23 / 12 / 2024

Limak Holding, kafayı ‘çatı’ya taktı, 4 milyar dolarlık işi aldı!

Limak Holding, kafayı ‘çatı’ya taktı, 4 milyar dolarlık işi aldı!

Limak Holding’in patronu Nihat Özdemir, önceki hafta kazandığı 4.3 milyar dolarlık ‘Kuveyt Havalimanı’ ihalesiyle, taahhüt dünyasında global oyuncu olma iddiasını pekiştirdi. İşte projenin ayrıntıları...



İnşaattan enerjiye, turizmden çimentoya onlarca farklı alanda iş yapan, başta İstanbul’un 3’üncü havalimanı olmak üzere dev projelerde sürekli adı geçen Limak Holding’in patronu Nihat Özdemir, önceki hafta kazandığı 4.3 milyar dolarlık ‘Kuveyt Havalimanı’ ihalesiyle, taahhüt dünyasında global oyuncu olma iddiasını pekiştirdi. 


Türk müteahhitlerinin yurtdışında tek kalemde kazandığı en büyük ihale olma özelliğini taşıyan Kuveyt Uluslararası Havalimanı’nın yeni terminal binası yapımını üstlenen Limak, 6 yılda tamamlamak üzere imza attığı projeyi 4 yılda bitirmeyi planlıyor.

 

İş dünyasının deneyimli ismi Nihat Özdemir’le, Limak Holding’in İstanbul Zorlu Center’daki yeni merkezinde biraraya geldik. Özdemir’le, son Kuveyt ihalesinden iç siyasete, ekonomik gidişattan grubun yeni planlarına uzanan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.


Tepesi güneş paneli


Kuveyt projesinin global rekabette Türk müteahhitliği için çok önemli, yeni bir adım olduğunu vurgulayan Limak Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, her biri birbirinden farklı bağımsız bölümleri içeren dev projede pek çok zorluğu yendiklerini kaydetti. 


Özdemir, “Bu iş, Türk müteahhitlerine dünyada birinciliği getirecek kadar önemli bir proje. Düşünün sadece projedeki çatı için, ekip arkadaşlarımız bir yıl mesai harcadı. Projenin tüm çatısında güneş enerjisi panelleri olacak. 66 bin tane panel. 12 MW’lık kurulu güce sahip olacak. Yurtdışından ve Türkiye’den bu konunun uzmanlarıyla çalıştık, hatta onlarla birlikte giderek Kuveyt otoritelerine bu konuda neler yapabileceklerimizi anlattık. Kuveyt bize inandı, projeyi Limak’a verdi. Bize inanmaları gerçekten çok önemliydi” dedi.


Bütçe Kuveyt’ten


Kuveyt’in petrol zenginliğine atıf yapan Nihat Özdemir, ülkenin yeni dönem hedeflerinden birinin bölgenin uçuş üssü (hub) olarak konumlanmak olduğunu ifade ederek, yeni terminalin de bu anlamda öneminin büyük olduğunu anlattı.


En yüksek kalitede, 13 milyon yolcu kapasiteli yapılacak terminalin kapasitesi, sonrasında yapılacak küçük müdahalelerle 25 milyon yolcuya kadar çıkabilecek.


Özdemir, “Bu yapı aslında bizim bildiğimiz bir proje, üçüncü havalimanının yarı ölçüsünde. Projeyi Foster and Partners tasarladı. Bütçesini Kuveyt devleti üstleniyor” diye konuştu.

 

‘Rusya’da 2. olduk işi bize verdiler!’


“Biz de artık dünyadaki ölçülerde havalimanı yapan bir şirket olarak tanınıyoruz” diyen Nihat Özdemir, bu noktada üstlendikleri önemli işlerden biri olan Kahire Uluslararası Havalimanı 2. terminalinin yenilenmesi ve genişletilmesi projesini hatırlatıyor. Özdemir ayrıca, “Rusya’da Rostov Havalimanı ihalesinde ikinci olmamıza rağmen bize verdiler, ‘Size inanıyoruz ve projeyi zamanından önce bitirebileceğinizi biliyoruz’ diyerek, işi bize verdiler. Kosova’da Priştine Havalimanını da çok önemli noktaya getirdik” dedi. Özdemir ardından, sözlerini, “Havalimanı projelerini artık dünyada en iyi bilen şirketlerden biriyiz” diyerek tamamladı.

 

İki fabrikasını taşıyor milyarlık proje yapacak


Turizmde dünyada ve Türkiye’de yeni yerlere ve yatırımlara baktıklarını ifade eden Nihat Özdemir, Kıbrıs’taki 120 milyon dolarlık oteli, 2016 yılının içinde tamamlayacaklarını söyledi. 


Bunun yanısıra Limak’ın önünde oldukça önemli iki proje daha yer alıyor.  Ankara  ve Gaziantep’teki çimento fabrikalarının bulunduğu arazilerin şehirlerin gelişimiyle merkezde konumlanarak değerlerini katladığını vurgulayan Özdemir, iki farklı şehirdeki yaklaşık 1’er milyon metrekarelik bu alanlarda karma gayrimenkul projeleri geliştirmek için çalışmalara başladıklarını açıkladı. 


Özdemir, “Ankara fabrikası şehrin 50 kilometre dışarısına, Gaziantep’teki fabrikayı Kilis’e taşıyoruz. Şehir merkezlerindeki arazilerimizin değerleri şu anda fabrika değerlerini üçe katlıyor. Düşünün Ankara’daki yerimiz Anka Park’ın yanında. AVM’den otele, rezidanstan konuta, içinde birçok dalı olan projeler geliştiriyoruz. Bunun için çalışmalara başladık” dedi.

 

Türkler sefere çıkıyor


Limak’ın Kuveyt projesinde 5 bin kişi çalışacak. Şartname gereği bu rakamın yüzde 10’luk kısmı Kuveyt’ten, geri kalan istihdam başka ülkelerden sağlanacak. Limak bu iş için yüzlerce kişiye yeni istihdam sağlayacak, yurtiçi ve yurtdışındaki ekiplerinde yer alan birçok kişiyi de Kuveyt’e gönderecek. 

“Bu iş için mümkün olduğunca fazla kalifiye çalışanımızı ve mühendisimizi Türkiye’den Kuveyt’e götüreceğiz” diyen Nihat Özdemir, “Son baktığımda 36 bin çalışanımız vardı, şimdilerde 42 bine yükseldi. Bizim için istihdam çok önemli. Öyle ki, grubumuzda istihdam rakamı düşerse ‘biz çalışanlarımızı işsiz bıraktık’ diye üzülürüz. Bu da dünyadaki en zor şey, Allah göstermesin” şeklinde konuştu.

Nihat Özdemir, son teknolojilerle donatılmış akıllı terminal olacak yapının bitiminin ardından iki yıl da işletmesi aşamasında Kuveyt’te kalarak tecrübelerini paylaşmayı sürdüreceklerini anlattı. 

Yurtdışında büyümeyi sürdüreceklerini vurgulayan Özdemir, dünyada ve Türkiye’de en çok büyüyen sektör olarak havacılığa da ilgilerinin süreceğini kaydetti. 

 

İcra kurulu çocuklardan


Üçüncü havalimanında ortaklar Limak, Kolin, Kalyon, Mapa, Cengiz grupları. İşin başında da her birinin patronları bulunuyor. Nihat Özdemir’den öğreniyoruz ki, bu grupları yöneten ailelerinin genç yaştaki çocukları da işin başında!

Çocuklar havalimanı için kurulan şirketin icra kurulunda görev alıyor. 

Limak’tan Serdar Bacaksız, Mapa’dan Murathan Günal, Cengiz’den Uğur Cengiz, Kalyon’dan Mehmet Kalyoncu, Kolin’den Demir Koloğlu ile Anıl Koloğlu’nun yer aldığı icra kurulu, çeşitli fikirler geliştirip inceleyerek yönetim kuruluna sunuyor, işlerin gidişatında aktif rol oynuyor.

 

‘1 Kasım seçimleri sonrası hükümet kurulsun dolar 2.60 TL’ye düşer’

 

Erken seçime hazırlanan Türkiye’yi ve ekonomideki genel gidişatı değerlendiren Nihat Özdemir, şimdilerde gerek yerli, gerekse uluslararası yatırımcıların beklemeye geçtiğini söyledi. Bunun en önemli nedeninin siyasi istikrarsızlık olduğunu anlatan Özdemir, yükselen kurların da risk yarattığına dikkat çekti. Özdemir, şöyle devam etti:


“Uzun dönemli bir hükümet kurulmalı. Türkiye çok önemli global bir oyuncu. Bu yüzden siyasi ve ekonomik istikrar Türkiye için çok önemli. Seçimler sonrasında keşke koalisyon kurulabilseydi ama inanıyorum ki Türk milletinin basireti 1 Kasım’daki seçimde bir netice ortaya çıkaracak. Siyasi istikrar sağlanırsa, ekonomik istikrarı da beraberinde getirir.”


 Peki dolar ne olur? 


1 Kasım seçimlerini düşünerek konuşan Nihat Özdemir’in yanıtı net oluyor: “Hükümet kurulursa doların 2.60, 2.65’lere kadar düşeceğini tahmin ediyorum.”

 

3. havalimanında ‘finansman’ işi sonlanmak üzere İstanbul’un 3’üncü havalimanı projesinin önemli oyuncularından biri olan Nihat Özdemir, 30 bin kişinin çalışacağı projede Limak, Kolin, Kalyon, Mapa, Cengiz ortaklığı olarak tüm çalışmaları programında götürdüklerini ve 2018’in ilk çeyreğinde işi tamamlayacaklarını söyledi. Projede şimdilerde 1500 kamyon ile 7 bin 500 işçi çalışıyor. Özdemir, betonun dökülmeye başlandığını, gelecek yıl inşaatın yükselmesiyle birlikte çalışan sayısının 30 bini bulacağını ifade etti. 


‘Euro kazanacağız’


Peki sürpriz hareketle doların 3 TL, euro’nun 3.5 TL’yi test ettiği bir dönemde projeyi üstlenen firmalar için kur riski yok mu, finansman sağlanması konusunda bir pürüz çıkar mı?

Özdemir’in bu soruya yanıtı şu oluyor:


“Finansman sonlanmak üzere. 3 devlet, 3 özel banka yapıyorlar. Çalışmalar çok hızlı gidiyor, sözleşme kademeleri geçiliyor. Bu projede kur riskimiz yok, hatta durum lehimize dersek yanlış olmaz. Çünkü projedeki tüm gelirlerimiz euro. Kredimiz de euro. Hatta aynı krediyle daha fazla iş yapabiliriz, çünkü Türkiye’de enflasyon aradaki yükseliş oranında yaşanmadı.”


Yükselen kurlar havalimanı işinde Limak’ı pek etkilememiş olsa da, elektrik işinde durum böyle değil. Özdemir, “Elektrik dağıtım gerçekten de tam tersi, sürdürülebilirliği sağlamak için mücadele veriyoruz. Ama burada da neyse ki finansman modelimiz uzun süreli” diye konuştu. 



Duygu Erdoğan / Milliyet




Geri Dön