Konut fiyatları tarihsel zirveye ulaştı!
Emlak Değerleme Uzmanı Dr. Ahmet Büyükduman, "Konut fiyat endeksi bir süredir yüzde 30'lar civarındaydı. Son Ağustos ayı fiyat endeksiyle birlikte 33.4 gibi yıllık bazda tarihsel bir zirveye ulaşmış oldu" açıklamasında bulundu.
Ev fiyatlarında görülen artışlar Türkiye'nin gündeminden düşmüyor. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) verileri de bu artışların doğru olduğunu ortaya koydu. TCMB tarafından yayınlanan Konut Fiyat Endeksi Raporu'na bakıldığında, bu kadar yüksek fiyatların tarihte ilk kez görüldüğü belirlendi. Sözcü Gazetesi'nden Yaşar Özer'in haberine göre; konut fiyatları Ağustos 2021'de bir önceki senenin aynı ayına göre yüzde 33.4 arttı. Bu oran konut fiyat endeksi tarihinde kaydedilen en yüksek artış oldu. Ülke genelinde yeni konutların fiyatları yüzde 40.2, ikinci el konut fiyatları ise yüzde 32 arttı. Bir evin ortalama metrekare fiyatı 4 bin 851 TL olarak belirlendi.
Emlak Değerleme Uzmanı Dr. Ahmet Büyükduman, konut sektörüne ve konut fiyatlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ahmet Büyükduman, "Konut fiyat endeksi bir süredir yüzde 30'lar civarındaydı. Son Ağustos ayı fiyat endeksiyle birlikte 33.4 gibi yıllık bazda tarihsel bir zirveye ulaşmış oldu. Bu durum konut fiyatlarındaki artış eğiliminin hızlanarak devam ettiğini ortaya koyuyor. Aylık bazda artışa bakılırsa, artış bir önceki aya göre yüzde 3.9 oldu. Yıllık olarak bakılırsa konut fiyatlarında yüzde 50'ye yaklaşan bir artış var. Bu durumda iki temel etken var. Bir tanesi Türkiye'nin kendi ekonomisindeki dinamiklerden kaynaklanan etken, o da şu; 2019 yılındaki kurlardaki ani artış ve onu takip eden konut kredisi faiz oranlarındaki yükseliş önemli ölçüde birinci el konut piyasasını etkiledi. O zaman kredili konut piyasasının zayıflamasıyla birinci el konut satışları da hızla düşmeye başladı. Öyle olunca birçok geliştirici ve müteahhit ellerindeki konutları satmakta daha doğrusu projelerini bitirmekte geciktiler ve yeni projelere çekingenlik gösterdiler. Böyle olunca 2019'dan itibaren Türkiye'de yeni konut başlangıçları yani alınan bağımsız bölüm ruhsatları önceki döneme göre yarı yarıya düzeyde gerçekleşti. Daha önceki yıllarda 1 milyona yakın konut ruhsatı alınırken, 2019-2020 yıllarında 500 binlere düştü." diye konuştu.
Durumun bu şekilde olması sebebiyle üretim tarafının zayıfladığına dikkat çeken Ahmet Büyükduman, "Dolayısıyla Türkiye'deki hane sayısı eski trendinden kırılmadı. Hatta göçlerle beraber daha da kuvvetlendi denebilir. Öyle olunca bi tarafta talep eski gücünü devam ettirirken, aradaki zayıflama konut piyasasında arz ve talep arasında bir dengesizliğe neden oldu. Kısıtlı arza karşı devam etmekte olan talep, fiyatı yukarıya çekti."
Fiyatlardaki artışı etkileyen bir diğer etkenin inşaat maliyetleri olduğunu belirten Ahmet Büyükduman, "Hemen hemen dünyanın her yerinde inşaat malzemeleri ciddi şekilde fiyat artışlarına maruz kaldı. Bunda pandemi sürecindeki lojistik zincirlerin kopması, üretim süreçlerindeki aksamalarda etkili oldu. Dolayısıyla içerde konut üretiminde yaşanan aksaklıklar nedeniyle yeni başlangıçların azalması, global anlamda ise inşaat maliyetlerinin yükselmesi bir araya geldiğinde yüksek konut fiyat artışlarına neden oldu" açıklamasında bulundu.
Fiyatlar düşecek mi?
Konut fiyatlarının düşüp düşmeyeceğiyle ilgili de konuşan Ahmet Büyükduman, şu açıklamalarda bulundu:
"Sonsuza kadar hiçbir varlığın fiyatı yukarı gitmez aşağı da düşmez. Ama bir dengeyi bulana kadar belli bir yükseliş gösterecek gibi. Bu artışın önümüzdeki kısa vadede kalıcı oalcağına yönelik iki gösterge bulunuyor. Bir tanesi 2021'in başından itibaren konut başlangıçlarında bir hareket görüyoruz. Bunların tamamlanması ve kullanıma başlaması 1, 1.5 yılı alacak. Dolayısıyla yeni konutlar üretilip piyasaya arz edilene kadar geçen sürede bu talepten kaynaklanan açık devam edecek. Dolayısıyla da fiyatlar üzerindeki baskı önümüzdeki 1 yıl kadar da devamlı olacak gibi gözüküyor. Konut fiyatlarındaki yaşanan artışların, enflasyonist süreçten de etkilenerek sürdürme eğilimi olduğunu söyleyebiliriz. Yani yakın dönemde konut fiyatlarındaki artışın yavaşlamasını beklemek çok gerçekçi olmayabilir."