Koronavirüs yabacılara konut satışını etkiledi mi?
Dünya etkisi altın alan ve Dünya Sağlık Örgütü’nün “pandemi” olarak tanımladığı koronavirüs tüm ülkelerin ekonomisini ciddi anlamda etkiliyor. Peki birçok sektörde sarsıntılara neden olan koronavirüs yabacılara konut satışını etkiledi mi? İşte merak edilen sorunun cevabı...
Ülkemiz henüz az vaka sayısı ile iyi bir konumda ama özellikle Avrupa kaynaklı ciddi endişeleri var. Amerika’da 1 ay sonra neler olacağı ise öngörülemiyor. Bunlar ülkemizdeki ekonomik aktiviteyi direkt olarak etkileyeceği için bizim tarafımızdan da önem arz ediyor. Lüks Konut ve Gayrimenkul Uzmanı Sühran Aras, koronavirüs salgınının gayrimenkul gibi hassas bir sektörü nasıl etkileyeceği hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Tüm sektörleri etkileyen ya da etkileyecek bir salgının gayrimenkul gibi hashas bir piyasaya sahip sektörü etkilemeyeceğini düşünmek hata olur diyen Lüks Konut ve Gayrimenkul Uzmanı Sühran Aras, gayrimenkul sektörünü sadece alıcı-satıcı düzeyinde değil, inşaat sektörüyle birlikte düşünmek gerektiğini söylüyor.
Sühran Aras konunun tüm yönleriyle ilgili değerlendirmelerinde şu ifadeler yer aldı:
Salgın Ara Mal Krizi Yaratabilir
Üretimin durması, stoklarla yola devam edilmesi bir süre sorun yokmuş gibi gösterse de zamanı geldiğinde inşaat sektöründe ara mal krizine sebep olabilir. Müteahhitler ayrıca yurtdışından malzeme getirme noktasında da sorun yaşayabilir. Örneğin Avrupa’dan, Amerika’dan ya da İran’dan Çin’den gelecek bir mal zamanında gelmez ise iç piyasada muadili aranır ama zaman kaybedilmiş olunur. Bu durum yüklenici firmaları inşaat sözleşmelerine ek süre talep edilmesi durumunu ortaya çıkarabilir.
Konut Satın Alan Kişinin Salgın Nedeniyle İşleri Bozulursa
Olabilecek sorunların bir diğeri ise vatandaşların ödeme zorluğu yaşama durumudur. Konut satın almış ve ödemelerini belli bir plan dahilinde yapılandırmış bir kişinin ödeme zorluğu yaşaması sektörel daralmalara neden olabilir. Ancak; Tüketici Kanununun vatandaşı koruyacağı hatırlanmalıdır. Aylık ödeme yapamayan kişilerin daha sonra toplu ödeme yapabilmesine dair anlaşmalar yapılabilir. Aynı şekilde bankacılık sektöründe de yeni düzenlemeler görülmesi ihtimal dahilindedir. İşlerinin salgın nedeniyle bozulması (kapatılan mekanlar vs.) neticesinde mağdur olan vatandaşın imdadına yine devlet yetişecektir.
En Büyük Zorluğu Kiracılar Yaşayabilir
Konut kiracısı bozulan işleri nedeniyle kira ödeyememe sorunuyla karşı karşıya kalabilir. Ancak konut düzeyinde biraz daha idare edilebilir bir durum olacağı ön görülüyor. Asıl sorun işyeri kiracılarının azalan müşteri ve hatta kapanan işyerleri nedeniyle ciddi bir kira yükü altına girmelerinde yatıyor. Her iki durumda da kiracı indirim talep edebilir ancak salgın matematiğinin devam ediyor oluşu, indirim gelse dahi sürdürülebilir bir ödeme durumunun önünü tıkıyor. Henüz böyle bir şey olmadı ama ülkemizde de karantina benzeri bir önlemin görülmesi, başta AVM’lerin kapatılmasıyla birlikte işyeri kiracılarını ve daha sonra konut kiracılarını da etkileyecektir.
Yabacılara Konut Satışını Etkileyecek mi?
Ülkemiz son aylarda ciddi bir gayrimenkul yatırım potansiyeli taşıyor. Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinden ülkemize ilgi gösteriliyor. Hatta son dönemde İran ve Çin’den yatırımcıların konut, işyeri ve arsalara talepleri artıyordu. Koronavirüsün en çok etkilediği yerlerin İran ve Çin olması bizi de etkileyecektir. Özellikle 2020 yılında Çin ile çok iyi ticari ilişkiler geliştirilmesine yönelik adımlar atılıyorken, Çin’den gelen yatırımcıların planlamaları virüs engeline takıldı. Çinli yatırımcılar yükselen bir ivme ile konut satın alıyorken, önümüzdeki dönemde bu sürecin sekteye uğraması şaşırtıcı olmayacaktır. 2019 yılında toplam5.423 konut satın alan İranlılar bu sene konut yatırımında yavaşlayabilir.
Tüm bunlar salgının ülkemizde artış hızına bağlı olmadan, dış dünyanın yaşadığı ve dolayısı ile bizi de etkileyecek olan sorunlar. Elbette bu salgın bir gün bitecek ve her şey normale dönecek. O an nerede olduğumuz; salgının bizi ne kadar etkilediği ekonomimiz açısından da çok önemli olacak. Devletimiz ciddi tedbirlerle hem toplum sağlığını hem de ekonomiyi diri tutmaya çalışıyor. Burada tüm halkımızın kendi üzerine düşen görevleri yerine getirmesi lazım. “Bize bir şey olmaz,” zihniyetine asla girmemeliyiz. Zira, tüm kaynaklar bu zihniyetin çok kısa süre sonra ciddi sonuçlar doğurduğunu acı bir şekilde devletlere gösterdi. Umuyorum ki ülkemiz bu süreci en az hasarla atlatacaktır.