14 / 10 / 2024

LEED sertifikası akıl işi mi

LEED sertifikası akıl işi mi

Yok denecek kazar az enerji ve su tüketimi, C02 salımı yapmayan ve atıklarını tamamen yok eden binalar... Bu özelliklerle öne çıkan çevre Enerji ve çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED) sertifikalı binaların sayısı giderek artıyor




Ancak, son dönemde bu sertifikanın akılcı olup olmadığı sorgulanmaya başladı. Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümü'nden Öğretim Görevlisi Yüksek Mimar İlker Kahraman, sertifikasyon sürecindeki yanlışların kategorilerdeki puanlamalarda başladığını düşünüyor. Puanlamaların Kuzey Amerika yaşam koşullarına göre düzenlendiğini belirten Kahraman, toplu taşımaya yakınlığın önemli ayrıntılardan biri olduğuna dikkat çekiyor ve devam ediyor: 'Oysa ülkemizde çoğu kentte metro hattı yok.' Kahraman'ın bulduğu daha pek çok yanlış var. Örneğin, 'ısı adası etkisi'ni azaltmada kullanılacak malzemeler için sertifikada sadece Amerikan menşeli ürünlerin önerilmesini ve bu ürünlerin kullanılmaması halinde de puan alınamamasını hatalı buluyor.

Türkiye'de LEED sistemine uygun son örnek bina, en üst düzeydeki platin sertifikasını almış Eser Holdingin 'yeşil bina'sı. Holding, 2008 yılı sonunda Ankara'da yeni bir genel merkez inşa etme çalışmalarına başladı. Geleneksel bir binaya göre yüzde 16lık bir maliyet artışı ile yaklaşık 15 milyon dolar yatırarak yeşil bir bina inşa etti. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Can Adiloğlu, LEED sertifikası almış binalarda kullanılan sistemleri oldukça ekonomik buluyor fakat sistemdeki bazı dönüşünün uzun zaman aldığını da ekliyor. Adiloğlu, yurtdışında çeşitli teşvik mekanizmalarıyla bu tür sistemler ekonomik hale getiriliyorken teşviklerin uygulanmadığı Türkiye'de ise, böylesine bir sistemin kendini çok kısa sürede geri ödemesinin mümkün olmadığını belirtiyor.

İlker Kahraman'ın dikkat çektiği konulardan biri de bu doğrultuda. Kahraman, sertifikanın altı ana kategorisi arasında yer alması gereken bir kategori daha olması gerektiğini öne sürüyor: Ekonomiklik. çünkü gelişmekte olan bir ülke için bu önemli. Ayrıca, sertifikayı almak için yapılacak yatırım yerine binanın çatısına güneş panelleri kaplamanın daha ekonomik olacağını düşünen Kahraman, 'Bu yüzden belki LEED sertifikasına sahip bir binanız olmayacak ancak binanız kendi elektriğini üretebilecek. Sertifikanın önemli olup olmadığı bence bu noktada tartışılmalı' diyor.

Kahraman, yurtdışından verilen bir sertifikaya uygun hareket etmek yerine Türkiye'de belli girişimlerle LEED gibi sertifikalara ihtiyaç kalmayacağı görüşünde. Bu girişimler arasında yapıların kendi enerjilerini üretmeleri ve inşaat atıklarını tekrar kullanmaları için teşviklerin artırılmasını sayan Kahraman, ayrıca Türkiye'deki koşullara uygun geliştirilen bir sertifikanın yaratılması gerektiğini de ekliyor. Sürdürebilir bir yaşam için yeşil binaların önemi tartışmasız bir gerçek. Ancak, LEED yerine Türkiye için geliştirilecek farklı çevre sertifikalarına yönelmek, tartışmaya değer bir başlık.
Fortune/Ayşe Gülsün Özatalay


Geri Dön