Marmara bölgesindeki binaların yüzde 25'i depreme dayanıksız!

Tavuk yemeği sonrası lades tutuşulur ve lades demek için de karşınızdakine bir şeyler verirsiniz, o da alınca lades der iddiayı kazanmış olursunuz. Eğer, bir şey vermeye çalıştığınız ladese tutuştuğunuzu unutmamışsa: “aklımda” diyerek verdiğinizi alır. Deprem 17 Ağustos 1999 sonrasında her yıl dönümünde konuşulurken, aklımızdadır. Ancak, hala olası 7 üstü bir depremde Marmara bölgesindeki binaların %25inin kullanılamaz hale geleceği, en az 50 bin kişinin öleceği gerçeğini değiştiren bir çalışma yok.

Balıkesir’de olası bir deprem sonrası çadırlar nereye kurulacak? Vatandaş nerelerde toplanacak? Kamu binalarının depreme dayanıklılığı ölçümler, destek ve onarımları tamamlandı mı? İstanbul’da 1999 öncesi durumla şimdiki durum arasında hedefler gözden geçirildiğinde amaçlanan hedefe ulaşılabilindi mi? Eksiklerimiz neler? Bunları ne zaman gidereceğiz? Sorularına her kurum kendine göre cevaplar verse de, herkesin mutabık kaldığı husus hala çok iş olduğu ve çok yavaş ilerlendiğidir. Yani, depreme yeterince hazır değiliz. Bina olarak, mimari olarak, planlama olarak hala hazır olmadığımız herkesçe kabul edildiği halde ağır harekete devam ediyoruz.

DASK Depreme karşı konut sigortasında %40'lardayız. Deprem sigortası yaptıranların çoğunluğu Marmara bölgesinde. Diğer bölgelere bakıldığında çok çok düşük oranlar söz konusu. Deprem sigortası konusunu yeniden ele almak, bir kısım primi vatandaşın, bir kısmını da devletin karşılaması yöntemiyle ülkemizdeki binaların depreme karşı sigortalanma oranını %80 90’lara çıkarmamız lazım. Daha çok kamu ilanıyla mı olur, kısa mesajla mı olur, tek tek vatandaşa anlatmakla mı olur, yoksa kiralık evlerde oturan herkesin kira kontratıyla deprem sigortasını yaptırdıktan sonra poliçenin bir suretini ikamet ettiği yer belediyesine vermesi şeklinde bir düzenleme ile mi olur bir çözüm üretilmelidir. Artık her vatandaş oturduğu konutu ister kendi evi, ister kiralık olsun sigortalatmak mecburiyetindedir denmese, bu oranlar daha da aşağılara düşer. Deprem olduğu zaman ah vah ederiz. Ölen ölür kalan sağlar bizimdir der geçeriz. Ama, iş hafife alınacak gibi değildir. Mevzu derin, neticesi ürkütücü ve korkutucu. Bütün uzmanlar kısa sürede Marmara bölgesinde 7’nin üstünde bir deprem olacağını söylüyor. Bunu duyduğumuz, bildiğimiz halde kılımızı kıpırdatmadan, sadece dua etmekle çözüm bulunacağını düşünüyorsak, Allah hepimize selamet versin. Saygılarımla.

Balıkesir Yeni Haber/ Salih Mehmet Aslan