MDArch, Gübretaş Merkez Ofisi’ni tasarladı!
Mimar Görkem Volkan öncülüğündeki MDArch tasarımı Gübretaş Merkez Ofisi’nin doğal malzemelerle biçimlenen iç mekanları, markanın şeffaf, dinamik ve kolektif ruhunu ortaya çıkaran bir dille kurgulanmış.
Ağırlıklı olarak otel, konut, alışveriş merkezi, ofis ve ticari mekanlar için tasarım ve uygulama hizmeti veren Mimar Görkem Volkan öncülüğündeki MDArch tasarımı Gübretaş Merkez Ofisi’nin doğal malzemelerle biçimlenen ve gün ışığından maksimum fayda sağlayan iç mekanları, markanın şeffaf, dinamik ve kolektif ruhunu ortaya çıkaran bir dille kurgulanmış.
New York, Lübnan, Katar ve Dubai’de sürdürdüğü mesleki pratiğinin ardından 2006 yılında İstanbul’da kurduğu MDArch çatısı altında, senaryosu iyi kurgulanmış ve iyi tasarlanmış mekanların, kullanıcı ilişkilerine ve hayatın niteliğine olumlu katkısı olacağını düşünerek, tasarım ve projelerinde de "mutlu ve verimli mekanlar" yaratmanın izini süren Mimar Görkem Volkan, Gübretaş Merkez Ofisi tasarımında da kullanıcı odaklı iç mimari yaklaşımını sürdürmeyedevam etmiş.
İstanbul Göztepe’deki Nida Kule yapısının iki katında, 3000 metrekarelik bir alana konumlanmış olan Gübretaş Merkez Ofisi’nin tasarımında, mevcut yapı içindeki çekirdekten arta kalan alanlarda açık, yarı açık ve kapalı departmanlar kurgulandıktan sonra ofis içi sirkülasyonun sağlandığı koridorlar cepheye kadar uzatılarak ışığın iç sokaklara ulaşması hedeflenmiş. İç mekan kurgusunun en can alıcı kararlarından olan gün ışığını iç sokaklara ulaştırma fikri böylelikle mekanın bütününe daha şeffaf, daha dinamik ve kolektif bir ruhla entegre olmayı başarabilmiş.
Şirket departmanlarına göre planlanan Gübretaş Merkez Ofisi yerleşim şemasında, bölücü duvarlar cam ve ahşap elemanlar kullanılarak tasarlanırken yer yer dikey ahşap yüzeylerin tavanda devam ettirilmesiyle mekânsal süreklilik sağlanmış. Ahşap nervürlü bölücü duvarların ise cepheye yaslanarak bu bölücülerin cephe ile ilişkisi azaltılarak eşik elemanı olarak kullanılması hedeflenmiş.
İç sokaklarda oluşabilecek akustik problemler, tavanlarda kullanılan ahşap malzeme ve bölücü duvar alınlarındaki keçe gibi doğal malzemelerin kullanımıyla önlenirken, projenin kendi içindeki mimari kimliğinin oluşmasına da zemin hazırlamış.
Köşe odaların üst düzey yöneticilere ayrıldığı planlarda ortak kullanıma açık toplantı odaları yaratılarak ofis içindeki çalışanların ve dışarıdan gelen misafirlerin toplantılarını bu mekanlarda yapmasına imkan sağlanmış.
