Mustafa Kalaycı'dan konut satışında yabancı indirimi eleştirisi!
MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı konut satışında KDV'yi değerlendirdi. Kalaycı, yabancıya KDV istisnasını eleştirdi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa KALAYCI’nın, TBMM Genel Kurulunda görüşülen torba Kanun Teklifi üzerine yaptığı konuşmada “Esnaf Ahilik Sandığı ve vergi indirimi” ile ilgili gündeme getirdiği konulara dair basın açıklaması metnini bilgilerinize sunarız.
Esnaf Ahilik Sandığı kuruluyor
Esnaf Ahilik Sandığı kurulması yönünde çok önemli bir düzenleme yapılmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi, esnaf işsizlik fonu kurulmasını öteden beri gündeme taşımış olup iş yeri kapanan, sigortalılığı sona eren esnaf ve sanatkârlarımıza yeni bir iş kurması için destek olunmasını ve makul bir süre ödenek verilmesini sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak görmektedir.
Ahilik felsefesi, dürüstlüğü, güzel ahlakı, bilimi ve eğitimi esas alan öğretileri içermektedir. Ahilik, yardımlaşma, ihtiyaç sahiplerine destek olmak demektir. Ahilik, içinde bulunduğumuz çağın şartlarında unuttuğumuz ama sıkı sıkıya sarılmamız gereken değerleri bize hatırlatan bir esnaf geleneğimizdir. Bu itibarla, sandığın amaç ve faaliyetleri de ahilik felsefesine uygun olmalıdır. Ayrıca, iş yeri kapanan esnafın istihdamı için iş bulmaktan ziyade yeni iş kurabilmesi, işletme sermayesi imkânı verilmesi gibi uygulamalarla esnaflığını sürdürebilmesi esas alınmalıdır.
Esnafın prim oranı mutlaka düşürülmeli
Esnafın prim yükü çok yüksektir. Esnaf yüzde 34,5 oranındaki SGK primini ödeyemezken Esnaf Ahilik Sandığına yüzde 2 oranında ilave prim ödemekle karşı karşıya kalacaktır. SGK’nın esnaftan tahsil edebildiği primlerin tahsilat oranı yüzde 50 düzeyindedir. Esnaf prim borçlarını ödeyememektedir. Esnafın prim oranı mutlaka düşürülmeli, işverene sağlanan asgari ücret desteği esnafa da verilmelidir. Ayrıca, gelir vergisindeki asgari geçim indirimi esnaf için de uygulamaya konulmalıdır.
Esnafın, prim gün sayısında ve emekli aylıklarında eşitlik sağlanmalı
BAĞ-KUR’ludan emekli olması için 9.000 iş günü istenmekte, ancak aynı kurumun çatısı altında SSK’lılar 7.200 iş günüyle emekli olabilmektedir. Üstelik en düşük emekli maaşı BAĞ-KUR’luya bağlanmaktadır. AKP emekliler arasındaki maaş adaletsizliğini giderme vaadini yerine getirmemiştir. İntibak düzenlemesi olarak takdim kanunla sadece 2000 öncesi SSK emeklileri için kısmi bir iyileştirme yapılmış, diğerleri görmezden gelinmiştir. Yine, altmış gün prim borcu bulunan esnaf sağlık hizmetinden yararlanamamakta ama aynı durumdaki SSK’lılar faydalanabilmektedir. BAĞ-KUR’lulara yapılan haksızlıklar giderilmelidir.
Esnaf ve çiftçilerin geçmiş hizmetlerine borçlanma imkânı verilmeli
Bir başka sorun da geçmiş çalışmaların emeklilik hizmetine saydırılamamasıdır. Bu konuda mağdur olan pek çok esnaf ve çiftçi bulunmaktadır. Geçmişte BAĞ-KUR’a kayıt yaptırmamış olan vergi mükellefleri için vergi kayıt tarihi, diğerleri açısından ise sicile kayıt tarihleri esas alınarak geçmiş hizmetlerine borçlanma imkânı verilmelidir.
Çıraklık ve staj süreleri emeklilik hizmetine sayılmalı
Türkiye çıraklık ve mesleki eğitime daha fazla önem vermelidir. Bu kapsamda, çıraklık ve staj süreleri emeklilik hizmetine sayılmalıdır. Uygulamada bir sigortalılık olmaksızın geçen bazı süreler bile borçlanılabilmekteyken fiilî bir çalışmaya ve sigortalılığa dayanan çıraklık ve staj sürelerinin hizmetten sayılmaması haksızlığa, eşitsizliğe ve dolayısıyla mağduriyete neden olmaktadır. Mesleki eğitimin özendirilmesi amacıyla çıraklık ve staj süreleri hizmetten sayılmalı, geçmiş hizmetlere borçlanma hakkı verilmeli ve sigortalılık başlangıç tarihinde esas alınmalıdır.
Vergiye gönüllü uyumun başarıya ulaşması için indirim oranı artırılmalı
Vergisini düzenli beyan edip ödeyen mükelleflere gelir veya kurumlar vergisi üzerinden yüzde 5 indirim uygulanarak 1 milyon liraya kadar vergi indirimi yapılması konusu da düzenlenmektedir. Vergi alacaklarıyla ilgili sıkça çıkarılan af yasaları vergi sistemine olan güveni sarsmış, af konusunda toplumda sürekli bir beklenti ortamı oluşturmuş ve vergisini düzenli ödeyenler açısından haksızlığa neden olmuştur.
Ticari, zirai veya mesleki faaliyette bulunan gelir vergisi mükellefleri ile finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerindeler hariç kurumlar vergisi mükelleflerinden üç yıla dair beyannamelerini süresinde vermiş ve vergileri süresinde ödemiş olanlar bu vergi indiriminden yararlanabilecektir. Uygulamanın daha anlamlı hâle gelmesi açısından vergi indirim oranı artırılmalıdır.
Çalışanlar, vergi indirimi kapsamına alınmalı
Ülkemizde vergileri en düzenli ödenen kesim olan çalışanlar, vergi indirimi kapsamına alınmamıştır. Çalışanlar üzerinde adaletsiz ve ağır vergi yükü bulunmaktadır. Çalışanların aylıkları aydan aya azalmaktadır. Sanki yüksek gelirliymiş gibi asgari ücretlinin bile yıl içinde vergi oranı yükselmektedir.
Küçük esnaftan ve çalışanlardan daha az vergi alınması için gelir vergisi tarife dilimleri en azından enflasyon oranında yükseltilmeli, asgari ücretten vergi alınmamalı ve çalışanların asgari ücret kadar geliri vergi dışı bırakılmalıdır.
Konut satışında Hans’a vergi yok, Hasana vergi var
İş yeri ve konutların bedelinin yurt dışından getirilecek dövizle ödenmesi şartıyla yabancı uyruklu gerçek kişiler ile kurumlara ilk satışı KDV’den istisna edilmektedir. Esasen, yabancılara taşınmaz satışında millî güvenliğimiz açısından sınırlamaların yeterli olmadığı da dikkate alındığında konu daha da büyük önem arz etmektedir.
İş yeri ve konut satışında Türk vatandaşları KDV öderken yabancı uyruklulara KDV istisnası getirilmesi açıkça haksızlıktır, eşitsizliktir, vergi adaletsizliğidir ve Anayasa’ya aykırıdır. Mehmet iş yeri alırken KDV ödeyecek, Hasan konut alırken KDV ödeyecek ama George iş yeri alırken, Hans konut alırken KDV ödemeyecek. Türk vatandaşlarına verilmeyen bir hakkın yabancılara verilmesi asla kabul edilemez.
Ortadoğu