Metropollerdeki çarpık kentleşme göz tırmalıyor!
Türkiye'de özellikle mega kentler estetik kaygısından uzak çarpık bir biçimde inşa edilirken ortaya çıkan kötü manzara da göz tırmalıyor.
Sözcü gazetesinde yer alan habere göre, çarpık kentleşmenin sebep olduğu düzensiz ve kontrolsüz yapılaşma özellikle İstanbul ve başkent Ankara gibi büyük kentlerde kentlerin estetiği üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor.
Konunun kamuoyu önünde yaygın olarak tartışılan en bilinen örnekleri de İstanbul’da Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa’ya yaptırılmış Sultan Ahmet Camii’nin ardında kalan ve silüeti bozan fotoğrafa giren iki gökdelendir. İstanbul’da Zeytinburnu’nda yapılan 16/9 isimli kuleler Anadolu yakasından bakıldığında, Ayasofya Müzesi ve Sultanahmet Camii'nin fotoğraf karesine girip tarihi kentin silüetini bozuyordu.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun, ‘Silüet bozuldu. İnşaat durmalı' uyarısına rağmen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul'un silüetini bozan gökdelenler tepkisini dile getirerek gökdelenleri görünce “kahrolduğunu”, sahibinden tıraşlamasını rica ettiğini, bunu yapmadığı için de onunla konuşmadığını belirtmişti.
Erdoğan 21 Ekim 2017 tarihinde yaptığı konuşmada ise, “Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum” dedi.
HALİÇ’İN SİLÜETİNE KORUMA
İstanbul’da bir silüet tartışması da geçtiğimiz günlerde Haliç’te yaşandı. İBB kendi arazisine yaptığı 10 katlı imar planında değişikliğe gitti. Plan değişikliğiyle bölgede 4 kat olan yükseklik sınırının, İBB için 10 kata çıkarılması tartışmalara neden oldu. Eyüpsultan Belediyesi, İBB’nin yaptığı plan değişikliği ile verilen 10 kat yükseklik değerinin Haliç siluetini bozucu nitelik taşıdığına vurgu yaptı ve “Ayrıca söz konusu parsele bölge ihtiyaçlarını karşılayacak kamusal bir fonksiyonun verilmesinin daha uygun olacağı düşünülmektedir.” görüşünü savundu ve Yeni düzenlemeyle İBB şirketi için özel olarak getirilen 10 kat sınırı, 6 kata düşürülerek, Haliç silueti korundu.
ANKARA’DA DA DURUM AYNI
Diğer bir yandan hızla yükselen dikey yapılar Başkent’te de gözleri tırmalamaya başladı. Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi mekanı Anıtkabir de gökdelenler ve inşaatlar arasında kaldı. Gökdelenlerin özellikle Çukurambar, Söğütözü gibi bölgelerde yükselmesi Anıtkabir’in silüetini de bozdu.
AVRUPA’DA ÖRNEKLER
Avrupa’da başta İskoçya ve İngiltere gibi ülkelere baktığımızda Türkiye’den tamamen farklı bir kentleşme sürecinin yaşandığını ve kentlerin, estetik kaygılarla inşa edilip tarihi, kültürel ve sosyal yapıya uygun bir yapılaşma ile kuruldukları dikkat çekiyor. Bir başka örnek ise Paris’ten. Dünyanın en büyük metropolleri arasında yer alan Paris’te şehrin dokusunu değiştirecek olan ve yeni düzenlemeleri sağlayacak projeleri gerçekleştirmek için 10 mimar özel olarak görevlendirildi. Ünlü mimarlar kenti uyu içinde planlamış ve tarihi dokuyu muhafaza etti.