Koronavirüs ev planlarını değiştirdi!
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs yaşam alışkanlıklarını farklı bir boyuta taşıdı. İç Mimar Hakan Cengiz daha sterlin ve izole bir yaşam için neler yapılabileceğiyle ilgili öngörülerini paylaştı....
Corona virüs dünyanın dört bir yanında çalışanları evden çalışmaya zorladı. Salginin yayılmaya devam etmesiyle birlikte evden çalışma pek çok işçi için yeni bir gerçek olarak iş yaşamı pratiği haline geldi. Virüsün yayılmasını önlemek amacıyla da dünyanın dev şirketleri başta olmak üzere pek çok işyeri evden çalışmaya devam edeceklerini duyurdu.
Vatan'da yer alan habere göre; eğitimin uzaktan devam etmesi de, evden çalışma süreciyle birlikte yaşanılan mekanların ne kadar önemli olduğu da ortaya çıkardı. Online eğitim ve evden çalışmada üretkenliğe katkıda bulunacak yeni bir ortam tartışmaları da gündeme geldi. İyi bir çalışma alanı kurmak hem verimliliği artıran hem de salgından büyük ölçüde korunmanın en iyi yolu oldu.
Corona virüs sürecinde evler yeni yaşam alışkanlıklarına göre yeniden tasarlanıyor. Gelecek dönem için, izole olma, evden çalışma süreci, uzaktan eğitim süreci gibi etkenler ev mimarisini ve iç tasarımını yeniden tartışmaya açıyor. İç Mimar Hakan Cengiz daha steril ve izole bir yaşam için neler yapılabileceğine dair öngörülerini açıkladı. Peki, Corona virüste yeni mekan anlayışı nasıl olacak? Evleri hem okula hem de işyerine dönüştürecek yeni mimari, salgınları önlemede etkili olacak mı? Evler salgınlardan koruyabilir mi? İşte corona virüs ile değişen hayatlarımızda ev seçimini etkileyecek yeni trendler...
İZOLASYON YAŞAM ALANLARIMIZI DEĞİŞTİRDİ
Corona virüs sürecinde özellikle evde izolasyon süreci hem çalışanlar hem de öğrenciler açısından dönüm noktası oldu. Hal böyle olunca evler, çoğu kişi için sosyalliğin, eğitimin ve iş yaşamının birlikte yürütüldüğü biricik yer haline geldi. Şimdi her şey ev içi alanlarımızın etrafında dönüyor. Kimse bu sürece hazır değildi. Ve bu zamana kadar da evler herhangi bir krize karşı özellikle de salgına karşı planlanmadı. Bu nedenle, corona virüsün getirdiği bu zorunlu süreç ev tasarımında da gelecek planları yapmamızı sağlayacak. Yaşlılar, çocuklar ve ebeveynler her gün aynı alana bağlıyken, ev içi alanların düşünülmesi ve planlanması, yeni gerçekliğimize uyum sağlamak için yeniden düşünülmesini sağlıyor. Sağlık açısından yaşadığımız ortamların ve mekanların ne kadar önemli olduğunu hep birlikte deneyimledik. İç Mimar Hakan Cengiz, daha steril ve izole bir yaşam için neler yapılabileceğine dair öngörülerini açıkladı.
MEKAN VE ÇEVRE DÜZENLEMESİYLE SALGINLAR ÖNLENEBİLİR Mİ?
Evet, salgınların mekânsal bir sorun olduğunu hep birlikte deneyimleyerek öğrendik. Hijyen ve sterilizasyon için sosyal mesafenin ve izolasyonun çok gerekli olduğu ortaya çıktı. Şu an sorunları çözmek için alanları dezenfekte etmek, ofisleri ve evleri daha iyi planlamak, alışveriş merkezlerini veya otelleri daha iyi planlamak gerektiğinin herkes farkında. Tüm bunlar çok iyi yapılabilir. UV ışığının, yoğunluğun, malzemelerin nasıl kullanılacağı planlanabilir.
MEKANLARIMIZ SALGINLARI ÖNLEYECEK HİJYENİK YAPIYA SAHİP Mİ?
Etkili bir hijyen için yerleşik bir temizlik kültürü olması gerekiyor. Dünya genelinde mimari ve şehir planlamaları hijyen açısından doğal bir koruma sağlayacak planlamaya sahip değil. Çelik, cam, beton, alcipan uygulamalarından ibaret mekanlar gerekli izolasyonu sağlayamıyor. İç ve dış cephede uygulanan ahşap gibi doğal malzemelerin daha iyi koruma sağladığı kabul ediliyor. Alanların birbirine koridorlarla nasıl bağlandığı ya da hacimleri kadar malzeme seçimleri de çok önemli rol oynuyor. Son yüzyılda binalar neredeyse bir makine gibi tasarlanıyor. Öncelikle bu anlayış değişebilir.
EVDEN ÇALIŞMA MODELİ MEKANLARI NASIL ETKİLER?
İmkanı olanlar büyük şehirlerden uzaklaşarak daha küçük yerleşim bölgelerine göç edebilirler. Temiz hava ve sosyal mesafe imkanı sağladığı için bahçeli ve müstakil bir evde yaşama seçeneğine yönelebilirler. Büyük şehirlerde yaşamak durumunda olanlar ise mimari açıdan önlemler alabilir. Ayrıca çok katli ofis binalarının kullanımı azalacağı için ileride birçoğunun eve dönüştürülmesi gerekebilir. Sadece ofisler değil, örneğin internet üzerinden alışverişin yaygınlaşması mağaza, market, restoran gibi birçok geleneksel iş yerlerinin geleceğinde de önemli bir rol oynayacak. Hatta uzaktan eğitimin yaygınlaşmasıyla eğitim binalarının bile ileride konuta dönüştürülebileceği ihtimali üzerine konuşuluyor. Üretim, sağlık, ulaşım, depolama gibi amaçlarla kullanılan yapılarda artış olabilir.
İÇ TASARIMIN YAŞAM ALANLARIMIZDAKİ ÖNEMİ NEDİR?
Önemini anlamak için mekan sahiplerinin şu sorulara cevap vermesi gerekiyor. Mutfağınızdan oturma odasına kolay ulaşıyor musunuz? Doğal ışık, maksimum zaman harcadığınız yaşam alanınıza yansıyor mu? Ofis alanınız herhangi bir güçlük çekmeden iş arkadaşınızla etkileşime girmenize izin veriyor mu? Odalar ya da bölümler arasında kolay hareket edebiliyor musunuz? Yukarıdaki sorulara olumlu cevap veriliyorsa, bunların tesadüfi olmadığını, bir iç mimar tarafından iyi tasarlanmış bir planın sonucu olduğunun bilinmesi gerekir. Giderek küçülen alanlarda sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürebilmek için uzman desteği almak şart. Hem fiziksel hem de ruhsal sağlık açısından işlevsel planlama, sağlıklı havalandırma, doğru ışıklandırma, hijyen sağlayacak malzeme seçimi, mobilya seçimi ve renk uygulamaları çok önemli. Anlık hislere göre çok cazip gelen fikirler ya da seçimler ileride bir an önce kurtulmak istenen sorunlara dönüşebilir. Sonuç olarak sağlığımızı korumak için mekanlarımızın teknik açıdan yeterli donanıma ve tasarıma sahip olması gerekiyor. Bu da sadece uzman desteği alarak sağlanabilir.
