Kentsel Dönüşüm

Ruhsat alımlarının hızlanması dönüşüm sürecinin önünü açtı!

İki Design Group Kurucu Ortağı Murat Kader, "Eskiye oranla ruhsat alımları kolay ve hızlı. Kentsel dönüşüm süreci yapılaşmanın elbette ki önünü açtı." açıklamasında bulundu.

İki Design Group, geçen yıl 2 milyon metrekarelik tasarım gerçekleştiren bir mimarlık ofisi. Ofiste 90 mimar çalışıyor. Gündemde çoğu yine kent merkezinde veya çeperindeki kentsel dönüşüm projeleri bulunan ofis, toplam 22 proje üzerinde çalışıyor. Örneğin, "Gaziosmanpaşa Kentsel Dönüşümü" bunlardan biri. Sanayi alanı olarak uzun yıllar faaliyet gösterdikten sonra atıl kalan Cendere'deki "Vadistanbul" da bir diğer projeleri. "Azerbaycan'da şantiyesi devam eden Gümrük Akademileri, Bursa Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu, Adana'nın en büyük karma kullanım projesi tasarımı, Kocaeli Danca'da marina, hastane, eğitim kurumlan ve sosyal donatı alanlan da, yeni bir uydu kent de gündemimizdeki projelerden bazıları" diyen, uluslararası alanda 42 ödül sahibi Murat Kader, geleceğin star mimarlarının bu coğrafyadan çıkacağını söylüyor. İki Design Group Kurucu Ortağı Murat Kader ile kentsel dönüşümde sürdürülebilirlik üzerine konuştuk. 


Türkiye'de ilk kez mahalle ölçeğinde yeşil sertifikasına aday olan Piyalepaşa projesinden biraz bahseder misiniz? Mahalle ölçeğinde yeşil sertifikası nedir? 

Piyalepaşa'da Türkiye'nin özel sektör tarafından gerçekleştirilen ilk ve en büyük kentsel dönüşüm projesi olan Piyalepaşa İstanbul, 82 bin metrekare arazi üzerinde geliştiriliyor. Proje konut, ofis alanı, otel ve 550 metre boyunca uzanan alışveriş sokağından oluşuyor. Proje bir mahalle yaratma çabasının yanı sıra LEED for Neighborhood Development sisteminde "altın" seviyesinde sertifikasyon hedefliyor ve Türkiye'nin mahalle ölçeğindeki ilk sertifika adayı. Aynca projedeki üç ofis binasında LEED Core & Shell ve otel binasında LEED New Construction sistemine göre "altın" seviyesinde sertifika alınması hedefleniyor. Bu amaçla, proje paydaşları ile çeşitli hedef ve strateji belirleme toplantıları gerçekleştiriyoruz. 


LEED-ND (LEED for Neighborhood Development) sisteminde mahalle ölçeğinde yağmur suyunun peyzaj sulamada kullanılması, ısı adası etkisini azaltmak için tüm çatılarda ve teraslarda SRİ değeri yüksek açık renkli kaplama malzemeleri, bodrum kat otoparkları, kamuya açık rekreasyon alanlan ve sosyal donatılar, araç ve yaya yolu genişlikleri, bina yüksekliklerine göre optimize edilmesi ve farklı konut tipolojileri sağlanarak, farklı gelir grupları için konut imkanı yaratılması kaynak kullanımı açısından alman kararlardan birkaçı. Ayrıca tüm binalarda kullanılacak su armatürleri ve vitrifiyeler de su tasarruflu olacak. Bu uygulamalar ile binanın su tüketiminin EPA (Environmental Protection Agency) standardına oranla otel ve ofis binalarında en az yüzde 40 daha tasarruflu hale getirecek. 


Kentsel dönüşümde "yeşil" kavramı sizce nerede? 

Kentsel dönüşüm alanlarının tasarım süzgecinden geçirilerek kentsel donatılarla güçlendirilmesi, açık ve yeşil alanların yaratılması, halk için sosyal ve kentsel hizmetlere erişim sağlamakta güvenliği artırır. Bu zaten yapılan terkler, planlarla uyumlu yeşil alan ve sosyal donatı hesabının dönüşüm alanlarına yansıtılması ve  bazen de imar bonusları şeklinde teşvik edilen açık alan yaratımı, dönüşüm alanlarının yeni bina yapım teknolojileri sayesinde daha az karbon üreten malzemelerle buluşması vb. konularda başlı başına bir iyileştirme hareketidir. Sertifikasyon sistemleri kriterlerinin gerektirdiği gibi enerji verimliliği, yenilenebilirlik ve yerel malzeme konusunda hassas, daha ulaşılabilir, daha fazla açık alan yaratan projeler için kentsel dönüşüm iyi bir platform sağlar. Piyalepaşa İstanbul dönüşüm sürecine girerken bu imkanı değerlendirebildi. 


Piyalepaşa İstanbul projesi hangi net metrekare satış fiyatlarıyla, ne zaman görücüye çıktı? 

Piyalepaşa İstanbul projesinde lansmana özel metrekare birim fiyatı 8 bin TL'ydi. Şimdi ise 10 bin TL'nin üzerinde. Projenin görücüye çıkması aslında 2015'in mart ayında MIPIM ve Dubai Cityscape fuarlarında oldu. Fakat satışa sunulması Kasım 2015'te proje satış ofisinin açılışı ile başladı. 


Ulaşılan satış rakamı nedir? Satışların ne kadarı yabancılara yapıldı? 

Ulaşılan satış rakamı 353, bu satışların yüzde 3'ü yabancılara yapıldı. 


Bir röportajınızda, "Türkiye mimari açıdan deneysel alan oldu" diyorsunuz. Bu deneylerin kente maliyeti sizce de ağır olmayacak mı? 

Eskiye oranla ruhsat alımları kolay ve hızlı. Kentsel dönüşüm süreci yapılaşmanın elbette ki önünü açtı. Tüm bu gelişmeler de mimarlar için çok farklı boyutlarda, kapsamlarda, fonksiyonlarda yeni proje üretebilme şansı yarattı. Burada ustalaşma, uzmanlaşma imkanı ortaya çıkar. Ben bu açıdan daha önce tecrübe şansı elde edememiş genç mimarların veya hayal edip gerçekleştirilememiş projelerin önünün açıldığını düşünüyorum. Ayrıca Avrupa'ya oranla Türkiye'nin inşaat sektöründeki devingenliği genç mimarlar için çok güzel bir fırsat. Bir projenin kağıt üzerindeki hali ile gerçek hayata geçirilişi sırasında büyük deneyim ve tecrübe kazanılıyor, eminim uygulama yapan meslektaşlarım bunun anlamını daha iyi kavrayacaktır. 


Piyalepaşa İstanbul projesinin, yer aldığı Beyoğlu semtine uygunluğu açısından taşıdığı özelliklerden bahsedebilir misiniz? Özellikle İstanbul'da "semte uygunluk" konusunda projelerde nelere dikkat edilmeli? 

Piyalepaşa İstanbul, çevresindeki kültürel ve tarihi değerleri koruyup geliştirmek ve şehre kazandırmakta dolaylı ama etkin işlev üstleniyor. Proje, Mimar Sinan'ın ustalık dönemi eseri olan Piyalepaşa Camisiyle mekansal ve simgesel bir diyalog kurup yapıyı yalnız bırakmıyor. Onun yeni bir mekansal kurguda, bir kentsel odak olmasını amaçlıyor. Diğer bir ifadeyle, Piyalepaşa Camisi'ni yakın çevresiyle ele alıp kente kazandırmak, tarihi ve kültürel sürdürülebilirlik hedeflendi. Piyalepaşa Camisi ve külliyesinin bir meydan ve toplanma yeri oluşu, tasarım yaklaşımına pek çok yönden katkı sağlıyor. Kademeli cepheleri, geniş saçakları, cumbaları, havuzları ve iç avlu sistemiyle şehre ve semte yakışan nostaljik bir proje olarak tasarlandı. Bölgenin tarihi geçmişi göz önüne alınarak, mimari dokunun Anadolu ve Selçuklu mimarisine uyumuna büyük özen gösterildi. İstanbul'un hızla yapılaşan kontrolsüz şehirleşmesinde bu bölgenin siluet değerleri geçen zaman zarfında çoğunlukla ihmal edilmişti. Projenin konu olduğu alanın Tarihi Yarımada'daki Süleymaniye Camisi'yle ve güneydoğuda Galata Kulesi'yle ilişkisi çalışılarak, İstanbul'un tarihi değerleri karşısında kendini alçakgönüllü kılması tercih edildi. 


Kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birlikte örneğin üç katlı binaların yanına 30-40 katlı devasa projeler yapılabildiğini görüyoruz. Bunun "sırrı" nedir? 

Bu kat yükselişlerinin başlıca sebepleri artan kent yoğunluğu ve kentsel dönüşüm ile ortaya çıkarılmaya çalışılan donatı terklerinin yapılaşmada daralmaya, öte yandan yükselmeye ihtiyaç doğurması. Bu noktada karşımıza çıkan asıl sorun kentsel dönüşümün bütüncül bir eyleme dönüşememesi ve parçacıl veya bina bazında uygulanması. Bir mimarın tasarladığı bir alanda eğer üç katlı yapılarla 30 katlı yapılar yan yana bulunacaksa bile birlikte değerlendirilmesi, bir bütünün anlamlı parçalarını oluşturması, birlikte oraya ait bir doku ortaya atması tercih edilir. Fakat maalesef eksiğimiz bütüncül yaklaşamamak, özellikle kentsel dönüşüm konusunda kent ölçeğinde projeler yapamamanın yarattığı sorunlardan yalnızca biri bu. Üstyapıda üç ve 30 kat ayrımı nasıl olumsuz bir his yaratıyorsa bu sorun maalesef altyapıda da çok daha fazla soruna yol açıyor. Sosyal dokuya ve sosyal alanlara da olumlu yansıyabilmesi adına kentsel dönüşümde ölçek önem kazanıyor.


Fortune