Kovid-19'la sosyal mesafeli ofisler ön plana çıktı!

1918 ile 1920 arasında görülen ve iki yıl icinde 2 milyardan az dünya nüfusunun üçte birini hasta eden ve tahminen 20-50 milyon ölümüne yol açan İspanyol Gribi, aynı dönemde devam eden Birinci Dünya Savaşı'ndan daha çok can almıştı. Dünyanın Covid-19 kriziyle başa çıkmaya ve buradan nasıl çıkacağını tahmin etmeye çalıştığı bugüne İspanyol gribi sonrası hayata nasıl döneceğimizi Fortune Türkiye dünyasının liderleri yani CEO’lar anlattı.

Bu bilinmezlik döneminde hangi stratejilerle ilerlediler?

Fortun Dergisi’nden Şule Laleli’nin haberine göre; işletmeleri yöneten CEO'lar, karşılaştıkları zorluk ve fırsatları derinlemesine analiz ederken, bize de önemli bir bakış açısı sundular.

CEO'ları, işletmelerini etkileyen yıkıcı güçler hakkında yepyeni duşunun volları geliştirmeye iten bu belirsizlik, is modellerini dönüştürmek, yeni ürünler ve hizmetler geliştirmek ve eskisinden daha başarılı olsun diye işletmelerini yeniden şekillendirmek için bir firsatla karşı karşıya getiriyor.

Kâr hanesinde sonuç elde etme baskıyla birlikte CEO'lar, değer yaratma yöntemlerini dönüştürürken, işletmelerinin güçlü olduğu temel alanları yönetmeyi de odaklarından çıkarmıyorlar. Daha karmaşık yapılı ve hızla değişen ortamda faaliyet göstermek; organizasyonlarını yönetmek için gereken ve giderek çeşitlenen beceri ve uzmanlıklarla birlikte, o CEO’lar önce hiç olmadıkları kadar önemli bir sürecin dönemecinde yer alıyorlar.

CEO'ların inovasyonu teşvik etmesi, yeni müşteri ilişkileri türlerini gözetmesi, yükselen itibar risklerini yönetmesi ve teknoloji yatırımları konusunda cesur kararlar alması gerekiyor. Bu zorluklar karşısında, konuştuğumuz liderlerin önemli bir kısmı, işletmeleri genelinde esaslı bir değişimi tetiklemek için hem yeni beceri ve yetkinlikler geliştirmek için çalışıyor hem de yeni fikir ve etkileri araştırıyorlar.

Ahmet Onur/ Kolektif Haouse Kurucu Ortak ve CEO

Yeni nesil ofis çözümleri geliştirdik

Genel kararlarımızı erken ve yerinde alabilmek için ilk olarak ekibimizin içindeki ve dışındaki danışmanlardan oluşan bir kriz masası oluşturduk. Bu ekiple birlikte bir yandan tüm dünyanın içinden geçtiği süreci her açıdan ele alıp derinlemesine analiz ederken diğer vandan ise Sağlık Bakanlığının yayınladığı prosedürleri çok yakından takip ettik. Böylece dünyada uygulanan ve önerilen tüm önlemleri hassas bir şekilde etüd ettik ve uygulamaya alabileceğimiz her türlü kati önlemin hazırlıklarına erkenden başladık. Ofislerimiz kriz esnasında kısıtlı olarak açık olduğundan fiziksel alanlarımız için acil önlemler aldık ve hazırlıklarımızı uzaktan mesafe, hijyen/ sağlık kontrol ve teknik/mekanik üzerine üç ana başlıkta tamamladık. Tüm mevzuatlara uyarak çalışma ortamlarımızı çalışanlarımızın ve üyelerimizin sağlığı için en güvenli hale getirdik. Ayrıca evden çalışma ve birçok faaliyetimizi uzaktan yapmaya başlama konusunda da çok hızlı aksiyon aldık.
İşin finansal bacağında da acil durum protokolleri ilk günden beri yürürlüğe girmiş durumda. Finansal kararlar için çok senaryo çalışarak, bu senaryoların en olanların baz aldık ve tüm nakit akışını gelir planlamasını ve giderleri azaltacak önlemleri buna göre şekillendirdik.

Pandemi milyonlarca çalışan evden çalışmaya itti. COVID-19 krizi öncesi pek çok ülkede tek haneli olan evden çalışma oranları bir anda  çift hanelere ulaşırken, şirketler de evden çalışmayı kolaylaştıracak yeni ekipmanlar, video konferans gibi teknolojik alt yapılara yatırımlarını hızlandırdı. Tüm bu gelişmeler sunda uzmanlar önümüzdeki birkaç yıl içerisinde çalışanların yüzde 30'unun haftada birkaç gün evden çalışacağını tahmin ediyor.  "Bu gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda der hiç olmadığı kadar evden ve uzaktan çalışma politikalarını işletmeye başlayacaklar. Esnek çalışma kultūrünün hızlı bir sekilde yayılmasıyla ise ofisleri rotasyonlu kullanmaya başlayacaklar ve tek merkez yerine birçok farklı uydu ofis modeline geçecekler. Bu hızlı değişimi tetikleyen ve mümkün kılan temel etken ise teknoloji. Yeni ofis dünyası fiziksel dünyada buluşma ihtiyacımı azaltırken, dijital erişim ve bağlantı kabiliyetlerini fazlasıyla artıracak.

Özetle; artık şirketler yatırım yapmadan, daha verimli tasarlanmış, evden çalışma ve hibrit çalışma modellerini kolaylaştıran, güvenilir ofis altyapılarının arayışına girmiş durumda. Dolayısıyla pandeminin ardından bizleri tasarımsal anlamda sosyal mesafe gözetilen ve motivasyonu artıran, hijyen kurallarına hizmet eden teknolojinin öne çıktığı, maliyetleri asgari düzeye çeken esnek ofis çözümlerinin revaçta olduğu bir dönem bekliyor. Sektörümüz tam da bu noktada verimli ve esnek ofis kullanım modeline öncülük eden bir sektör. Şirketler bu değişimi doğru uygulayabilir ise hem maliyetlerini düşürebilecekler hem de çalışan memnuniyetini, motivasyonunu ve verimliliğini artırma şansım elde edecekler. Sektör bu dönüşümü başından sonuna desteklemek için yeni ürünler ve hizmetler geliştirmeye başladı. Uzun vadede bu yeni ürünlere taleplerin artacağına inanıyoruz.

Kolektif House olarak bizler de bu kapsamda büyük ölçekte kurumsal şirketlere ve orta ölçekte şirketlerin maliyetlerini azaltıp, verimliliklerini artıracak iki yeni nesil ofis çözümü geliştirdik. Kolektif Enterprise ile istenilen adreste kurumun ihtiyaç duyduğu büyüklükteki ofisi bulup, kurumun tercihleri doğrultusunda tasarlayıp, tüm operasyonel süreçlerini de verimli bir şekilde yönetiyoruz. Kolektif Suites ile ise daire ofis modellerini tercih eden şirketlere Kolektifin tasarımsal dokunuşu ve hizmetleri eşliğinde taşınmaya hazır daire ofisler sunuyoruz. Geçmişte olduğu gibi bundan sonra da çalışmanın olduğu tüm alanlarda yeni ve yaratıcı çözümler geliştirmeye devam edeceğiz."