Milletvekilinden 3 adımda kentsel dönüşüm çözümü! İstanbul ve İzmir'in bu bölgelerinde binaların ömrü doldu!
Milletvekili Altan Tan, İstanbul ve İzmir'deki binaların durumuna değinerek kentsel dönüşümün aciliyeti ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Peki kentsel dönüşüm nasıl ilerlemeli? İşte ayrıntılar...
Milletvekili Altan Tan, Independent Türkçe için 'Kentsel dönüşüm mü, rantsal dönüşüm mü?' başlıklı bir yazı yazdı. Altan Tan, kentsel dönüşümün Türkiye'nin can alıcı sorunlarından biri olduğuna dikkat çekti ve "Türkiye, yakın zamanda, biri 1999 yılında, diğeri ise geçtiğimiz sene meydana gelen depremlerle büyük kayıplar yaşadı" dedi.
Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman'da on binlerce insanın hayatını kaybettiğine, milyonlarca insanın da evsiz kaldığına vurgu yapan Tan, "Eğer bir toplum güvenli bir şekilde yaşayamayacaksa, her gece “Evimin başıma yıkılacak mı?” korkusunu yaşıyorsa, o toplumun başka durumlar ile uğraşması oldukça zor" diye konuştu. Tan, Türkiye’deki mevcut konutların neredeyse yarısının bu tehlikeli durumu yaşadığının altını çizdi.
İSTANBUL'UN 6 BÖLGESİNDE BİNALAR ÖMRÜNÜ TAMAMLADI
Altan Tan, söz konusu yaısında ne yapılması gerektiğine de değindi ve "Kentsel dönüşüm" lafı herkesin dilinde. Fakat bu dönüşüm nasıl yapılacak, ne zaman hayata geçecek ve kimler sorumluluk alacak? İstanbul, kentsel dönüşüm meselesinin en fazla hissedildiği kent" ifadelerini kullandı.
İstanbul'un nüfusunun yaklaşık yirmi milyon olduğuna ve mevcut bina stoklarının yarısından fazlasının yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Tan, şu açıklamada bulundu:
"Hatta bazı yapılar, şiddetli yağmur ve sel olaylarında kendiliğinden yıkılıyor. İstanbul'un Tepebaşı, Kağıthane, Şişli, Kurtuluş, Feriköy ve Nişantaşı gibi bölgelerinde, 60-70 yaşını tamamlamış pek çok bina mevcut. Bu yapıların teknik ömrü sona ermiş durumda.
Gerek inşaat kalitesi, gerek kullanılan malzemelerle bu binalar artık güvenli değil. Özellikle deprem gibi doğal afetler olmaksızın bile bu binalar yıkılma riskine sahip."
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE ÇÖZÜM NE?
Altan Tan, kentsel dönüşümün çözümü ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu ve "Belediyenin ve devletin ciddi bir fon ve kadro ayırarak şehirleri planlaması, ömrünü dolduran yapıları tespit etmesi ve yeni şehir planları ortaya koyması gerekiyor" bilgilerini verdi.
Şu anda kentsel dönüşümün yerinde dönüşüme dönüştüğünün altını çizen Tan, örneğin Kadıköy'deki eski bir binanın, Beşiktaş'ta ya da Şişli'de, müteahhitler kat karşılığı olarak o binayı aldığını, yıktığını ve daha fazla sayıda konut inşa ederek daha yoğun konutlar yaptığını belirtti.
Bu durumun da mevcut altyapıyı zorladığını ve trafik problemini daha da büyüttüğünü aktaran Tan, öncelikle bölge bazında planlamaların yapılması gerektiğine vurgu yaptı.
İZMİR'İN SAHİLİNDE DE BİNALAR ÖMRÜNÜ TAMAMLADI
Milletvekili Altan Tan, İzmir’in sahil kesiminde, özellikle Göztepe ve Güzelyalı bölgesinde, güzel manzaraların olduğuna ancak bu alanlarda da ömrünü tamamlamış pek çok binanın olduğuna dikkat çekti.
"Yeni yollar, parklar ve okullar planlanmadan bu problemlerin üstesinden gelmek mümkün değil. Bölge bazında düzenlemeler yapılmadan, yeni yerleşim alanları oluşturulmadan kentsel dönüşüm olamaz. Maalesef, bu gibi projelerin hiçbiri hayata geçirilmiyor" ifadelerini kullanan Tan, yalnızca yüksek rant elde edilen İstanbul'un Şişli, Beşiktaş, Kadıköy gibi yerlerinde tek tek binaların yıkıldığının, yerine daha yoğun yapıların yapıldığının altını çizdi.
Tan, yasal süreçlerdeki zorluklara da değindi ve "Eski yasalar gereği bir kişi muhalefet ederse, o bina yıkılamıyordu. Bu oran, sonradan yüzde 3'e, en son ise yüzde 51'e indirildi. Her binanın içinde büyük tartışmalar oluyor. Hatta, yüksek gelir düzeyine sahip kesimlerde bile anlaşmazlıklar yaşanıyor" dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN NE YAPILMASI GEREKİYOR?
1. Şehirler bazında tek tek bütün şehirlerin planlanması lazım.
2. Ada bazında düzenlemeler yapılması lazım.
3. Devletin her binaya bir kimlik vermesi: Sağlam mı, az hasarlı mı, orta hasarlı mı, çok hasarlı mı? Bu kimliğin binanın üzerine yapıştırılması gerekiyor.
Devlet, vatandaşlara “Bu bina yıkılmalıdır” diyerek, yıkım sürecini hızlandırabilir.
Bu durumda, ister vatandaşlar yıksın ister devlet, boşaltma süresi belirlenmelidir. Aksi takdirde, tartışmalar, anlaşmazlıklar ve mahkemelik süreçler devam edecek.
Bina bazında yıkım işlemleri, yoğunluk ve trafik sorunlarını daha da artıracak.
Estetik kaygılar da göz ardı edilemez; dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul, bu sorunlar nedeniyle estetik açıdan kötü bir duruma gelmektedir.
TOKİ’nin iki yeni projesi için daha teslim müjdesi geldi! İşte TOKİ teslim tarihleri Eylül 2024!
Dağ başında tarla alıp 3 yıl bekleyenler, borsada 3 ayda yandık bittik diyor!
Son 20 yılda inşaat mühendisliğinde gelişen teknolojiler neler?
