Sektörel

Konut ve barınma sorunu için 3 öneri! TOKİ konutları kurtarıcı olur mu?

Son zamanlarda artan konut fiyatları sebebiyle barınma sorunu sık sık gündem oluyor. Peki konut sorunu için hangi öneriler sıralanıyor? İşte o öneriler ve detayları.. 

Yeşil Gazete köşe yazarı Akın Atauz, bugünkü köşesinde konut ve barınma sorununu kaleme aldı. Akın Atauz, konut ve barınma sorununu Engels'in yaklaşık 150 yıl önce yazdığı 'Konuk Sorunu' broşürüyle değerlendirdi. 

Daha önceki iki yazıda kent yoksullarının yapabildiği harcamaların sadece üç farklı alanda toplandığını, bunun dışındaki gereksinmeler için ya hiçbir kaynak kalmadığını ya da çok yetersiz kaynakları olabildiğini gündeme getirdiğini anımsatan Akın Atauz, bu yoksulların bütün harcamalarının nerdeyse sadece gıda, kira ve ulaşım masraflarının karşılanmasından ibaret olduğunu belirtti. 

Atauz, söz konusu yazısında "Konut sorununa bakarken, bu kez temel bir kaynakla/ sorun üzerine yazılmış temel bir metinle başlamak ilgi çekici olabilir: Engels’in yaklaşık 150 sene önce yazdığı, “Konut Sorunu” broşürü (ya da küçük kitabı), bazı konuları anlamak ve üzerinde düşünmek amacıyla iyi bir başlangıç olabilir" ifadelerini kullandı. 

KONUT SORUNUNU ÇÖZECEK 3 ADIM

Akın Atauz, aslında üç makaleden oluşan bu kitapçığın tam bir polemik metni, yani teorik bir çalışma değil ve konut sorunu üzerine çalışan diğer düşünürlerin/ yazarların (Marksist olmayan diğer sosyalist veya liberal düşünürlerin) düşüncelerinin eleştirilerinden oluştuğunu dile getirdi. 

"Fakat genel olarak kendi teorik düşünceleri ve diğer Marksist açıklamalar dikkate alınarak yazılmış ve eleştirilerin gerekçeleri belirtilirken bu temel düşünceler/ teorinin kullanılmış" diyen Atauz, “Konut Sorunu” kitapçığının, konut sorunu çözmek üzere geliştirilen üç almaşık öneriyi ele aldığının altını çizdi ve o almaşıkları şu şekilde sıraladı: 

- İşverenin kendi çalışanlarının barınması için fabrika çevresinde ya onları borçlandırarak ve gelecekte kira öder gibi ödeyerek ileride sahibi olabilecekleri konutlar yapması ya da onlara kiralık konutlar sunması,

- Devletin yasa ve yönetmeliklerinin yoksulların ve işçilerin konut sahibi olmalarını kolaylaştıracak gibi düzenlenmesi ve yine işçileri borçlandırarak ve borcun bir bölümünü kira gibi ödeyerek onlara konut sağlaması ya da onların kendi konutlarını inşa etmenin aynı biçimde yardımcı olması,

- “İşçilerin kendine yardımı”, yani konut sorunun çözebilmek amacıyla örgütlenerek ve kendi aralarında borçlanarak konut yapımı dernekleri veya örgütleri kurmaları ya da bu örgütlenmelerden faydalanmaları.

HANGİ ÇÖZÜM, NEYİ İFADE EDİYOR? 

Akın Atauz, ilk seçenekle ilgili örnekler olduğunun altını çizdi ancak bunların sonuç olarak işverenin bu işten kar edebileceği, kendisi için yeni bir pazar oluşturmak amacıyla düzenlenmiş konut girişimleri olduğunu belirtti. 

Atauz, "Bu nedenle genellikle işçilerin çok üst grupları (ve aynı şeyi devlet yaptığında da bürokrasinin en alt kademeleri) için geçerli. Bu konutlar eğer kent içindeyse zaten hemen bu konutlara talep oluşturacak toplumun üst kesimleri göz önünde bulunduruluyor ve işçiler unutuluyor. Kentin çeperlerindeyse de (İngiltere’de olduğu gibi) bazen yaygın şekilde uygulanıyor fakat her zaman sınırlı sayıda işçi için üretiliyor" diye konuştu. 

İkinci seçeneğin ise TOKİ yaklaşımını andırdığını dile getiren Atauz, "Kısaca “Hausmanizm” denilebilecek bir anlayışla şehirlerin olukça merkezi yerlerinde kalabilmiş işçi/yoksul (yani son derece kötü koşullarda ve sefalet içindeki) konutlarının yıkılıp- “temizlenmesi” ve işçilerin kentlerin çeperlerine zorbalıkla sürülmesi anlamı taşıyabilecek bir uygulama biçimini alıyor. 
Aslında bu seçeneği Türkiye çok yakından tanıyor: “Kentsel dönüşüm” projesi nerdeyse tümüyle bir Hausman projesi şeklinde görülebilir ve genellikle yerinde dönüşüm yerine yoksulların barındıkları yerlerin zengin sınıflar için yeniden düzenlenmesi ve yoksulların da daha da kötü şartları kabul etmeye zorlanması olarak da özetlenebilir" ifadelerini kullandı. 

Atauz, "Üçüncü seçenek ise genellikle İngiltere’de çok görülen bir çeşit ev edindirme derneklerinin ya da ticari örgütlerinin, işçiler ve yoksullar için “tasarruf sandığı” benzeri bir modelle, konut üretmesi. Kredi, sigorta, ipotek vb. işlemleriyle ilgilenerek bir çeşit yoksullar arası dayanışmadan bu derneklerin para kazanması biçiminde bir konut üretim modeli… Bu uygulama (tek katlı ve küçük bir bahçe içinde sıra konutlar) İngiltere’de oldukça yaygın olarak uygulanmış" bilgilerini verdi. 

Yeşil Gazete köşe yazarı Akın Atauz'un, 'Engels'e göre konut sorunu' başlıklı yazısının devamı şu şekilde: 

"Engels’e göre bu tür yaklaşımlara göre konut sorunu çözülemez, çünkü konut darlığı sermaye düzeni içinde bir rastlantı değildir. Konutun her zaman kıt olması gerekir ve bu sermaye sınıfına hem toplumu hem de piyasayı denetim için güçlü bir konum yaratır.

Engels işçi sınıfı için konut sahipliği biçimindeki bütün çözümlere/ bu üç modele de karşı. Her biri için ayrıntılı gerekçeler olmakla birlikte karşı duruşunun iki temel nedeni var:

Birincisi; işçilerin kira için harcama yapmaları yerine kendi evlerine sahip olmaları, işverenlerin işçi ücretlerini düşük tutmasının ya da ücretlerden yapılacak kesintilerin gerekçesi olarak kullanılır ve sonuç olarak işçilerin kendi emekleriyle ürettikleri konutlar düşük ücretlerin bir nedeni olarak işlev görürler.
İkincisi ise; işçi sınıfının her zaman kendi emek gücünden başka satacak bir şeyi olmaması ve onu bir mülk/ toprak veya konut biçiminde bir bağla bir yere bağlamaması, işçi sınıfının özgürlüğü, hareket yetenekleri ve devrimci bir eylemlilik içinde olabilmesi ona her zaman daha güçlü bir konum sağlar.
Bu iki gerekçenin, anlaşılır olmakla birlikte tartışılması gereken bazı yönleri olduğu da oldukça açık. Kentlerdeki güncel konut sorununu tartışmayı gelecek hafta Engels’in görüşlerinden eleştirel bir biçimde yararlanarak sürdüreceğiz."

Emekli çalışanların maaşlarında 'yanlış kod' krizi! Aman dikkat: Bunu yaparsanız maaşını kesilir! 

1 gram altın 2.957 TL oldu! Çeyrek altın, tam altın, Ata lira bugün kaç lira? 21 Eylül 2024 altın fiyatları

Prof. Dr. Hasan Sözbilir'den İzmir'in o ilçesi için deprem uyarısı: Tehlikesi yüksek olan bir bölge!

Kiralar raydan çıktı! 6 ayda 2 katına çıkan fiyatlar kiracıları araba ve tarlasından etti!