Megapol İzmir ile Halkapınar yeni Konak olacak!

Megapol Grup, Halkapınar’da başlattığı yeni projesiyle adeta küçük bir Avrupa kenti yaratmak için kolları sıvadı. Yaklaşık 27 bin metrekarelik alanda; Peremium, Home Ofis ve Rezidans kuleleri, Akdeniz mimarisine hakim cadde evleri, seçkin mağazalarla süslü alışveriş caddesi, sinema, tiyatro ve spor salonları da yer alacak. Proje kapsamında 5 bin kişi konaklayacak, bin kişiye de iş imkanı sağlanacak. 

Milliyet Gazetesi'nden Aslı Öktener, Megapol Group Yönetim Kurulu Başkanı Selim Gökdemir ile bir röportaj gerçekleştirdi. İşte o röportaj.. 

Megapol Group Yönetim Kurulu Başkanı Selim Gökdemir’in şu sözleri aslında projenin hayat bulma nedenini özetliyor: “Avrupa’ya seyahat ettiğimizde o şehirlerin büyüsüne kapılır ve orada yaşamak isteriz. Halbuki uzun vadede aile bağlarımız, köklerimiz ve alışkanlarımızı özleriz. Ben de o nedenle üçüncü bir yolu izliyorum. Yani yaşadığım şehri güzelleştirmeye çalışıyorum...”  

1-) Yeni yatırımınız Megapol  İzmir  için neden Halkapınar’ı seçtiniz?

İzmir’de yeni kent merkezi dediğimiz 4.5 milyon metrekarelik alan Türkiye’deki bütünlüklü imar planlarına en iyi örnek aslında. Bu alanın büyük kısmı da Halkapınar’da kalıyor. Proje alanımız 27 bin metrekare. Şehirde böyle bir alanı bulmak güçtü. Ulaşım ve konumuyla merkezi olan bu bölge ileride şehrin yeni merkezi olacak. O yüzden burada yatarım kararı aldık.

2-) Peki, projede neler olacak?

3 yüksek kulenin ortasında uzanan 330 metre uzunluğunda bir alışveriş caddesi var. Kuleleri ise 4-5 katlı Akdeniz evleri çevreliyor. Ayrıca ofisler var. Premium Kule’de de karma yapacağız.

3-) Caddede neler olacak?

Avrupa’daki örnekleri aratmayacak caddede gastronomi ağırlıklı mağazalar, sokak sanatçıları, 860 kişilik tiyatro, 6 sinema ve yakın dövüş sanatları eğitimi vereceğimiz spor merkezimiz yer alacak. Özellikle kadınlarımıza dersler verilecek. Hatta dövüş müsabakaları bile yapılabilir.

4-) Proje hangi aşamada?

İnşaata 7 ay önce başladık. 2 ay içinde de temel aşamasına geçeceğiz. 30 Haziran 2021’de bitirmeyi planlıyoruz. Proje satışlarına bel bağlamıyoruz. Kendi imkanlarımızla da yapabilecek durumdayız. Yatırımcılarımız 3’te biri İstanbul’du  ama bu projede İzmir ağırlıklı. 

5-) İlgi ne düzeyde?

Yoğun bir talep var. Ağustos’ta biraz durgunluk vardı. Müşterilerimiz paradan anlayan insanlar. Fiyatların cazipliğinin ve konumun farkındalar.

6-) Bir evin çevresi de önemli, dönüşüm ne zaman?  

Her proje bir gelişmeyi tetikler. Mesela Urla İçmeler’deki alan bataklıktı, denizi temizledik, taşları kırıp kumsal yaptık. Tüm çevre değişti. Burayı da otoyol çıkışı diye aldık. Fiyatları da makul tuttuk... 

7-) Bu projede de öyle mi?

Evet, maaliyet fiyatlarına yakın rakamlardan yola çıkıyoruz. Bugüne kadar hep yatırımcılarımıza para kazandırdık. Çevremizde başka yeni projeler de var. Dönüşüm zaman alacaktır elbette. Bizim öngörümüz burası İzmir’in yeni Konak’ı olacak. Stadyum yenilenecek, eski otogarın olduğu yere Büyükşehir’in yeni hizmet binasının yapılması öngörülüyor. Ana terminal ve tramvay hatları burada. Ayrıca otoyola bağlantısı olacak ve kavşak düzenlemeleri de sürüyor.

8-)  Sizce İzmir’in bu kadar yeni yapıya ihtiyacı var mı? 

İstanbul ve  Ankara  son yıllarda çok hızlı gelişti. Üretim fazlası var. Ama İzmir’de üretim eksikliği var, önü açık. Çok ciddi bir açık var.

9)  Üç yüksek bina var, zemin önlemini nasıl aldınız?

Zemin dolgu, iyileştirme yapıyoruz. Kentte deprem riski var. Ancak deprem yükleri yatay yüklerdir, biz de o yüzden binalarımızı geniş yapıyoruz.

10-) Döviz artışına karşı ne gibi önlemler aldınız? 

Tüm tedariklerimizde hem üretici hem de ürün temin edenler açısından başta Ege olmak üzere yerli firmalara öncelik vereceğiz. Bununla ilgili mesajımızı da ilanlarla kamuoyuna ilettik.

11-) Bu kentte neyi seviyorsunuz?

Ben bu şehirde doğdum. Üniversiteyi Almanya’da okudum. Dünyanın her yerine gittim diyebilirim. Yıllar sonra doğduğunuz şehir dünyanın en güzel şehirlerinden biri onu farkediyorsunuz. Bir kere denizi çok önemli. Hayatımın bir döneminde Bükreş’e gittim, çok güzel bir şehirdir. Sonra İzmir’e geri geldim. Çarpık yapılaşmaya rağmen suya yakın olması, iklimi çok güzel. Ulaşımı kolay ve insanı güzel İzmir’in...

12-) Peki, İzmirlileri nasıl tanımlarsınız?

Valla İstanbulluları nasıl tanımlayacağımı söyleyeyim. Başarıya oynuyorlar, gerçek değiller. Biz izmirliler gerçeğiz, duygularımızda öfkemizde samimiyiz.

13-) Kentte ‘şu da olsun’ dediğiniz ne var? 

Birçok şey çok hızlı yapıldı. Daha hazmederek yapmakta fayda var. En önem verdiğim proje Kemeraltı. Restarasyonu çok önemli kentin kimliği açısından. Kemeraltı’ndan ikinci bir Cihangir çıkabilir. Belediye binası da dahil sonradan yapılan ne bina varsa yıkmak lazım. Ama bu ancak büyük bir sermaye ile yapılabilir. 250 hektarlık alandan bahsediyoruz. Kadifekale’den, Agora’ya oradan Kemeraltı’na ve Kordon’a bağlantı yaparsanız gerçek bir proje olur.

14-) Nefes aldığınız noktalar nereleri?

Kemeraltı’nı seviyorum ama son yıllarda gidemiyorum. Daha çok Urla’da zaman geçiriyorum.

İzmir’deki en eski harita 1905 tarihli bir sigorta şirketinin yaptırdığı Kemeraltı haritasıdır. Orada caddeleri birebir bulabilirsiniz. Plan örneği bende de var. Orada ne varmış bakıyorum.

15-) Siyasete girmeyi düşünüyor musunuz? 

Bir dönem yaptım, tekrar düşünmüyorum. Ancak AK Parti delegesiyim, bir görev verilirse yapabilirim. 

16-) İzmir’le ilgili hayaliniz var mı?  

Elbette. Projelerimizi tamamlayabilirsem para harcayacağım. Eski Alman Başkonsolosluk binasını aldık, müze yapacağız. Ama bunlar ufak paralarla yapılan şeyler değil. Yeşil alan, cami, okul yapmak, para harcamak da iyi bir şey. Megapol Tower yanında İzmir’in ilk Japon bahçesini yaptık. Ufak ama bir yerden başlamak lazım.