Mimar Emre Özberk evde ve iş yerinde minyatür bahçe keyfi yaşatıyor!
Yüksek mimar Emre Özberk tasarladığı "Paspas'ın Bahçeleri" ile ev veya iş yerlerinde bahçeyle ilgilenme keyfi yaşatıyor
Yüksek mimar Emre Özberk’in canlı bitkiler ve minik ahşap mobilyalar kullanarak tasarladığı minyatür bahçeler, şehirdekilere doğayı bir nebze de olsa yakından yaşama imkanı sağlıyor.
Özbek, doğaya olan ilgisinin mimarlık ve tasarım formasyonuyla buluşmasıyla ortaya çıkan minyatür bahçesinin kapılarını AA’ya açtı. "Paspas’ın Bahçeleri" adını verdiği minyatür bahçelerin, adını Norveç kedilerinden biri olan "Paspas"tan aldığını ve bu bahçelerin ilk olarak "Paspas"ın mama kaplarından doğduğunu söyledi. Emre Özberk, ilk olarak avuç içi büyüklüğündeki mama kaplarında bu bahçelerin tasarladığını anlattı.
12 yıldır mimarlık yaptığını ifade eden Özberk, doğaya ve özellikle de bitkilere karşı çok büyük bir hayranlık duyduğunu, son 5 yıldır da Uzak Doğu kökenli bitki sanatlarıyla ilgilendiğini kaydetti.
Her şeyin minyatür ağaçlarının etrafındaki minik mekanlarla ne kadar büyüleyici olduğunu fark etmesiyle başladığını belirten Özberk,, "Sonrasında elde hazırladığım ahşap mobilyalar ve doğru ölçekteki ek bitkilerle bu mekanları görünür kılmaya çalıştığım minyatür bahçeler tasarlamaya başladım" dedi.
Tasarımlarını web sitesinde sergilediğini kaydeden Özberk, bahçelerdeki bütün bitkilerin canlı olduğunu, mobilyalar da dahil olmak üzere kullandığı bütün objelerin doğal olduğunu bildirdi.
30 ve 16 santimetrelik bambu ya da seramik kaplarda bahçeler yaptığını söyleyen Özberk, bitkilerin sulanması, ağaç dallarının budanması ve çimlerinin düzenli olarak biçilmesi gerektiğini belirtti. Özbek "Yani gerçek bir bahçe ile kullanıcısı arasındaki ilişkiyi daha küçük bir ölçekte yaşayabilmenizi sağlıyor. Bahçelerdeki her ağacın etrafında minik bir dünya var. Bahçenizle ilgilenirken kısa bir süre için gerçek dünyadan kopup bu minik dünyanın parçası olabiliyorsunuz" dedi.
Özberk, minyatür bahçeler için en uygun mekanların, evlerin açık ya da kapalı balkonları olduğunu, kalorifer ve benzeri yollarla ısıtılan mekanları tavsiye etmediğini vurguladı.
Tasarımda kullandığı minyatür ağaçların çoğunlukla Türkiye’de yetişen bitkiler olduğunu, bakımı nispeten kolay olan bitkileri tercih etti.
Minyatür ebatlar
Emre Özberk, tasarım yaparken mümkün olduğunca yalın, türlerinin minik arketipleri gibi görünen mobilyalar elde etmeyi hedeflediğine işaret ederek, mobilyaların gerçeklerine kıyasla yaklaşık 1/35 gibi bir ölçeğe sahip olduklarını ve bunları özel bir vernikle suya dayanıklı hale getirdiğini söyledi.
Bir minyatür bahçenin yapım sürecinin, kullanılacak ağaç ve uygun ek bitkilerin bulunmasıyla başladığını, sonrasında tüm bu bitkilerin istenilen kompozisyona göre hazırlanması, ciddi kök ve gövde budamalarının yapıldığını ifade eden Özberk, tasarımda kullanılacak ahşap mobilyaların üretiminin de işin diğer boyutu olduğunu, tüm bu sürecin bazı bahçeler için 3-4 gün, bazıları için ise daha uzun bir zaman dilimine yayıldığını kaydetti. Özberk, bahçe tasarımlarını, Türk Patent Enstitüsü nezdinde de koruma altına aldığını belirtti.