Mimarlar Odası 13 Şubat'ta halka açılıyor!
Mimarlık ve kent sorunlarında, ,ilk akla gelen örgütlerden olan Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 13 Şubatta gerçekleştireceği 44.Olağan Genel Kurulu’nu halka açıyor.
Mimarlık ve kent sorunlarında, ,ilk akla gelen örgütlerden olan Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 13 Şubatta gerçekleştireceği 44.Olağan Genel Kurulu’nu halka açıyor. Çok sayıda protokol davetlisinin yanında, kent alanında çalışan akademisyenlerden, Prof.Dr.Cevat Geray, Prof.Dr.Ruşen Keleş, Prof.Dr.İlhan Tekeli, Prof.Dr.Cemal Taluğ, Prof.Dr.Aziz Konukman, Prof.Dr.Mehmet Tunçer ve bir çok akademisyende davetliler arasında.2 yıl süresince yürütülen kent ve mimarlık mücadelesinde, halkın sorunlarında ilk başvurduğu kurumlardan olan Mimarlar Odası Ankara Şubesi, yolu kent ve mimarlık sorunlarında kesişen Ulus Esnafı,Saraçoğlu Mahallesi sakinleri, Dikmen Vadisi halkı, Çayyolu Halkı ile de Genel Kurulda buluşacak.
Konuyla ilgili açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan “60.yılın birikimiyle, Mimarlar Odası Ankara Şubesi bilimin ve tekniğin gücüyle, kent ve mimarlık mücadelesini halkla buluşturdu. Kolektif bir aklın ürünü olan bu süreçte herkesin katkısı var. Mimarlar Odası Ankara Şubesi , Mimarların Odası, Kentin Odası ,Herkesin Odası oldu. İki yıllık faaliyet dönemimizde ,Atatürk Orman Çiftliğinden, Saraçoğlu Mahallesine, İmrahor Vadisinden, Ulus Tarihi Kent Merkezine, TBMM Camisinden, İller Bankası’na, kültürel mirasımızdan, doğal mirasımıza, kültür sanat mekânları ve bir çok alanı kapsayan mimarlık alanında iktidarın ideolojisinin mekân üzerindeki baskısına tanık olduk.”dedi.
“Mimarlar Odası Ankara Şubesi bir nefes alanı bir demokrasi adası, bir aydınlanma mekanıdır.”
Candan şöyle devam etti. “Tarihsel bir dönemden geçerken Okulların, Adliye Saraylarının, Hükümet konaklarının, Osmanlı/Selçuklu olarak tasarlanmasının dayatılması, mimarın telif hakkının kaldırılarak, yapılı çevreye sorunsuz müdahale etme isteği, tüm varlıkların, rant aracı olarak görülmesi, mimarın tasarım özgürlüğüne müdahale edilmesi, ihale süreçlerindeki biat kültürün yaygınlaştırılması, mahkeme kararlarına uyulmaması, bütün bu ideoloji mekan ilişkisinin sonucu olarak karşımıza çıktı. İktidarın bu baskıcı, hukuksuz ve Cumhuriyetle hesaplaşma, kendi ideolojisinin izini bırakma, mekan aracılığıyla totaliter yaşam inşaasını, tarihte olduğu gibi ilk mimarlık gördü ve ilk refleksleri mimarlık ortamı verdi. Değerlerimize varlıklarımıza sahip çıkarken ilk elden iktidarla karşı karşıya kalmamızın, hedef gösterilmemizin tehdit edilmemizin, hakkımızda davalar açılmasının nedeni budur. Çünkü Mekan politiktir. Geleceğimiz,mimarlığımız, değerlerimiz ve yaşamlarımız tehdit altındadır. Politik olan bu durum hepimize aittir. Mimarlar Odası Ankara Şubesi bir nefes alanı, bir demokrasi adası, bir aydınlanma mekânıdır. Yüreği bizim yanımızda atan herkesi Genel Kurulumuza ve Mimarlar Odası’nın varlığına ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz”