Nişantaşı La Brise kapandı!
Restoran dünyasında yaprak dökümü... Hazan mevsimine de girmedik ama son üç gün içinde bu yazdığım kapanan üçüncü mekan haberi. İstanbul'un gerçek anlamda ilk Fransız Brasserie'si olan La Brise de kapılarını kapattı.
La Brise yedi yıl kadar önce Asmalımescit’te kapılarını açmış ancak Beyoğlu’nda masaların içeri alınması operasyonundan sonra Nişantaşı’na taşınmak zorunda kalmıştı.
La Brise’in mutfağının başında İstanbul’a North Shield Pub’ları kazandıran Teoman Hünal’ın Londra’da şeflik eğitimi alan kızı Esen Hünal vardı. La Brise, anlayışı, yemeklerinin kalitesi, içki çeşitleriyle gerçekten İstanbul’un özel, adı gibi Fransız esintili yemek canınız çektiğinde güvenle gidilecek restoranlardan biriydi.
NEDEN KAPANIYORLAR DERSİNİZ?
Neden öyleyse kapanıyor derseniz, benim de kesin bir cevabım yok. Ancak İstanbul’da şöyle bir sorun var. Gelir düzeyi çok yüksek olan yüzde 1’i dışarıda bırakacak olursak, haftada bir ya da iki kez dışarıda yemek isteyen insanlara bugünkü ‘lüks’ dediğimiz restoranların fiyatları yüksek geliyor.
Bu bir ülke gerçeği; ortalama 100, hadi biraz daha çıtayı yükseltelim 150 lira üstü bütçeleri zorluyor. Özellikle de yemek değilse bile içki fiyatları çok yüksek. Ki ben bir çok yerdeki yemek fiyatlarının da biraz aşağıya çekilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Meyhane, kafe, bar tarzı yerlerin lokantalardan daha iyi iş yapmasının nedeni bu. Bir salata ya da ortaya gelen atıştırmalıklarla fiyatı istediğiniz sınırlarda tutabiliyorsunuz. Ama bir lokantaya gittiğinizde başlangıç, ana yemek ve üstüne tatlı almanız gerekiyor. Garson zaten kalem kağıtla yanınıza geldiğinde öyle bir soruyor ki, tek bir tabak yemek söylemeye çekiniyorsunuz.
Restoran işletmecileri de böyle bir talepte kendi açılarından haklı. İşletme giderlerini, özellikle de fahiş kiraları başka türlü karşılamaları mümkün değil.
Bizde mülk sahipleri de dahil herkes kolay yoldan para kazanmak istiyor.
Radikal