Yüksek Mimar Emre Özberk minyatür bahçeler yapıyor!

Minyatür bahçeler yapan Emre Özberk (39) ve Ayşegül Uğurlu Özberk (36) çifti aslında yüksek mimar. Her ikisi de Türkiye'nin en meşhur mimarlık ofsilerinde çalışmış, ortak projelere imza atmışlar. Büyük şirketlere projeler yapan çiftin yaşamı Emre Özberk'in bitkilerin dünyasını keşfiyle değişmiş. Evdeki çalışma odasından balkonlara kadar bitkilerle dolmuş ev. Emre Özberk: "Evimiz çiçek bahçesi gibiydi. Çiçekli bitkilere karşı merakım gittikçe arttı. Çeşit çeşit bitkiler alıp onlara bakmaya başladık. Bitkilerle haşir neşir olurken birkaç tane bonsai aldık" diyor. Bonsailerin budanması dikkat gerektiriyor. Özberk ailesi de bonsailerle ilgilenirken bitkilere mesleki açıdan da bakmaya başlamış. Öncelikle Emre Özberk, küçük ağaçların etrafında güzel bir mekan oluşabileceğini düşünmüş: "Çok yoğun çalışıyorduk. İş dünyasından biraz olsun uzaklaşmak istedik. Yavaş yavaş bonsaileri yetiştirme fikri doğdu. Aldığımız bitkileri bonsai budama tekniklerini kullanarak budamaya başladık. Sonra da minyatür bahçe fikri ortaya çıktı. Mimar olduğumuz için tasarımlar yapmaya başladık. Ahşaptan çitler, sandalyeler, salıncaklar, minik mobilyalar tasarlayarak minik ağaçların etrafında nasıl gözüktüklerini denemeye başladık." 

MİMARLIK MI HOBİ Mİ? 

Çift kısa süre sonra seraları dolaşıp küçük ağaçlar yapılacak bitkileri aramaya koyulmuş. Binlerce bitki arasında küçük ağaç olabilecek bitkileri incelemeleri gerekmiş: "Bonsaiye aday olabilecek bitkileri arayıp bulmak asıl mesele." diyen Emre Özberk, "Binlerce bitki arasından dört-beş tane seçebiliyorsunuz ancak. Bitkinin genel gövdesi, gövdesiyle dalları arasındaki orantı ve başka etkenleri göz önüne alıyoruz. Özellikle minyatür bahçelerde ardıç, şimşir, berberis ve mazı seçiyoruz" diyor. Onlar sırf uygun bitkiyi bulabilmek için çeşitli gezilere katılmayı da ihmal etmemiş. Ama hayatlarında bir ikilem yaşamaya başlamış aile... Bir yanda profesyonel olarak yaptıkları meslekleri diğer yanda biraz daha amatörce ama severek yaptıkları hobi. Bir süre sonra minyatür bahçeleri yapabilmek adına işlerini bırakma kararı almışlar. Özberk ailesi evdeki küçük atölyelerinde minyatür ağaçlar, bahçeler yapabilmek için büyük emek sarf ediyor. Çünkü bitkinin seçilmesinden budanmasına, kabının ayarlanmasından hazırlanmasına, bitkinin o kaba alışmasından çimlerinin yetiştirilmesine ve mobilyaların hazırlanmasına kadar uzun soluklu bir iş bu. Haftalarca bitkinin kabına alışmasını sabırla beklemiş onlar. Azimle bakımlarını yapıp tasarımları oluşturmuşlar. İlk başlarda küçük ağaçların, minyatür bahçelerin mama kaplarında daha iyi yetiştiğini görünce kedileri Paspas'ın mama kabında yetiştirdikleri için minyatür bahçelerine Paspas'ın Bahçeleri adını vermişler ve patentini almayı da ihmal etmemişler. 

DÜNYAYA AÇILDILAR 

Yedi yıldır sürdürdükleri minyatür bahçeler çevreden hem çok ilgi görmüş hem de şaşkınlıkla karşılanmışlar. Evlerindeki biriken minyatür bahçeleri arkadaşlarına akrabalarına hediye etmeye başladıktan bir süre sonra o kadar çok talep olmuş ki, sonunda paspasinbahceleri.com sitesini açıp evlerindeki atölyede yaptıkları minyatür bahçeleri satmaya başlamışlar. Ama dönüm noktaları New York Times'ın doğa muhabirinin minyatür bahçelerini haberleştirmesi olmuş. Ayşegül Özberk: "Haberimiz çıkınca İngiltere başta olmak üzere, Fransa, Almanya ve Hollanda gibi ülkelerden minyatür bahçelerimize ilgi gösterildi" diyor. Türkiye'nin dört bir yanından da minyatür bahçelere talep var. Doğum günleri, evlenme yıldönümleri, yılbaşı geceleri için minyatür bahçeler hediye ediliyor. Son dönemde trend ise evlilik teklifleri için minyatür bahçelerin kullanılması. Evlerindeki küçük atölyelerinde çalışmalarını sürdüren çift, özellikle iş hayatının stresinden bunalan, binalar arasında sıkışmış hayatlar yaşayan insanların minyatür bahçeleri alarak yeşile duydukları özlemi gidermeye çalıştıklarını söylüyor. Onlar evlerindeki küçük atölyelerinden, sosyal medyayı ve interneti kullanarak dünyaya açılmaya devam ediyor. 

Sabah