Sektörel

Konut fiyatlarındaki gidişat ne olacak? İstanbul’da daire mi, İskoçya’da şato mu, Manhattan’da gökdelen mi?

Sosyal medyada İskoçya’da bir şato ilanı ile İstanbul’daki bir daire ilanı oldukça fazla paylaşıldı. Peki konut fiyatları ne olacak? Ev alacaklar beklemeli mi? Yatırımcılar ne yapmalı? İşte detaylar...

Son zamanlarda fahiş konut fiyatları sık sık gündeme geliyor. Sosyal medyada bu konu sık sık konuşuluyor. 

Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarı Yusuf Dinç, bugünkü köşesinde, sosyal medyada İskoçya’da bir şato ilanı ile İstanbul’daki bir daire ilanının çok paylaşıldığını ve 'İstanbul’da ev mi, İskoçya’da şato mu?' sorusunun sorulduğunu belirtti. 

Yusuf Dinç, İstanbul mu Londra mı, İstanbul mu Florida mı, şura mı bura mı derken, İstanbul mu Manhattan mı çıkışı ile yeni bir tartışmanın gündeme geldiğini aktardı. 

Teorik açıdan herhangi iki farklı yerde ev fiyatlarının aynı olmasının tesadüf olabileceğine dikkat çeken Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarı Yusuf Dinç, hangisinin diğerinden yüksek fiyatlı olacağına ise; arsa maliyetleri, yerel girdi maliyetleri, yereldeki işçilik harcamaları, harçlar, vergiler, düzenlemeler kaynaklı diğer masraflar, kat sayıları, afet dinamikleri, finansman modeli ve maliyetleri, sosyal çevre, ulaşım imkanları, kendi kriterinizde aklınıza gelebilecek başka her şey, satıcıların kâr iştahı ve en önemlisi de arz-talep dengesinin karar vereceğini vurguladı. 

Bu faktörlere bağlı şekilde konut fiyatlarının dönemsel olarak bazen birinde bazen diğerinde daha yüksek olabileceğinin altını çizen Dinç, "Dikkat ederseniz “yüksek” diyorum, pahalı değil. Çünkü bu tartışmayı yanlış olarak pahalı kelimesiyle yapanlar da var. Her biri kendi lokalinde pahalı ya da ucuz olabilir, arada okyanuslar varken pahalı-ucuz değil, yüksek-düşük kriteri aracılığıyla tartışılabilir" diye konuştu. 

KONUT FİYATLARI MANHATTAN'IN ALTINA GERİLER Mİ? 

Yusuf Dinç, meselenin içinde biraz da yatırım güdüsü olduğuna dikkat çekti ve "Zaman-mekân bağlamından kopmuş, barınma niteliğinden çıkmış bir yaklaşım bulunuyor. Kiracılığın tarihte hiç olmadığı kadar yüksek seviyede kabul ve rağbet görmesi mevcut" dedi, insanlığın konutu ile, komşuları ile, muhiti ile bağ kuramamasına sebep olan bina, site, şehir tasarımı olduğuna da dikkat çekti.

Konut satış adetleri, konut kredi musluğunun kapatılmasının ardından son aylarda gerilemeye başladı ve düşüş artarak devam ediyor. 

Kasım ayı itibarıyla geçtiğimiz seneye göre satış rakamlarında yüzde 20 kadar bir daralma yaşandığının altını çizen Yusuf Dinç, "Ancak, piyasadaki daralmayı yüzde 20 ile sınırlı görmemek gerekiyor. Belki yüzde 50 artış olacağına yüzde 20 düşüş oldu, denebilir" ifadelerini kullandı. 

Milyonlarca kişinin konut fiyatlarında düşüş olup olmadığını da merak ettiğini söyleyen Dinç, "“Yaşayacağı” evi almak isteyip de bu sorunun etrafında dolaşanlar için “imkânlar yeterliyse” yanıtın gerçekte bir önemi yok. Aileleriyle yaşayacakları konutlarını hangi fiyattan alacakları mesele değil. Ne alırlarsa ucuza alırlar" dedi. 

Dinç, yatırım amaçlı yanıt için de "Konutu yatırım aracı haline getiren mortgage modeli bugün çalışmıyor. Borca dayalı mortgage yoksa yatırım da yok yani. Yatırımcılar satıcı tarafındalarsa satmak için geç bile kaldılar" dedi ve seçimden önce satılmasının yerinde olacağını, nakite ihtiyaçları yoksa tutmaya devam edebileceklerini söyledi. 

Şu an için konut fiyatlarında düşüşün sınırlı olduğunu dile getiren Dinç, yapılan satışlarda ise alıcıların fiyatı önemli oranda kırdığının gözlendiğine dikkat çekti. 

Konut alacaklara, fiyatı aşağı çekebildikleri kadar çekmelerini öneren Yusuf Dinç, "Sonuçta ne kadar vursalar da satıcılar zarara uğramaz. 300-500 bin TL maliyetle aldıkları konutlardır" diye konuştu. 

Yusuf Dinç, konuya ilişkin yazısında, "Ancak bilinmesi gereken şu; satış adetleri düşmeye devam etse de fiyat düşüşü miktar düşüşünü yeterince yansıtmayacak. Çünkü konut piyasası, piyasa ekonomisinin dinamikleri içinde çalışmıyor. Esneklik kuralları işlemiyor. Uygulamadaki finansman modeli normal bir piyasa işletmeyi imkânsız kılıyor oluşturuyor" bilgilerini verdi ve konut kredisinde benimsenin model sebebiyle fiyat yükselişlerinin de düşüşlerinin de olağandışı gerçekleştiğini belirtti. 

KONUT HESABINDA DEVLET DESTEĞİ 600 BİN TL'YE Mİ YÜKSELİYOR? 

Borca dayalı mortgage modeli ile Türkiye’de alt-orta gelir grubunun barınma sorununun çözülmesinin artık zor göründüğüne dikkat çeken Dinç, "Bugünkü sıkışıklık bu modeli terk etmek ve tasarrufa dayalı bir konut finansman modelini merkeze almak için fırsat haline getirilebilir" diye konuştu. 

Dinç, çalışma çerçevesinde Konut Hesabında devlet desteğinin 150 bin TL’den 600 bin TL’ye  yükseltilmesinin değerlendirildiğini dile getirdi ve "Konut Hesabının işlevselliğini olumsuz etkileyen devlet katkısının gecikmeli aktarılması gibi uygulama sorunlarının da aynı çalışma kapsamında giderilmesine odaklanıldığı da aldığım bilgiler arasında" dedi. 

Olası bir İstanbul depreminde en riskli yerler nereler? Uzman isimler açıkladı!

Hollanda hükümetinden özel sektördeki konutların kira artışına sınırlama: En çok yüzde 1 olacak! 

Aile içi miras paylaşımı hakkında bilmeniz gerekenler!