Konut sektöründe barınma krizi 'baka' sorununa dönüşüyor!

Şehir Plancısı ve İstanbul Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe barınma krizine yönelik araştırmasında konut krizinin ‘’beka’’ sorununa dönüştüğünü açıkladı.

Şehir Plancısı ve İstanbul Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe konut fiyatları ve kira bedelleri artarken konut kredisi faiz oranlarının yükseldiğini açıklayarak 100 metrekarelik ortalama konut fiyatı 3 milyon 40 bin TL olduğunu söyledi. Kamu bankasından 120 ay vadeli 2,5 milyon TL konut kredi alınması halinde aylık taksit 98 bin 258 TL’ ye çıktığına değinen Gökçe, nüfusun yüzde 90’ı böyle bir krediyi geri ödeme olanağına sahip olmadığını açıkladı. Bu tablonunda ise konut ve braınma krizinin giderek ''insani kriz'' e dönüştüğünü söyledi. 

KONUT FİYATLARI KONTROLDEN ÇIKTI

Gökçe'ye göre; konut fiyatlarının ve kiraların kontrol edilemeyen yükselişi nedeniyle çalışan ve emeklilerden oluşan geniş bir toplum kesiminin konuta erişimi, mülk sahibi olması, olanaksız hale geliyor.  Konut sahipliği oranı, 2002 yılında yüzde 73 düzeyinde iken bugün, yüzde 56’ya gerilemiş durumda.

KİRADA OTURMAK BİLE MÜMKÜN DEĞİL!

Gökçe bu olumsuz süreçin özellikle yeni işe başlayanların, asgari ücretle çalışanların, memurların İzmir, İstanbul ve Ankara’ da ev sahibi olmaları bir yana, kirada oturmalarını bile mümkün kılmadığını söyledi. Bunun sonucunda da; bugüne kadar Anadolu’ dan İzmir, Ankara ve İstanbul’ a göç; bu kez, bu şehirlerden Anadolu’ ya tersine göçe dönüştüğünü belirtti.

KONUT ÜRETİM SEFERBERLİĞİ ATILMALI!

Gökçe konutta üretüm seferberliğinin atılması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: ''Anayasamız, vatandaşın ‘’KONUT HAKKI’nı güvence altına alıyor ve devlete de nüfus artışına ve ihtiyaca göre alacağı önlemlerle ‘’KONUT HAKKI’’nı koruma görevini veriyor.

Gelinen noktada devlet, konut krizini çözmeyi öncelikli konu olarak ele almalı, yerel yönetimlerle, konut kooperatifleriyle, sivil toplum örgütleriyle eşgüdüm halinde ve saydam süreçlerle nüfus yoğunluğunun ve kentsel ihtiyaçların fazlalaştığı ana kente alternatif konut ve yaşam alanları cevap verecek, ‘’Konut üretim seferberliği’ ilan etmeli.

Bu bağlamda; TOKİ ve Emlak Konut' lüks konut üretiminden vazgeçerek dar ve sabit gelirliler için sosyal konut üretimine geçmelidir.'' dedi.