Mimarlar Odası'ndan Sur'daki kamulaştırmaya tepki!
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, çok sayıda kültüre ev sahipliği yapmış ve onlarca kültürel değerin olduğu Diyarbakır Sur'da acele kamulaştırma yapılmasına tepki gösterdi.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, çok sayıda kültüre ev sahipliği yapmış ve onlarca kültürel değerin olduğu Diyarbakır Sur'da acele kamulaştırma yapılmasına tepki gösterdi. Konuya ilişkin basın toplantısı düzenleyen Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Sur'daki tarihi ve kültürel mirasın rant aracı haline getirilmesine ve insanların yerinden edilmesine karşı mimarlık ortamını mücadele etmeye ve ses çıkartmaya davet etti.
UNESCO'YA ÇAĞRI
"Ezan sesleriyle çan seslerini birbirine karışıtığı,kardeşlik tohumlarının ekildiği, onlarca kültüre ev sahipliği yapmış yüzlerce değer bırakmış, uluslararası ölçekte Dünya Mirası listesine girmiş bir coğrafyadan bahsediyoruz. UNESCO'yu ve bütün dünyayı Diyarbakır Sur'daki acele kamulaştırmaya karşı tavır almaya davet ediyoruz" diyen Canan, şunları söyledi:
"AKP hükümetinden sonra acele kamulaştırma bir anda hızlanmaya başladı ve yaklaşık 2 bin kez acele kamulaştırma yapıldı. 1978'den 2002'ye kadar 14 kez acele kamulaştırma yapılmış. 2002'den 2016'ya kadar yaklaşık 2 bin kez acele kamulaştırma kararı verildi. Ağırlıklı olarak enerji alanında verilen acele kamulaştırma, 2006 yılından sonra kentsel dönüşüm alanında verilmeye başlandı.
Son olarak kentsel dönüşüm alanında hepimizin içini acıtan 10 bin yıllık tarihi geçmişiyle Türkiye'nin Anadolu coğrafyasının çok önemli bir merkezi olan Diyarbakır Sur ilçesinde de neredeyse alanın yüzde 100'üne acele kamulaştırmayla el konulmuş durumda. Buradaki acele kamulaştırmanın nedeni aslında bir mülkiyetin el değiştirmesi ve herhangi bir şekilde direnişle karşılaşmadan insanları yerinden etmek."
Sur içindeki acele kamulaştırmanın İstanbul Sulukule ve Ankara'daki Ulus Tarihi Kent Merkezi'nde alman acele kamulaştırma kararıyla benzerlik gösterdiğini bildiren Candan, şöyle devam etti:
"Sur içinde hem simgesel anıtlar, hem de 600'e yakın gerçekten tescilli yapılar var. Mitanilerden başlayıp Bizans'a kadar onlarca kültüre ev sahipliği yapmış bir alandan bahsediyoruz. Bıı alan ne Diyarbakır ne Türkiye sınırları içindedir. Kültürel olarak dünya sınırları içinde ele alınması gereken bir alandır. Tarihi ve kültürel mirasın rant aracı haline getirilmesi ve yerinden edilmesi süreci sadece Mimarlar Odası'nın Diyarbakır Şubesi ve TMMOB Diyarbakır İKK'sına bırakılacak bir süreç değil. Buradaki Diyarbakır Surları ve Hevsel bahçeledi geçen yıl Dünya Miras Listesi'ne girdi. Bıı açıdan bütün mimarlık ortamının kültürel ve tarihsel birikimleriyle birlikte burada yaşanan bıı el koyma sürecine karşı ses çıkartması gerekiyor. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak biz ses çıkartıyoruz."
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Sekreter Üyesi Gökhan Yıldırım ise. "Tarihi doku kültürel yapı yaşanmışlıklar ve bir kültür katlediliyor. Oradaki insanlar bu maloz yığınları arasında yaşanmışlıklarını bulmaya çalışırken böyle bir süreçte hükümetin yaptığı işlemler çok yanlış. Orada yapılan hasar tespit çalışmaları halk ve STK'lardan görüş alınmadan yapılıyor. Hasar tespit çalışmaları tamamen halkın yararına değil hükümetin kar amacı doğrultusunda şekilleniyor. Ciddi bir şekilde ya TOKİ'leşme ya da rant amacını öngörüyoruz. İnsansızlaştırılacak ve tecir alanına dönüştürülecek" diye konuştu.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Sayman Üye Namık Kemal Kaya da hükümet yetkililerine "Acele kamulaştırmanın oradaki bir savaş sürecinden sonra ele alınması çok eııterans. Kentsel dönüşüm adı altında acele kamulaştırma yaptığın zaman oradaki insanların akıbeti ne olacak?" sorusunu yöneltti.
Ankara Başkent