22 / 11 / 2024
fuzul

Sebepsiz zenginleşme davasında ispat yükü!

Sebepsiz zenginleşme davasında ispat yükü!

Bir kimsenin mal varlığında haklı bir nedene dayanmaksızın, başkasının zararına meydana gelen zenginleşme, sebepsiz zenginleşme oluyor. Peki, buna karşılık açılan sebepsiz zenginleşme davasında ispat yükü kimde oluyor?




Sebepsiz zenginleşme davasında ispat yükü!

Bir kimsenin mal varlığında haklı bir nedene dayanmaksızın, başkasının zararına meydana gelen zenginleşme, sebepsiz zenginleşme oluyor. Bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü oluyor.


Ancak bir başkasının malvarlığından veya emeği dolayısı ile zenginleşmediği gerekçesi ile alacak davacıya verilmiyor, verildiyse de geri istenebiliyor. Bu durumda sebepsiz zenginleşme davasında ispat yükü davalıda oluyor.


Kanunen borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebiliyor. Buna karşın zamanaşımına uğramış bir borcun ifasından veya ahlaki bir ödevin yerine getirilmiş olmasından kaynaklanan zenginleşmeler geri istenemiyor.


Ayrıca sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlü oluyor.


Zenginleşen, zenginleşmeyi iyiniyetli olmaksızın elden çıkarmışsa veya elden çıkarırken ileride geri vermek zorunda kalabileceğini hesaba katması gerekiyorsa, zenginleşmenin tamamını geri vermekle yükümlü oluyor.


T.C

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

ESAS NO: 2010/14-222 

KARAR NO: 2010/234 

KARAR TARİHİ:28.04.2010 


ÖZET : Dava, tapulu taşınmazın haricen satın alınması sebebiyle tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek yapılan ödeme tutarının tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı, davacının kendisine parayı gönderdiğini ( maddi vakıayı ) ikrar etmiş; ancak, bu paranın davacı tarafından ileri sürülen payın harici satışı karşılığı değil de başka bir nedenle ( yani önceki pay satışından kaynaklanan başka bir hukuki ilişkiden dolayı ) gönderildiğini savunmuş olması Hukuk Genel Kurulu görüşmeleri sırasında bağlantısız bileşik ikrar olarak nitelendirilmiş olup, burada ikrarın bölünebileceği, davalının davacı tarafından ödenen parayı başka bir nedenle aldığı savunmasını kanıtlaması gerektiği kanaatine varılmıştır. 



DAVA : Taraflar arasındaki "Tapu iptali ve tescil,olmazsa tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çatalzeytin Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 3.3.2009 gün ve 9-9 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 6.10.2009 gün ve 6971-10403 sayılı ilamı ile; 


( ... Dava, tapulu taşınmazın haricen satın alınması sebebiyle tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek yapılan ödeme tutarı 38.500 TL.nin tahsili istemlerine ilişkindir. 


Davalı iddia edilen satışın varlığını kabul etmemiş, davacının banka havaleleri suretiyle gönderdiğini bildirdiği 38.500 TL.nin kendisi tarafından taşınmazın daha önce yapılan hisse satışı, kira parası karşılığı ve tamirat bedeline karşılık alındığını, sözlü satış sebebiyle kendisine ödeme yapılmadığını, açılan davanın reddini savunmuştur. 


Mahkemece dava reddedilmiştir. 


Hükmü davacı temyiz etmiştir. 


1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 


2-Yukarıda belirtildiği üzere davalı, davacı tarafından yapılan havalelerin satış bedeli sebebiyle değil başka hukuki ilişkiler nedeniyle alındığını savunmuştur. Taraflar arasında davacının gönderdiği 38.500 TL.nin davalı tarafından alındığı, çekişme konusu olmadığı, davalı bu paranın başka hukuki sebeplere dayalı olarak alınmış olduğunu savunduğuna göre bu hususları ispat yükü davalıya düşer. 


Mahkemece davalının savunmasında belirttiği nedenlere ilişkin delilleri istenip toplanmak, yasal yönteme uygun kanıtlanırsa davayı şimdiki gibi reddetmek, aksi halde davacının yaptığı havaleler sebepsiz kalacağından bunların tutarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsiline karar vermek olmalıdır. İspat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek istek eksik inceleme ve araştırma ile reddolunduğundan karar bozulmalıdır... ), 


Gerekçesiyle dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 


Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: 



KARAR : Davacı vekili, çekişmeli 3 parsel sayılı taşınmazdaki binada bulunan davacının kardeşi davalının paydaşı olduğu dükkana ait payın, sözlü satım sözleşmesi ile davalının teklifi üzerine haricen müvekkili tarafından satın alınıp hisse bedelinin 38.500 YTL olarak davalıya kızı vasıtasıyla gönderildiğini, ancak davalının tapu kaydını devre yanaşmadığını ileri sürerek; tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, olmazsa müvekkilinin ödediği bedelin tahsilini istemiştir.


Davalı ise, davacı kardeşine aynı taşınmazdaki başka bir payını sattığını, bedelini ilerde alacağı emekli ikramiyesi ile ödeyeceğini söylemesine rağmen ödemediğini, kızı aracılığı ile gönderdiği paranın da önceki bu borçlarından bir kısmı olduğunu, davacıya sonradan başkaca bir pay satmadığını, taşınmazın taksiminin de söz konusu olmadığını bildirmiş; davanın reddini savunmuştur.


Mahkemece, tapulu olan taşınmazda harici satıma değer verilemeyeceği gerekçesi ile tapu iptal ve tescil isteminin reddine; tazminat istemi hakkında ise "her ne kadar davacının yatırdığını bildirdiği 38.500 YTL bedelin alındığı davalı tarafından kabul edildi ise de bedelin başka bir borç nedeniyle gönderildiğinin ileri sürülmesi karşısında,bu ikrarın vasıflı ikrar olduğu ve ispat yükünün davacı da bulunduğu, davacının da bu iddiasını kanıtlayamadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.



Sebepsiz zenginleşme dava dilekçesi örneği!




Işıl Seren KESKİN/Emlakkulisi.com





Geri Dön