artık Avrupa’ya göç veren değil, göç alan ülke konumunda yükseldi. Almanya’daki iyi eğitimli binlerce Türk genci, daha iyi koşullar olduğu için anavatanlarına dönüyorlar” diyor…  Fransa’nın haftalık dergisi Courrier International de Avrupa’dan tüm dünyaya yayılan göç dalgasını araştırma konusu yapıp inceliyor…Avrupalılar, kıta içerisinde en çok Almanya’yı, kıta dışında ise en çok Brezilya’yı tercih ediyormuş.


CNN Türk’te Nuri Çolakoğlu ile röportaj yapan Coca Cola CIO’su Muhtar Kent “Hareketlilik tek yönde olmayacak. Eskiden gelişmekte olan ya da nispeten daha fakir olan ülkelerden daha zengin ülkelere doğru bir göç olurdu. Norm buydu. Şimdi ise göçü bütün dünyada göreceksiniz çünkü dünya artık gün be gün küçük bir köye benziyor. Git gide küçülüyor.” Diyor….


Kırsaldan kente, ülkelerden ülkelere göç şehirleşmeyi artıyor. Dünyanın geleceğine yönelik hazırlanan raporlarda da, dünyada şehirleşmelerin hızla artacağı ve buna paralel inşaat ve konut sektörünün gelecek yıllarda büyüme rekoru kıracağı vurgulanıyor. Hindistan, Endonezya, Brezilya, Türkiye, Rusya gibi ülkelerde milyonluk nüfuslara sahip iş açısından cazibe merkezi olacak yeni şehirler yükseliyor…İstanbul bu trende en güzel örnektir. Kanal İstanbul, Üçüncü havaalanı, çılgın iki adet birer milyonluk yeni şehir projesi ile İstanbul geleceği şimdiden getirdi.

2050 yılına gelmeden dünya nüfusu yaklaşık 9 milyar olacak. Dünya nüfusunun 2030 yılında %60’ı, 2050 yılında ise %70’i şehirlerde yaşıyor olacak. Çin’de 2020 yılına kadar bir milyon nüfuslu 200 civarında şehir olacak… Dünya’da şehirlerin kapladığı coğrafi alan ise sadece %1. Yani dünya nüfusu %1-2’lik alana kendini hapsedecek….


Ortadoğu ve Arap dünyasındaki göç ile dünyanın diğer kalanlarındaki göçün niteliği biraz farklıdır. Ortadoğu’daki göçte ana neden “güvenlik” tir… Arap Baharı Coğrafyayı yeniden şekillendiriyor. Irak bölünmeye doğru gidiyor, Suriye’de öyle… Ortadoğu’da yaşanan sıkıntılı siyasal değişiklikler, aynı zamanda ciddi bir “bireysel sermaye hareketliliği”ni de getiriyor. Ortadoğu’da dolaşan mekansız paranın iki trilyon dolardan fazla olduğu tahmin ediliyor. Dubai, Lübnan, Doha, Manama bu paralardan geçmişte payını aldı. Avrupa ülkeleri de bu dolaşan paraların peşinde… Ama bu çağda bu paralardan en fazla payı alacak olan ülke Türkiye’dir…


Türkiye, Arap dünyasında, Asya ve Afrika’da dolaşan, kendine daha güvenli bir liman arayan bireysel sermaye için en cazip ülke. Bireysel sermayeler herhangi bir ülkenin siyasal kontrolünde değildir. Bağımsız hareket eder. Türk Cumhuriyetleri ve Arap dünyasındaki bireysel sermayeler için Türk Konut sektörü oldukça uygun bir yatırım alanıdır… 


ülkeler, zenginden daha fazla vergi alma düşüncesinde… Fransızların ünlü sinema oyuncusu Gerard Depardieu, Fransa hükümetinin zenginlerden daha fazla vergi almasını protesto amacıyla Rus vatandaşı oluyor…. BD’de zenginden daha fazla vergi almak için Senato’da ciddi tartışmalar oluyor. Türkiye’de de Başbakan benzeri şeyleri söylüyor… ABD, İsviçre bankalarını sıkıştırdı ve hesapları denetime açtırdı. Türkiye’de İsviçre ile benzeri bir anlaşma yaptı. Dünyanın her ülkesi başka ülkelere kaçırılan paralarının peşinde. Milli servetleri başka ülkelere kaçıran işadamlarının peşinde…


Tüm dünyada bir para hareketliliği var. Kişisel sermayeler yön arayışında. Türkiye, büyük fonları doğrudan yatırıma çekmek için sarfettiği enerji ve harcadığı paranın çok çok az miktarı ile daha fazla bir parayı çekebilir. Türkiye çevresinde olan bireysel sermaye hareketliliğini iyi okursa cari açığını kapatabilir…


Dünya parasızların göçüne alışık ama bu yüz yıl paralıların da göçü olacak. Türkiye parasızlardan alacağı kadar paralılardan da göç alacak. Ama, kendi ülkesinden yoksulluk nedeniyle iş bulmak umuduyla Türkiye’ye gelene hizmet veren kurumlar, yatırım amacıyla gelene bu hizmeti veremez…


 Türkiye, Afrika, Asya ve Arap dünyasının bireysel sermayeleri için mutlaka buna uygun kurumsal altyapısını kurmalı. Mevcut kurumlarla bu iş olmaz… Biz mütekabiliyeti çıkarttık ama beklediğimiz oradan satış olmadı demek kendi kendini kandırmaktan başka bir şey değildir. 


Saygılarımla,

Abdullah Çiftçi

www.abdullahciftci.com


Geri Dön