Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan 6 Şubat'ı hatırlattı: 'Bu kentteki tüm yapılar da yoruldu' dedi! Son dakika deprem uyarısı! 

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından 'Kentsel Dönüşüm ve Sürdürülebilir Şehirler Konferansı' gerçekleştirildi ve panelde alanında uzman konuşmacılar, önemli açıklamalarda bulundu. Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan da konferansta konuştu ve  Mersin’in yapılaşma alanlarının çok kötü olduğunun altını çizdi.

Sözcü Gazetesi'nde yer alan habere göre; Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, deprem yıkımlarının yüzde 65’inin sebebinin yerden gelen sorunlar olduğuna dikkat çekti ve şunları söyledi:

"Demek iyi yer seçeceksin. Kötü yerde iyi yapı yapılamaz. İyi yerde iyi yapı yer alıyor. Bütün sorun burada.

Mersin’in yerleştiği yer çok kötü. Adana’nın da öyle. Çok kötü yerde çok iyi yapı inşa etmek biraz zor. Mersin’i Çukurova üzerine yerleştirmek tarıma, beslenmeye, insanoğlunun geleceğine yapılan en büyük katliamdır."

HATAYLILAR, GAZİANTEPLİLER VE KAHRAMANMARAŞLILAR DA SİZ GİBİYDİ AMA GÖÇÜK ALTINDA KALDILAR

Mersin'in şehirleşmesinin yanlış olduğunu dile getiren Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, "100 yıl önce nüfusu 2 bin olan Mersin’in bugün nüfusu 2 milyon ve hala yükseliyor. Gördüğüm en güzel ve en çarpık yapılaşan şehir. Bir Türk olarak Mersin'le onur duyuyorum ve aynı zamanda utanıyorum" dedi. 

2-3 gündür sosyal medyada paylaşım yaptığının altını çizen Ercan, şu ifadeleri kullandı:

"Bunun ana sebebi buradaki insanların sağ kalmasının mücadelesini veriyoruz. Daha önce Hataylılar da Kahramanmaraşlılar da Gaziantepliler de siz gibiydi ancak göçük altında kaldılar. Zaman içinde gelişemiyor, geriye gidiyoruz. Oysa yeni deprem yönetmelikleri uyguladık. Dünyanın en iyi deprem yönetmeliği Türkiye’de. Ancak bu yönetmeliği uyguluyor musun? Gereklerini yapıyor musun? Sorun bizde."

MERSİN’İN ANA PROBLEMİ SIVILAŞMA VE AŞIRI ÇALKALANMA

Yapı denetim kuruluşlarının ‘Yer yapı denetim kuruluşu’ biçimine sokulması gerektiğine de dikkat çeken Övgün Ahmet Ercan, "Yer inceleme çalışmalarıyla hem yer incelenecek hem yapılarda denetleme olacak. Çünkü yıkımların yüzde 65’i yerden oluyor. Depremler yeri vuruyor. Yer yapı denetim kuruluşlarının aynı zamanda sigorta şirketi şeklinde çalışması gerekiyor. Bir sorun olursa bu kuruluşların yapının tüm sorumluluğunu üstlenmesi lazım" diye konuştu. 

Ercan, yıkımların kırık değil sarsıntılardan kaynaklandığına dikkat çekti ve şu açıklamayı yaptı:

"Mersin’den bir kırık geçmiyor ancak sarsıntı sebebiyleetkilenir. Solipompeipolis’i gezdik. Temellerine baktım bir kırık izi yok ancak yıkılmış.

-Adı Viranşehir. Peki ne yıkmış orayı? Ölüdeniz ya da Doğu Anadolu’daki bir depremin sarsıntısı sebebiyle yıkım olmuş. Bir yerde geçmişte belli büyüklükte bir deprem olduysa gelecekte o yerde yine meydana gelir.

-Demek ki gelecekte Soli’yi yıkacak büyüklükte bir deprem Mersin'e gelecek. O zaman Mersin’deki yer yapısının sarsıntıya karşı davranışının bilinmesi gerekiyor. Mersin’in ana problemi sıvılaşma ve aşırı çalkalanmadır.

-Bir yerde kaç katlı bina inşa edileceğine bilimsel yöntemlerle karar verilir. Belediye meclisi bu kat sayısına karışamaz, onaylar.

-Şehir plancıları bunun ardından şehri planlar. Ama şu anda meclis kararıyla planlanıyor, ölçüm yok. Hala yer inceleme çalışmalarında 60 sene önce çıkan Japon standardı kullanılıyor. Japonlar bunu çoktan terk etmiş."

6 ŞUBAT DEPREMLERİ MERSİN'İN BÜTÜN YAPILARINI YORDU

Deprem bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, şehirde öncelikle rezonans çalışması başlatılması gerektiğine vurgu yaptı ve 6 Şubat 2023 yılındaki depremin Mersin’in tüm yapılarını yorduğuna, özellikle Tece- Mezitli bölgesindeki yapılarda büyük yıpranmalar, çatlamalar ve ayrılmalar olduğuna, yapıların 12 rauntluk bir boks maçının 4 ya da 5 raundunu bitirmiş durumda olduğuna dikkat çekti. 

Ahmet Ercan, söz konusu açıklamasını şu ifadeleri kullanara tamamladı:

"İçinde küçük kırıkçıklar başladı. Artık yeni bir depremde 5’inci raunttan başlayan bir boksör yorgunluğunda olacak. Yer de yoruldu. Yerin eski özellikleri yok şu anda. En gevşek yerler deniz kıyıları. Deniz kıyısı geniş bir yeşil alan olmalıydı. Ondan sonra tek katlı evler arkasından 2-3 katlı evler, Toroslar’ın üzerinde de 10- 15 katlı evler olmalıydı. Mersin sıvılaşma haritasına bakınca kıpkırmızı. Binanın temeli sulak yerde olmayacak. Su yalıtımının birçok yapıda bohçalamayla yapılmadığını öğrendim.

-Paslanma başlamış. İnsandaki kemik erimesine benzer. Paslanma derecelerini Mersin’de bilmiyoruz. Ama bilmeliyiz. O yapılar depremde yıkılmaya aday yapılar. Onlar yıkılmadan bizim onları yıkmamız lazım."

Avrupa'da konut fiyatları ne oldu? İstanbul mu daha ucuz, Roma mı?

Konut sektörü hareketlendi, fırsatçılar harekete geçti!

Ev sahibi ve kiracılar dikkat! İşte kiracı tahliye sebepleri!