Mehmet Aslan Hindistan'da üç fabrika aldı!

Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan'ın mirasının büyük bölümünü bıraktığı küçük oğlu Mehmet Aslan daha çok aktör olarak biliniyor. Fakat o, inşaat dünyasıda geleceğin önemli iş insanlarından biri olmaya doğru emin adımlarla ilerliyor. Beş yıldır doğal taş ithalatı ve ihracatı yapan Aslan, ortaklarıyla Hindistan'da üç fabrika satın aldı. Aslan, orada işlenen mermer, granit gibi taşları dünyanın çeşitli ülkelerine ihraç ediyor.

Bir döneme "Gazinocular Kralı" olarak damgasını vuran Fahrettin Aslan'ın hayat hikayesi "sıfırdan zirveye" uzanan en çarpıcı hikayelerden biridir. 14 yaşında gazinoda çalışmaya başlayan, 20 yıl sonra çalıştığı o gazinoya ortak olan ve sonrasında ise gazinoyu satın alan Aslan, Zeki Müren, Behiye Aksoy, Gönül Yazar, Seçil Heper, Bülent Ersoy gibi pek çok sanatçıyı ilk kez büyük kitlelerle buluşturan kişi olarak da bilinir.

Basında da sıklıkla yer aldığı üzere, 2005 yılında vefat eden gazinocular kralının mirasının büyük kısmı, küçük oğlu Mehmet Aslan'a kaldı. Dizi ve sinema oyuncusu olarak bildiğimiz Aslan,» dışarıdan bakıldığında bir mirasyedi gibi görünse de iş hayatına babasının bıraktığı noktadan devam ediyor.

Aslan, babası hayattayken çocukluk arkadaşı Altuğ Leblebici ile kurduğu Alem Doğal Taş ve Madencilik şirketi çatısı altında mermer ve granit gibi inşaatlarda kullanılan doğal taşlan ithal ediyor. Hindistan'da Kuveytli bir yatırımcıyla ortaklık kurarak aldıkları üç fabrikada bu taşları işlediklerini söyleyen Aslan, Hindistan'da 550 kişiye istihdam sağladıklarını belirtiyor.
Türkiye'de üç tane depoları olduğunu belirten Aslan krizle birlikte Türkiye'deki inşaat şirketleriyle farklı bir çalışma şekilleri olduğunu da vurguluyor. Aslan'ın anlattığına göre inşaat şirketleri tedarikçi firmalarla barter yapmaya başlamış. Bu doğrultuda verdikleri ürüne karşılık o projeden daire aldıklarını söyleyen Aslan, bugün 150'ye yakın daire sahibi olduklarının altım çiziyor.

Hindistan'da yatırım

Babası Fahrettin Aslan'ın hiçbir zaman içinde bulunduğu camiada kendisinin iş yapmasını istemediğini söyleyen Mehmet Aslan, daha üniversite yıllarında babasının küçük oğlunun ne iş yapabileceğiyle ilgili planları olduğunu belirtiyor. Bu konuda babasıyla sürekli konuştuklarını ve yaz tatillerinde bu doğrultuda farklı sektörlerde birer aylık işler tecrübe ettiğini anlatan Aslan'a üniversite yıllarında inşaat işi cazip gelmiş.
Bu alanda ne iş yapabileceğini düşünürken çocukluk arkadaşı olan ve o dönem maden mühendisliği okuyan Altuğ Leblebici, doğal taş satışı konusunda çalışmayı önermiş. Ancak Fahrettin Aslan "Bilmediğiniz işler bunlar" diyerek buna onay vermemiş. Çocukların yoğun ısrarı üzerine ise "Gidip bu alandaki şirketlerde çalışarak önce işi öğrenin" tavsiyesiyle iki kafadar bu alanda çalışan bir şirkete ortak olarak çalışmaya başlamış.

İlk şirketini kuruyor

2005 yılında ise kendi şirketlerini yani Alem Doğaltaş Madencilik'i kurmuşlar. Babası Fahrettin Aslan'ın bağlantılarını kullanmak isteseler de babasının rahatsızlığı nedeniyle bunu yapamadıklarını söylüyor Aslan. Ancak soy isminin köprüler kurmaktaki yararına da değinmeden geçmiyor.
O dönem taş ithal ettiklerini ve sürekli fuarlara gittiklerini belirten Aslan Gördük ki İtalyanlar Hindistan'dan aldıkları taşları 10 katı fiyat koyarak ihraç ediyorlar ve doğal taşın kaynağı Hindistan. Biz de oraya gitmeye karar verdik. Altuğ gitti ve 8 ay orada yaşadı."

Hindistan'da yaşayan Leblebici ülkeyi, sektörü yakından tanıyor. Bu ülkede fabrika satın almak gerektiğini ancak bunu bir ortakla yapabileceğini düşünen Leblebici bu işte Kuveytlilerin öne çıktığını görüyor. Kuveytli bir yatırımcının Türkiye pazarına girmek istediğini öğrendiklerinde ise bu kişinin kendileri için iyi bir ortak olacağında karar kılıyorlar. Kuveytli ortaklarıyla birlikte farklı yıllarda üç fabrika alıyorlar. Türkiye'de böyle bir fabrika kurmanın maliyetinin yüksek olacağını düşünerek böyle bir yatırım yaptıklarım ifade eden Aslan, Hindistan'da işlenen ürünleri Türkiye üzerinden Avrupa'ya ihraç ettiklerini söylüyor.

Ürün verip daire alıyorlar

Türkiye'de Cevizli ve Maltepe'de depoları olduğunu söyleyen Aslan, 2008'de de Şekerpınar'da bir depo kurduklarını anlatıyor. Yıl içinde Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile birlikte Güney Amerika ve Afrika'ya ziyaretler gerçekleştirdiklerini söyleyen Aslan, bu ziyaretler sırasında Brezilya, Kongo, Gana, Kamerun gibi ülkelerde de bağlantılar kurduklarını belirtiyor.
Bugün 150'den fazla ürün satışı gerçekleştirdiklerini ifade eden Aslan, Türkiye pazarında doğaltaş konusunda en büyük üç ithalatçıdan biri olduklarını anlatıyor. "Bizden daha ucuz getiren firma yok" diyen Aslan müteahhitlerle, mimarlarla ve bu konuda ithalat yapan diğer şirketlerle çalıştıklarını ifade ediyor.

Krizle birlikte büyük inşaat projeleri gerçekleştiren şirketlerin bile nakit sıkıntısı yaşadığını ifade eden Aslan bunun kendilerine de yansıdığını anlatıyor. Aslan konuşmasını şöyle sürdürüyor:
"Kriz sonrasında inşaat şirketleri tedarikçileriyle barter yapmaya başladı. Ürüne karşılık daire veriyorlar. Biz son dönemde bu şekilde çalışıyoruz. Birçok yeni projeye ürün verdik ve karşılığında daire aldık. Şu anda 150'ye yakın daire sahibi olduk bu yolla. Nakit akışımızı ise yurtdışına yaptığımız satış ve ortağımızın gücü sayesinde dengeliyoruz."

OYUNCULARIN kazancı cazip

Soy isminin köprü kurmakta yardımcı olduğu kadar bazı zamanlarda önüne engel olduğunu söyleyen Aslan birçok kişinin "Paraları var, fantezi olarak bu işe girmişler, yakında batarlar" diye düşündüğünü de anlatıyor. Ön yargıyla kendisine yaklaşanların çok olduğunu söyleyen Aslan bunun bir nedeninin de oyunculuk olduğunu belirtiyor. Küçüklükten beri oyuncu olmak istediğini ve babasının buna hep engel olduğunu belirten Aslan, devamlılığı olan bir iş olsa oyunculuğu tek başına yapabileceğini anlatıyor. Aslan şöyle konuşuyor:
"Bir oyuncu ortalama ayda en az 80-100 milyar arasında kazanıyor. Şan, şöhret cabası. Ne stok sorunu var, ne işçi, ne gümrük derdi. Bürokrasi sıfır. Ancak bu işte, ölene kadar aynı paraları kazanan yok. Futbol ve oyuncular belirli bir dönem bu paraları kazanabiliyorlar. Aynı standartları sürdürmek için farklı işler yapmak durumunda kalıyorlar."

KİRALAR düşük

Fahrettin Aslan'ın kendisine miras bıraktığı gayrimenkul işini hatırlattığımızda ise Mehmet Aslan, babası gibi satmaktan yana değil kiralamaktan yana olduğunu belirtiyor. Kira gelirlerinin son yıllarda çok düştüğünü dile getiren Aslan "Eskiden bina alıp restore eder satardık. Ancak son dönemde bu iş kârlı değil" diye konuşuyor. Bir milyon dolara aldıkları bir yeri 7-8 bin dolara kiraya vermek gerektiğini ancak bunun Türkiye'de 4 bin doları geçmediğini ifade eden Aslan, kazancını nasıl değerlendirdiğini ise şöyle anlatıyor: "Babamın izinde devam ediyoruz. Kazancımızı barter sistemi nedeniyle gayrimenkulde değerlendiriyoruz. Ancak bina alıp satmaya ara verdik."
Ekonomist/Fatoş BOZKUŞ