23 / 12 / 2024

Özlem Denizmen ev alıp satacaklara önemli tavsiyelerde bulundu!

Özlem Denizmen ev alıp satacaklara önemli tavsiyelerde bulundu!

Verdiği ipuçları ve mesajlarla son zamanların en popüler isimlerinden biri olan Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği Başkanı (FODER) Özlem Denizmen, tasarrufla ilgili altın değerinde bilgiler verdi.



“Tasarruf bizim genlerimizde var” diyen Denizmen, ev alacaklara ya da evini karla satmak isteyenlere önemli tavsiyelerde bulundu.


Türkler tasarruf konusunda bilinçli mi sizce?


Anneannelerimiz, babaannelerimiz tasarrufu bizden daha iyi yapabiliyordu. Ama tabi şunu da unutmamak gerek; o zamanlar internetten alışveriş, kredi kartı gibi tüketimi kolaylaştıran unsurlar yoktu. Büyüklerimizden öğreneceğimiz çok şeyimiz var. Sonuçta tasarruf bizim genlerimizde var. Bununla ilgili birçok deyimimiz var.  “Ak akçe kara gün içindir”, “Damlaya damlaya göl olur” gibi atasözleriyle büyüdük ama ülkece bugün geldiğimiz durum farklı. 1990'larda yurtiçi tasarruf oranımız yüzde 23,5 iken, 2000-2008 döneminde bu oran yüzde 17'ye, bugün ise yüzde 14,9'a geriledi. Gelişmekte olan ülkelerde ortalama tasarruf oranı yüzde 33.


‘4 SAATLİK EĞLENCE İÇİN 4 SENELİK BORCA GİRİYORLAR'

Tasarrufa nereden başlamalı?


İnsanoğlunun para ile ilişkisi gerçekten bir garip. “1000 lira ile geçinemiyorum” diyor, ama günde iki paket (ayda 500 TL) sigara içiyor.  Etrafına gösteriş yapmak için düğün organize edip dört saatlik eğlence için dört senelik borca giriyor. Şartlarına değil, komşusuna göre araba alıyor. Onu mutlu edeni değil, reklamlarda gördüğünü hayal ediyor. Maaşının iki katı fiyatındaki telefonlardan alabilmek için iki ay aç kalıyor. Tasarrufa kendimizden başlamalıyız. Bunu anlamak için en iyisi kredi kartı ekstremizi alıp, harcama kalemlerini tek tek inceleyip, değerlerimize uyumlu harcıyor muyuz ona bakmalıyız. Paramız sonsuz değil, önemli olan seçimleri doğru yapmak.


Çocuklara tasarruf bilinci nasıl aşılanmalı?


Çocuklara para eğitimi okulda değil, evde verilir. Sizin parayla ilişkiniz, tutumunuz ve konuşmalarınız çocuk için önemlidir. Çocuklar sünger gibidir. Siz kendinize beş ayakkabı alırken ya da kredi kartıyla yemek ısmarlarken, onun istediği bir şeye “Hayır” diyemezsiniz.


Çocuklar evde sizden ne görüyorlarsa, para ile ilk öyle tanışıyorlar. Duydukları değil, gördüklerinden öğreniyorlar. O yüzden en iyi para yönetim eğitimini, kendiniz iyi örnekler olarak verebilirsiniz


‘ODA SICAKLIĞINI 20 DERECEYE SABİTLEYİN'


Evde tasarruf için nelere yapılabilir? (Elektrik, su, ısınma gibi)


Çamaşır makinesi tek bir çalıştırmada yaklaşık 176 litre su harcar. Makinenizi haftada bir kez az çalıştırın, yılda 9 ton su tasarruf edin. Gereksiz yere sifon çekmeyin. Ailenin fertleri günde bir kez amacı dışında sifon çekse, yılda 16 ton israf olur. Radyatörünüzü perdeyle örtmeyin, yüzde 15 oranında ısı kaybına neden olur. Termostat her 1 derece için yüzde 6 daha fazla tüketim yapar. Oda ısısını 20 dereceye sabitleyin. Kışın hırka giyersiniz. Komşularınızla konuşup anlaşın ve oturduğunuz apartmana dış cephe ısı yalıtımı yaptırın. Yaşamımızda hiç fark etmediğimiz, önemsiz gibi görünen fakat alt alta toplandığında çok ciddi bir yekun tutan 175 tasarruf önerisini kitabımda okuyabilirsiniz.


‘ALACAĞINIZ EVİN DEĞERİ ARTACAK MI?'

Ev almaya karar veren orta halli bir vatandaş ne gibi konuları gözden geçirip üzerinde durmalı sizce?


Ev almak belki de hayatımızdaki en büyük satın almalardan biri ve benim de çok tavsiye ettiğim bir şey. Başını sokacak kendine ait bir eve sahip olmak, kişiye huzur, güven, güç verir. Hayatımızdaki en büyük satın almalardan birini yaparken, doğru yer, metrekare, maliyet ve finansman olmazsa olmazlarımız. Ev almadan önce ne amaçla alacağınıza karar verin. Yaşamak için mi, yatırım amaçlı mı alıyorsunuz? Yaşamak için ise lokasyonun size uygun olması çok önemli. Yatırım amaçlı alıyorsanız, gelişen bölge mi, kira değeri mi? Bunların hangisi sizin için öncelikli?


Günümüzde aldığınız her evin değeri artmıyor. Hafiye gibi araştırma yapın.

Alacağınız evin değeri artacak mı? Kirası artacak mı?

Tayin/taşınma olasılığınız nedir?

Geliriniz ev kredisi borcuna yetiyor mu?

Kullanışlı ve güvenli bir yerde mi?

İşyerinize, okula, merkeze, toplu taşımaya uzaklığı nedir?

Doğal afetlere dayanıklı mı?

Belediyeden kaçak yıkım emri ya da kamulaştırılma ihtimali var mı? Hepsini kontrol edin, bunların eksikliği ekstra zaman ve para kaybı demek.



‘BİR EVİN SATILMA SÜRESİ 1-3 AY ARASINDADIR'

Evini satmak isteyen biri nelere dikkat etmeli? Kar etmek için neler yapmalı?


Evi satmaya karar verdiğiniz dönem çok önemli. Evin satılma süresi, piyasa şartlarıyla doğrudan ilişkili. Şartlara göre satılma süresi ortalama 1-3 ay arasındadır. Piyasanın canlı olduğu zamanlarda, eğer biraz da şanslıysanız bu süre bir ayın altına da inebilir. Evinizde uzun ve yüksek maliyetli tadilat ihtiyacı olması hem evin satış fiyatını düşürür, hem de evin kısa sürede satılmasını engeller. Özellikle ısınma ve yalıtım sistemi, banyo ve tuvalet kısmının iyi durumda olması satışı kolaylaştıran unsurlar.


‘ALACAĞINIZ EV METROYA YAKIN MI?'

Yatırım için ev almak her zaman akıllıca mı?


Ev satın alırken, evin yeri, bulunduğu bölgenin gelişmekte olan bir bölge olup olmadığı (kentsel dönüşüm projesi, yeni yerleşim, metro yapımı, AVM inşaatı…) fiyatların ve kiraların ne hızla yükseldiği, konumu, merkezi olup olmadığı, ulaşım olanakları gibi çeşitli faktörleri iyice değerlendirin. Bugünkü koşullarda Türkiye'de bir evin satış bedeli yaklaşık 16-17 yıllık kira bedeline eşit. Buna fiyat/kira oranı deniyor. Yani Türkiye'de fiyat/kira oranı = 17, tabii ki bu bir ortalama… Fiyat/ kira oranı arttıkça sizin evinizin fiyatı pahalılaşıyor demek.


Yeni kitabınız ‘Bolluk ve Bereket İçin Yer Aç' ile okuyucuya ne gibi önerilerde bulunuyorsunuz?


“Bolluk ve Bereket İçin Yer Aç” diğer kitaplarımdan biraz farklı. Ben bu kitapla okuyucumu bir iç yolculuğa çıkarmak istedim. O yüzden de “Bolluk için kendini, bereket için de tasarrufu keşfet” diyorum. Çünkü bereketi sağlayacak tasarruf kalemlerinin ne olduğunu kişi kendini tanımadan tayin edemez. Kişiler çoğu zaman harcamalarını kendileri için değil öteki kişiler için yapıyor. Dolayısıyla ben bu kitapta kişinin parayla olan ilişkisini sorgulatmaya, tüketim alışkanlıklarının gerçek sebeplerini buldurmaya ve 175 tasarruf önerisiyle de okuyucunun yaşamında hiç fark etmediği israf konularını göstermeye çalıştım. Böylece, önemsiz gibi görünen fakat alt alta toplandığında çok ciddi bir yekun tutan konuları hatırlatmak istedim. Ayrıca buradan şunu da söylemek isterim ki, bu kitabımın tüm telif geliri bir önceki kitabımda olduğunu gibi Darüşşafaka'ya, #OlmasadaOlur kampanyasına destek olarak gidiyor. Evet, bazı şeyler olmasa da olur ama eğitim olmazsa olmaz.  


Türkiye


Geri Dön