Necdet Tümer, Maltepe Gülsuyu'ndaki dönüşümü değerlendirdi!

Türkiye’de bir ilkin gerçekleştirileceği Maltepe Gülsuyu Mahallesi’nin Muhtarı Necdet Tümer, «Burayı satın almak isteyenler olursa onlara tavsiyem satmamalarıdır. Burada köprü bile yoktu, pazar yoktu Maltepe'ye yürüyerek pazara giderdik. Cefasını çektik sefasını da sürelim» dedi.

Maltepe'de Gülsuyu ve Gülensu mahalleleri imar planı ada bazlı olarak Maltepe Belediye Meclisi'nden geçti. CHP'li ve AK Parti'li üyelerin oy birliğiyle geçen planların ardından Maltepe Türkiye'de bir ilki gerçekleştirilmeyi hedefliyor. Bu ilk ise daha önce gerçekleştirilen dönüşümlerden farklı. Türkiye'de ilk defa ada bazlı olarak bir dönüşüm gerçekleştirilecek. Ada bazlı dönüşüm bir çok parselin bir araya geldiği büyük bir alanda döüşümü ifade ediyor. Dönüşüm planı son şeklini almasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne havale edildi. Mecliste gözler Büyükşehir Belediyesi'ne çevrilmişken her iki mahallenin vatandaşları da bu sıralar en çok 'şimdi ne olacak' sorusunu sormaya başlamış vaziyette. Mahalle sakinleri tarafından her ne kadar bu sorunun cevabı aransa da dönüşüm için düzenlenen toplantılarda vatandaşların bu konuda ne kadar bilinçli olduklarını da gözlemek mümkün. Biz de her iki mahallede yapılacak planlarla ilgili mahalle sakinlerinin görüşlerini almak üzere önce Gülsuyu Mahallesi sakinlerinin konuğu oluyoruz. Mahallede ilk olarak bir kahveye giriyoruz ve burada mahalle sakinleri bizi iyi bir misafirperverlik içerisinde karşılıyor. Mahalle sakinlerinin ardından bu seferde Gülsuyu Mahalle Muhtarı Necdet Tümer'in konuğu oluyoruz.

Arsayı briketle çeviren sahibi oluyordu

Siz mahalleye ne zaman geldiniz mahalleye geldiğiniz yıllarda Gülsuyu nasıl bir yerdi?  

Necdet Tümer: 1960 yılı Bayburt doğumluyum. 1969'da babam İstanbul'a gelmiş. Singer fabrikasında işçi olarak çalışmış. Daha sonra bizi yanına aldı. Bulunduğumuz gecekonduda önce kiracıydık daha sonra burayı satın aldık. Şimdi ise evliyim 3 çocuğum var. Eskiden Gülsuyu gecekondularla anılıyordu. Bir dönem ismi Horozköy olarak geçiyordu. Daha sonra Gülsuyu ismini aldı. 1950'li yıllarda burada taş ocakları var ve insanlar bu taşocaklarında çalışıyordu. Buraya vatandaşlarımız gelip yerleşmiş onlarda sonra hemşerilerini çağırmış.

Buraya ilk gelenler Bayburt, Erzincan ve Sivaslılar. O zamanlar burada bir arsayı briketlerle çeviren o yerin sahibi oluyordu. Çalışan kesim ikramiyeyi aldı 10 tane demir alır, çimento alır biriktirir evini yapardı. Vatandaşlarımızın yüzde 80'inin tapusu yüzde 20'sininde tahsis belgesi var yasal olarak hiç bir hakkı olamayan ev sahipleride var mahallemizde. Gülsuyu'nda aileler varlıklı değil Mahallenize nasıl muhtar olmaya karar verdiniz? Gülsuyu'nda öncelikle hangi sorunlar gündeme geliyor?

Babamın çalıştığı fabrikada bende 27 sene işçi olarak çalıştım. Daha sonra o fabrikadan emekli oldum. Emekli olmadan önce mahalleme muhtar olmayı düşünüyordum. 18 sene futbol oynadım, kaptanlık yaptım, sendikacılık yaptım beni tanıyorlardı mahalle sakinlerim ve destek verdiler bana. Mahalledeki sorunlara gelince hırsızlık burada azaldı uyuşturucu satanlar var mahallemizde ama emniyetimizin çalışmalarıyla bunlarda azalmaya devam ediyor. Gülsuyu'nun sadece 3'te biri imarlı. Kreş yok mahallemizde ve okul sayımız yetersiz.

Gülsuyu'nda yapı varlıklı kişilerden değil buraya iş bulup bir şekilde yaşayabilmek için gelen insanlardan oluşuyor. Biz hâlâ Anadolu kültürünü yaşıyoruz burada; düğün olur sokağımız kapatılır, cenaze olur o cenaze evine insanlarımız başsağlığına, yardıma koşar. 

En büyük amaç kimsenin zarar görmemesi

Türkiye'de ilk defa gerçekleştirilmesi planlanan ada bazlı dönüşümle deyim yerindeyse her iki mahallede baştan yaratılacak. İlk kez gerçekleşmesi planlanan bu projede vatandaşlar zarar görecek mi? Elbette burada zarar görecek vatandaşlarımızda olacak. Ama biz bu iş için yola çıkarken en az zararla bu işi nasıl yaparız diye düşündük. Aslında hedefimiz hiç kimsenin zarar görmemesidir. Bana göre hiç hak sahibi olmaya vatandaşlarımızda bir şekilde mağdur edilmemeli. Ama maalesef orman arazisine, park alanına, okul alanına ev yapmış olan vatandaşlarımız mevcut. Mahallede tapusu olanlarda var, tahsis belgesi olanlarda var, hak sahibi olmayanlarda var. Hak sahibi olmayan vatandaşlarımız için çözüm netleşmedi ama mağdur edilmeyecek. Toprak mı verilecek, daire mi verilecek bu net değil.

Gülensu muhtarlığı kültür merkezi olacak

Vatandaşın en çok sorduğu sorulardan bir tanesi ben ne kadar hak sahibi olacağım sorusu oluyor. Birde arsa simsarlarının türediğinden bahsediyorlar. Siz buna şahit oldunuz mu? Gülsuyu ve Gülensu planları bir yapıldığı için bizim planlarımız iki mahalle üzerinden yapılacak. 34 bin nüfusumuz var. Bunu 100 bin yapma şansımız yok. Burası imara açılınca donatı alanlarımızda olacak. Vatandaşlar arsa payına göre hak sahibi olacaklar. Mesela 60 metrekare üzerine vatandaş 5 daire çıkmış. Bu kişinin 5 daire alma şansı yok. Müteaahitle anlaşacaklar toprağın ne kadarsa o kadar hak sahibisiniz. Ortada arsa simsarları var mı sorunuza gelince Mesela Gülensu'da 3­4 parsel satın alınmış. Vatandaş satmış tapulu yerini. Biz burada kültürümüzü yaşıyoruz. Bizim bir lisemiz yok. Orhangazi'de Küçükyalı'da ki okullara gidiyorlar. Okul yeri, park, kreş yok, sağlık ocağımız yetersiz. Ada bazında çalışma ile belediyeye 46 dönüm yer kalacak. Bu donatı alanları buralardan çıkacak sinemamız, kültür merkezimiz olacak. Gülensu muhtarlığının yeri kültür merkezi olacak. Mahallede köklü bir kültürün olduğunu söylüyorsunuz. Ancak çeşitli nedenlerle vatandaşların yerleri ellerinden alınabilir mi? Yaşadığı yerden ayrılmak isteyen vatandaşlara ne söylemek istersiniz?

Bizler yolun yarısını geçtik. Şimdi bu planlar belediyemizden geçti. Duyumlarımıza göre büyükşehirdende bu planlar geçecek. Biz 2004'den 2015'e çok sayıda toplantı yaptık. 16 madde anayasamızdır dedik. Bunun çoğunu kabul ettirdik. Hedefimiz buradan kimsenin gitmemesi. Biz gökdelenleri onun için istemedik. Yatay bir yapılanma istedik. Madem bu iş birlikte geçti meclisten bizim kimseyi mağdur etmeme gibi gibi bir hedefi başarma imkanımızda var demektir bu. Vatandaşlarımız uyanık, neredeyse bir plancı kadar bilgi sahibi. Bu mahalle 2004'den bu yana bu işin uzmanı oldu. Vatandaşlarımızın neredeyse yüzde 90'ı artık bu işten haberdar. Yerlerinin değerli olduğunu da biliyorlar. Burayı satın almak isteyenler olursa onlara tavsiyem satmamalarıdır. Burada köprü bile yoktu, pazar yoktu Maltepe'ye yürüyerek pazara giderdik. Cefasını çektik sefasınıda sürelim.

VATANDAŞ DÖNÜŞÜME NE DİYOR?

Birliktelik bize olumlu yansısın Necati Kılıç: Benim altı kardeşim var bize bir daire verilirse bunu kabullenmem zor. Bizim dileğimiz burada yapılacak düzenlemede kimsenin mağdur edilmemesi. Planın hem Cumhuriyet Halk Parti'li hem de AK Parti'li meclis üyeleri tarafından geçmesi birliktelik açısından güzel. umarım bu birliktelik bize olumlu yansır.

Esnaf mağdur edilmemeli 

Murat Balcı: Eğer bir plan hayata geçirilecekse herkes gözönüne alınmalı ve ona göre planlar yapılmalı. Mesela ben esnafım ve esnaf olarak yarın ne yapacağımı düşünmeye başlamış vaziyetteyim. Elbette insanlarımız iyi şartlarda yaşasın ama esnafta mağdur edilmesin. Bunun cevabı verildiği takdirde esnafta ne yapacapını bilir.

Site hayatı bizi zorlar 

Fikret Aslan: Gülsuyu'nun manzarası bozuldu burada rant dönüyor. Çevremizde gökdelenler yükseliyor. Mahallede altyapı, ulaşım, sosyal donatı alanları yok hatta doğru dürüst bir parkımız bile yok. Bunları yapılması elbette bizleri memnun eder ama site içerisinde yaşamaya başlayan vatandaş buranın aidatını dahi ödemede zorlanır.

Kimse mağdur edilmesin

Hüseyin Tırpan: Burada herkes aynı şeyi söylüyor kimse mağdur edilmesin. Biz kimsenin mağdur edilmemesini istiyoruz. Mahallemizi her türlü zorluğuna rağmen seviyoruz. Bunun içinde mahallemizden gitmek istemiyoruz. Bütün vatandaşlarımızın dileğide bu. Biz aramızda konuşurken bunları konuşuyoruz. Toplantılarda hep aynı şeyi vurguluyoruz.

Planlar vatandaştan yana olmalı

Hüsamettin Özdemir: Meclisten geçen planlarla Gülsuyu'nun dönüşmesi mümkün değil. Burada halk mahale kültürüne alışkın. Burada dönüşümden sonra yaşam kolay olmayacak. Bu imar planında rant varsa, vatandaşlar bu planda mağdur edilecekse ben buna karşıyım. Aksine planlar vatandaştan yanaysa bu planların yanında durmamız gerekir.

Bir Fikirtepe bir Sulukule olmasın

Yusuf Hışım: Burada rant değil buranın insanları buranın dönüşümünden nasıl faydalanır diye düşünülmeli. Ayrıca diğer bir konuda burada dönüşüm yapılırken bizim üzerine para verip vermeyeceğimiz konusu. Mahalle sakinlerimiz konuyu tartışırken acaba Fikirtepe'de yaşanılanlar Sulukule'de yaşananlar bizim başımıza gelir mi diye konuşuyorlar.

Gazete İstanbul