24 / 12 / 2024

Şehsuvarbey Sokağı geleneksel İstanbul mimarisini yaşatıyor!

Şehsuvarbey Sokağı geleneksel İstanbul mimarisini yaşatıyor!

Sağlı sollu bitişik nizam 40 ahşap evden oluşan ve UNESCO Dünya Mirası Alanı içinde yer alan Şehsuvarbey Sokağı, ahşap yapı kültürü ve sunduğu doyumsuz perspektifle geleneksel İstanbul mimarisini yaşatıyor.



TOKİ Haber'de yer alan habere göre Şehsuvarbey Sokağı, geleneksel İstanbul mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak hâlen varlığını koruyor. Şehrin, geçmişe dair sakladıklarına örnek niteliği taşıyan sokak, eski fakat canlı hâliyle dünden bugüne taşınan gizli bir güzelliği yaşatıyor.

Sultanahmet'te Çemberlitaş durağında tramvaydan inip yürüyerek önce Klod Farer Caddesi, ardından yokuş aşağı Dizdariye Medresesi Sokağı ve Sokullu Mehmet Paşa Cami-si’nin yanından Kadırga Meydanı'na varınca meydanın en güzel sürprizi Şehsuvarbey Sokağı çıkıyor karşınıza.

40 AHŞAP EV SOKAĞA ZARİFÇE SIRALANIYOR

Şehsuvarbey Sokağı'nın taş kaplı yolunun her iki tarafına tam 40 ahşap ev zarifçe uzanıyor. Çoğu iki katlı, birkaçı tek veya üç katlı rengârenk evler, cumbaları sarıdan maviye, bejden yeşile, beyazdan eflatuna birbiriyle uyumlu renkleriyle bütünlük oluşturuyor. Bazı evlerde cepheler kısmen zarar görmüş olsa da her biri özgün ve ilk günkü çizgilerini koruyor. Sokağı özgün kılan yanı 150-200 yıl öncesinin geleneksel OsmanlI mahalle yaşamını âdeta bugüne taşıması. Sokakta gezdikçe sıcak komşuluk ilişkilerine tanık oluyoruz. Camdan bize merhaba diyen, bizi evinde ağırlamak isteyen sokak sakinlerine rastlıyoruz. Sokağın sonu ise içinde gösterişli bir mermer heykel bulunan Cundi Parkı'na açılıyor. Önceden futbol sahası olan parkta, milli takıma kadar yükselen çok iyi futbolcular yetişmiş. Bunlardan en ünlülerinden birine, Mehmet Oğuz'a, namıdiğer Büyük Mehmet'e Kadırga Spor Kulübünde rastlıyoruz.

Sokağın cazibesi film yapımcılarının da ilgisini çekiyor. TRT'de gösterime girecek olan Vuslat isimli dizinin çekim ekibi, dizi kahramanının yaşadığı mahalle olarak bu sokağı ve çevresini seçmiş. Daha önce Çemberimde Gül Oya, Karagümrük Yanıyor, Yalan Dünya ve Elveda Derken dizilerine, bazı sinema filmlerine ve reklam filmlerine de ev sahipliği yapan sokak, Sultanahmet'e gelen turistlerin de uğrak yeri.

Şehsuvarbey Sokağı'nı bu denli cazip kılan, birlikte gezdik ve çalışmalarında neden bu restore edilip güz yüzüne çıkarılmış olma- sokağı seçtiğini sorduk. Sokaktaki binalası. ikinci Grup Tarihi Eser statüsünde bulu- rın tescilli, ikinci grup tarihi eser olduğununan evler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) kuruluşu KUDEB (Koruma Uygulama Denetim Bürosu) tarafından, Mimar Dr. Şimşek Deniz öncülüğünde restore edildi.

Restorasyondan önce hayli harap görüntüsü olan evler, Şimşek Deniz'in 2009'da evlerin önünden geçerken "Bu sokak böyle kalmamalı" diyerek aldığı inisiyatifle yeniden şehre kazandırıldı. O dönemde İBB'ye bağlı KUDEB'in Başkanı ve aynı zamanda kurucusu olan Dr. Şimşek Deniz, yenileme için KUDEB'İ devreye aldı. Deniz, 2009 ve 2010 yıllarında Süleymaniye, Zeyrek, Sulukule ve Kadırga'da toplam 120 ahşap evin restore edilmesini de sağladı.

Şehsuvarbey Sokağı'nı Şimşek Denizle
ve UNESCO'nun dünya mirası alanında bulunduğunu hatırlatan Deniz, sokağın çok özel bir mimariye sahip olduğunu dile getiriyor. Dünyanın hiçbir kentinde ahşap yaşam alanı bulunmadığının altını çizen Deniz, "45'e yakın ülke gezdim, şehir merkezinde ahşap yaşam görmedim. Dünyada ahşap evler genellikle bağ evleri ya da dağ evleri şeklinde yapılmıştır. Hiçbir ülkede kent merkezinde İstanbul'daki gibi yoğun bir ahşap yaşam alanı yok, İstanbul'da. Tarihi Yarımada'da var ve bu yüzden Dünya Miras Alanı seçildi" diyor.

Şimşek Deniz, Şehsuvarbey Sokağı'nın özgün mahalle yaşamı dokusunu koruyan, İstanbul'un ender sokaklarından biri olduğunu belirterek şunları aktarıyor:

"Sokağın tamamen ahşap olması, arada üç beş katlı apartmanlarla kesilmemesi bizim için çok önemliydi. Cephe düzeni bozulmamış, betonarme bina içermeyen, sadece dışı değil, taşıyıcısı da ahşap olan evler içeriyordu. Böyle bir perspektif veren bir sokak Ba-lat'ta veya Zeyrek'te de yok. Özgün ahşap yapıların yanı sıra mahallenin kültürel dokusu da etkili oldu. Burada evlerin yapıldığı dönemin özelliklerini hâlâ görüyoruz. Komşuluk ilişkileriyle bozulmamış bir mahalle havası sunuyor."


Geri Dön