Konut satışlarındaki rekor artış fiyatları etkiler mi?
Bu ayki konut satışları rekora koştu. 190 binlik satışla tüm zamanların en yüksek Haziran ayı satışı gerçekleşti. Peki satışlardaki bu artış, fiyatları nasıl etkileyecek?
Konut kredi faizlerinin kamu bankalarında aylık yüzde 0.64 ile tarihi en düşük düzeyine inmesi konut satışlarında rekor artışa sebep oldu.
Habertürk Gazetesi köşe yazarı Abdurrahman Yıldırım, bugünkü köşesinde Haziran ayı konut satışlarını ve konut sektörünün güncel durumunu kaleme aldı.
İşte Abdurrahman Yıldırım'ın 'Çılgınlık değil, hesaplı kitaplı hareketler bunlar' başlıklı yazısı...
Haziran ayı konut satışları için yapılan tahminler yanıltmadı. 190 binlik satışla tüm zamanların en yüksek haziran ayı satışına ulaşıldı. Bu satış aynı zamanda en yüksek ikinci aylık konut satışı.
Sadece satış adedi değil aynı zamanda ipotekli satışta tüm ayların ve zamanların rekoru kırıldı. 101.504 adet ipotekli satış toplam konut satışlarından ilk kez yüzde 53.4’lük pay aldı.
-Konut kredi faizlerinin kamu bankalarında aylık yüzde 0.64 ile tarihi en düşük düzeyine inmesi aynı zamanda bazı kuruluşların kampanyası ile birleşince rekor düzeyde konut kredi kullanımıyla sonuçlandı. 40.5 milyar lirayla en yüksek konut kredi artışı haziranda yaşandı.
KONUT AVCILARI
-Konut kredilerinin cazibesi sadece faizinin en düşük düzeyine inmesinde değil, tüketici kredisi kapsamında bankalar tarafından faizinin artırılmasının mümkün olmamasından kaynaklanıyor. Devlet, faizi gerçekleşen enflasyonun 3 puan altına indirerek ve kamu bankalarını öne sürerek alıcılara öyle bir fırsat sundu ki, değerlendirmemek mümkün değildi.
-Üstelik fiyatların henüz yükselmediği ve inşa maliyetlerinin güncellenmediği bir dönem olduğunu düşünenler, ava çıkar gibi konut arayışına çıktı. Alınabilecek kalitedeki konutlar haziran ayı gelmeden dahi alındı.
SATICILARIN FIRSATÇILIĞI
-Ancak fırsatı iyi kullanan sadece alıcılar değildi. Satıcılar da, alıcıları fiyat yükselterek karşıladı. Hem fiyat ve hem faiz oranları düşük, iki tarafı kızarmış kadayıf olmaz dediler. Düşen faiz oranlarının yarattığı fırsata konut satıcıları da ortak oldu.
-Bu konu da potansiyel alıcılar tarafından şikayetle karşılandı. Hatta alımdan vazgeçtiklerini açıklayanlar oldu.
-Düşük faizin getireceği avantajın çoğu, fiyat artışlarıyla kaybolunca konut satın almak cazip olmaktan çıkabiliyor. Düşen kredi faizlerinin konutlarda yarattığı avantajın toplamda yüzde 15-30 arasında olduğu hesaplanıyor. Fiyat artışlarının bu oranı geçmesi halinde cazibenin ortadan kalktığı hesapları yapılıyor.
REKOR SATIŞI FİYAT ARTIŞI İZLER Mİ?
-Dolayısıyla satıcıların da fiyat artışında ölçüye kaçırmaması lazım. Negatif faizden kaçanların peşin parayla konut aldıkları doğru ama bu insanlar aynı zamanda iyi bir finansal okur yazar. Hesap kitapları sağlam.
Krediyle alanlar da, sunulan fırsatı iyi değerlendirecek kadar bilgili.
-Satıcıların şimdiye kadar karşılaştıkları en büyük ve ani talep sıçraması karşısında fiyatları ne kadar artırdıklarını gecikmeli göreceğiz. Cuma günü mayıs ayı konut fiyatları açıklanacak. Haziran ayı rakamları da ağustos ortasında. Hazirandaki rekor satış sıçramasını fiyatların izleyebileceğini tahmin ediyoruz.
DİĞER SEKTÖRLERDE TALEP PATLAMASI
-Talep patlaması sadece konutla sınırlı değil. Arsa ve arazilerde benzer bir durumun yaşandığını Tapu Kadastro verilerinden biliyoruz.
-Otomobil aynı şekilde yok satıyor. Hem birinci el hem ikinci elde. Hatta ikinci el fiyatlarının birinci eli geçtiği de oldu.
-Konutlar satılınca içine mobilya, beyaz eşya, kahverengi eşya lazım. Yaz ayı ile birlikte evlilik sezonu da başladı. Mobilyacılar da talebe yetişemediklerinden söz etmeye başladı.
-Tekne ve yat fiyatlarında benzer bir durum yaşanıyor.
Talebin arkasında iki neden var. Biriken ihtiyaçlar ile korona virüsün değiştirdiği yaşam koşulları bir etken.
FAİZ VE DÖVİZDEN GAYRİMENKUL İLE ALTINA YÖNELME
-Ama asıl spekülasyon ve paranın değerini veya satın alma gücünü korumak. Bunun için de negatif faizden, yerinde sayan kurdan kaçışla farklı piyasalara sığınmak.
-Haftalardır dolar 6.85’e sabitlendi. Bir kuruş yukarı bir kuruş aşağı gitmesine ancak izin veriliyor. Yani dövizde kazanç yok.
-Ayrıca döviz alımlarına yüzde 1’lik vergi getirildi. Yüklüce döviz alımına da sıcak bakılmıyor. En azından spekülasyon amacıyla yapılan alımlara.
-Faiz ve döviz yurtiçi yerleşiklerin en çok rağbet ettikleri, klasikleşen iki yatırım aracı. Dolayısıyla buradan çözülmenin yan etkileri de büyük ve sarsıcı oluyor.
Kaldı ki, yurtiçi yerleşikler için geriye kalan iki klasik yatırım aracı da gayrimenkul ve altın. İçinden geçmekte olduğumuz süreçte yapılan da, döviz ve faizden gayrimenkul ve altına yönelme.
HESAPLI KİTAPLI HAREKETLER
-Değeri veya faizi ucuz olunca paraya ulaşabilenler veya elinde parası olanlar türlü spekülasyonları girebiliyor. Önümüzdeki dönemde bunun yeni örnekleriyle karşılaşabiliriz.
-Son gelen haber ise buğday stoklamasına gidenlerin olduğu yönünde. Bir ayda buğday fiyatlarında yüzde 15’e yakın artış meydana geldi. Bazıları buğdayı alıp lisanslı depolara koyuyormuş.
-Ya da benzer durum samanda yaşanabilir. Evet bildiğimiz samanı bile stoklayan ve kışın en çok ihtiyaç olduğu dönemi bekleyen, fiyat yükseldiğinde satış yapanlar var.
-Bir gün önce belirttiğimiz gibi, paranın kimyası bozuldu. Gördüklerimiz bunun çeşitli alanlardaki sonuçları ve piyasaları bozucu etkileri. Öyle konut piyasası veya otomobilde yaşananlar çılgınlık falan değil. Hesabı kitabı yapılmış hareketler.