O fay hattı için alarm verildi: 7'den büyük depremle domino etkisi olabilir!
Nature Scientific Reports dergisindeki bir araştırmada Kahramanmaraş depremlerini incelendi ve bir fay hattına dikkat çekilerek, 7'den büyük depremle domino etkisi olabileceğini söylendi.
6 Şubat Kahramanmaraş depremleri, dünyaca ünlü Nature Scientific Reports dergisinde bir araştırma şeklinde yer aldı. Çalışmada Hatay’da başlayıp Kızıldeniz’de Akabe Körfezi’ne kadar uzanan Ölü Deniz Fay Zonu’na vurgu yapıldı.
“Kahramanmaraş depremlerinin Ölü Deniz Fayı’nın yüzyıllardır süren sismik durgunluğuna olası domino etkisi: Kuzey Anadolu Fayı’ndan çıkarımlar” başlıklı çalışma kapsamında, 6 ülkenin tehlike altında olduğuna dikkat çekildi.
Habertürk'ten Kenan Butakın'ın haberine göre; Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden Prof.Dr. Erhan Altunel, ABD’de Pacific Gaz ve Elektrik’te görevde bulunan Jeoloji Uzmanı Doç. Dr. Özgür Kozacı, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nden Prof.Dr.Cengiz Yıldırım, Suriye Atom Enerjisi Komisyonu’ndan Reda Muhammed Sbeinati ve Strazburg Üniversitesi’nden Mustapha Meghraoui’nin yaptığı çalışmada önemli bulgular yer aldı.
Çalışmada, bulguların çoğunluğunun, Türkiye'de Antakya bölgesinden başlayarak batı Suriye, Lübnan, İsrail, Ürdün ve Doğu Mısır'a kadar uzanan 800 kilometre uzunluğa sahip bir fay zonunun önemli sismik tehlike altında olduğuna ve 7 ve üzerinde büyük depremlere karşı hazırlıklı olmayı gerektirdiğini açıkça gösterdiğine vurgu yapıldı.
Kuzey Anadolu Fayı ile Ölü Deniz Fayı arasındaki benzerliğin işaret edildiği çalışmada, 1939 Erzincan depremi ile 2023 Kahramanmaraş depremi arasında önemli benzerliklerin olduğu belirtildi ve "1939 depreminden sonra Kuzey Anadolu Fayı üzerinde belirli aralıklarla büyük depremler olmuş ve fay Marmara Denizi’ne kadar kırılmıştır. Benzer şekilde 2023 depreminin ardından Ölü Deniz Fayının da büyük depremler ile Ürdün’ün güneyindeki Akabe Körfezi’ne kadar kırılabileceği tartışma konusu olmuştur" denildi.
"6-9 yüzyıl süren sismik durgunluk göz önüne alındığında, 7 ve üzeri deprem potansiyelinin çok yüksek olduğu açıktır. Bu bağlamda, 6 Şubat 2023'teki kırığın Ölü Deniz Fay Zonu’nun (DSFZ) en kuzey ucuna yani Suriye sınırı ile Hatay Kırıkhan arasında uzanan Hacıpaşa Fayı’na doğru başarısız bir kırılma girişimini düşündürmektedir" bilgilerine yer verilen çalışmada, bu büyüklükteki deprem kırıklarının komşu faylara stres yükleyeceğine, bunun da yeterli stres birikmişse bir sonraki büyük fayın kırılmasına neden olacağına dikkat çekildi.
Araştırmada, "Benzer şekilde 6 Şubat 2023 depremi komşu Hacıpaşa Fayı'na stres yüklemiş ve kırılma potansiyelini yükseltmiştir. Hem arkeosismolojik hem de paleosismolojik rakamlar, Ölü Deniz Fay Zonu’nun kuzeyde yaklaşık 600 senedir ve güneyde 900 yıldan fazla bir süredir sismik şekilde sessiz olduğunu göstermektedir. Tıpkı Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda olduğu gibi, Ölü Deniz Fay Hattı’nda da benzer bir fenomen öngörüyoruz.
Bu fenomen, Ölü Deniz Fay Hattı’nın en kuzey ucundan başlayıp çeşitli aralıklarla güneye doğru giden, muhtemelen Akabe Körfezi'ne kadar uzanan, potansiyel şekilde 7 ve üzeri büyüklükte, yüzey kırığı oluşturan deprem dizisidir. Bu durum, Ölü Deniz Fay Hattı’nda içinde ya da kenarında yaşayan Türkiye'nin güney bölgesi, Suriye, Lübnan, İsrail, Ürdün ve Mısır'daki 30 milyon nüfusu dikkate alındığında dramatik sonuçlar doğuracaktır" denildi.
7'DEN BÜYÜK DEPREM OLABİLİR
Söz konusu araştırmada "Ölü Deniz Fay Hattı boyunca yüzyıllardır devam eden sismik durgunluk göz önüne alındığında, kademeli olarak deprem dizisini tetikleme potansiyeli bulunuyor. 10 kilometre genişliğindeki serbestleşen sıçrama, muhtemelen 7.8 büyüklüğündeki Kahramanmaraş depremi yüzey kırığını daha güneyde durdurmuştur.
Fakat, Ölü Deniz Fay Hattı’nın yani DSFZ'nin en kuzey kolu olan Hacıpaşa Fayı'na önemli bir stres yüklemiştir. Hacıpaşa Fayı 1408'den bu yana sismik olarak durgundur" denildi ve fayın 5-10 mm/yıl kayma hızı, aynı bölgede başka bir büyüklükte 7 ve üzeri bir depremin meydana gelme olasılığını artırdığı belirtildi.
Hacıpaşa Fayı kırıldığında, 600-900 yıldan uzun süredir sismik durgunlukta olan güneydeki komşu segmentleri de içeren bir deprem dizisini tetikleyebileceğinin altının çizilen çalışmada, "Rakamların çoğunluğu, Türkiye'de Antakya bölgesinden başlayarak batı Suriye, Lübnan, İsrail, Ürdün ve doğu Mısır'a kadar uzanan 800 kilometre uzunluğundaki bir fay zonunun önemli sismik tehlike altında olduğunu ve 7'yi aşan büyüklükteki depremlere karşı hazırlıklı olmayı gerektirdiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu artan sismik risk, olası yıkımı azaltmak için proaktif önlemlerin zorunluluğunu işaret etmektedir. Bölgenin kırılgan sosyoekonomik yapısı dikkate alındığında, bu sorunun ele alınmasının aciliyeti daha da artmaktadır" bilgileri yer aldı.
Faizler zirve yapsa da konut kredisi kullanımı 447.1 milyar TL'ye ulaştı!
Yüzde 25 kira sınırlaması bitti, fırsatçılar harekete geçti!