22 / 11 / 2024
fuzul

Ölüm halinde reşit olmayan çocuğa kalan miras!

Ölüm halinde reşit olmayan çocuğa kalan miras!

Ölüm halinde reşit olmayan çocuğa intikal eden gayrimenkulün vergilendirmesi nasıl yapılır? Ölüm halinde reşit olmayan çocuğa intikal eden gayrimenkulle ilgili kira geliri beyanı ve emlak vergisi yükümlülüğü usul ve esasları nelerdir?




Ölüm halinde reşit olmayan çocuğa kalan miras!

Ölüm halinde reşit olmayan çocuğa intikal eden gayrimenkulle ilgili kira geliri beyanı ve emlak vergisi yükümlülüğü usul ve esasları Gelir İdaresi Başkanlığının resmi internet sayfasında açıklanıyor:


1.Konunun Gelir Vergisi Yönünden Değerlendirilmesi 

Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70. maddesinin 1. fıkrasında; mal ve hakların sahipleri mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı sayılacağı hükme bağlanmıştır.


Diğer taraftan, anılan Kanunun 94 üncü maddesinde de, “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek mensupları zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemelere (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergisine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” denilmiştir.


Ayrıca, aynı maddenin 5-a bendinde, anılan Kanunun 70 inci maddesinde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkif edileceği hükme bağlanmış, 1.12.1999 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 99/13646 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile söz konusu ödemelerden yapılacak tevkifat nispeti %20 olarak belirlenmiştir.


Öte yandan, aynı Kanunun 86 ncı maddesi uyarınca tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş, gayrimenkul sermaye iratlarının gayrisafi tutarının, bu maddedeki tutarları aşması halinde, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.


Bu hükümlere göre, söz konusu gayrimenkulun (doktor muayenehanesi olarak) işyeri olarak kiraya verilmesi sonucu ödenen brüt kira üzerinden, kiracı tarafından, gelir vergisi tevkifatı ve fon payı kesintisi yapılarak, muhtasar beyanname ile ilgili vergi dairesine beyan edilmesi ve ödenmesi gerekmektedir. Elde ediler kira gelirinin 86 ncı maddedeki tutarı aşması halinde (Bu tutar 2002 takvim yılı için 6 milyar 650 milyon liradır.) ise bu gelirin elde eden tarafından yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edileceği tabidir.


Ayrıca, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 10 uncu maddesinde “Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir.


Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır. Bu hüküm Türkiye’de bulunmayan mükelleflerin Türkiye’deki temsilcileri hakkında da uygulanır.


Temsilciler veya teşekkülü idare edenler bu suretle ödedikleri vergiler için asıl mükelleflere rücu edebilirler.”denilmiştir.


Aynı Kanunun 12 nci maddesinde “ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar.” hükmü yer almaktadır.


Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 92 nci maddesinde; ölüm halinde beyannamenin ölüm tarihinden 4 ay içinde verileceği belirtilmiş; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 112 nci maddesinde ise ölüm gibi mükellefiyetin kalkmasını mucip haller dolayısıyla beyan üzerine tarh olunan vergilerin, beyanname verme süreleri içinde ödeneceği hükme bağlanmıştır.


Bu hükümlere göre, ölüm halinde mükellefin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni mirasçılara geçmiş ve murise ait gelirin, mirasçılar tarafından yıllık beyanname ile ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde beyan edilerek, gelire isabet eden beyanname verme süresi içinde ödenmesi gerekmektedir.


Bir başka ifade ile, ölüm tarihinden itibaren elde edilen kira geliri mirasçılara geçer ve bu gelir için beyanname verilmesi gerekirse, beyanname mirasçı adına mahkemenin tespit ettiği kişi tarafından kanuni temsilci sıfatıyla beyan edilir.


2. Konunun Emlak Vergisi Yönünden Değerlendirilmesi

4721 sayılı Medeni Kanunun 705 inci maddesinde “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur.Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” hükmü yer almaktadır.


Bu hüküm uyarınca vefat eden şahsın, sahibi bulunduğu binanın mülkiyeti vefat tarihinden itibaren mirasçılara intikal etmektedir.


1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun bina vergisinin mükellefini belirleyen 3 üncü maddesinde, bina vergisini binanın malikinin, varsa intifa hakkı sahibinin her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği belirtilmiştir.


Öte yandan, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 33/6 ıncı maddesinde bir bina veya arazinin taksim veya ifraz edilmesi veya mükellefinin değişmesinin vergi değerini tadil eden sebep olduğu belirtilmiştir. Ayrı kanunun 4751 sayılı kanunla değişik 23 üncü maddesinde bu kanunun 33 üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin dolması halinde değişikliğin vuku bulduğu bütçe yılı içerisinde, değişiklik bütçe yılının son 3 ayı içerisinde vuku bulmuş ise 3 ay içinde ilgili belediyeye emlak vergisi bildirimi verileceği, 9/(a) maddesinde de bina vergisi mükellefiyetinin 33 üncü maddenin (1) ila (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde, bu değişikliklerin vuku bulduğu tarihi takip eden bütçe yılından itibaren başlayacağı hükme bağlanmıştır.


Bu itibarla, annesi ve babası ölen 5 yaşındaki çocuğun, babasından intikal eden bina nedeniyle vefat tarihini takip eden bütçe yılından itibaren emlak vergisi mükellefi olması gerekmektedir.


Ancak, bu bina için çocuk adına emlak (bina) vergisi bildiriminin mahkemenin tayin ettiği kişi tarafından verilmesi ve tahakkuk eden emlak vergisinin de yine çocuk adına aynı kişi tarafından ödenmesi gerekir.



Ölüm halinde mirasçıların yapması gerekenler!


Geri Dön