23 / 11 / 2024
fuzul

Tarihi Hacı Halit Ağa Konağı yıkılmayı bekliyor!

Tarihi Hacı Halit Ağa Konağı yıkılmayı bekliyor!

Eskişehir’in Mihalıççık ilçesine bağlı olan Gürleyik Mahallesi'nde bulunan Tarihi Hacı Halit Ağa Konağı yıkılmaya yüz tuttu. 1997 yılında çökmeye başlayan tarihi konağın yıkık hali görenleri düşündürüyor.




Eskişehir’in Mihalıççık ilçesine bağlı olan Gürleyik Mahallesi'nde yer alan ve yıkılmaya yüz tutan Tarihi Hacı Halit Ağa Konağı onarılmayı bekliyor.

Milliyet Gazetesi'nde yer alan habere göre, Gürleyik Mahallesi'ndeki 1800’lü yıllarda Hacı Halit Ağa tarafından inşa edilen konak, yıkılmayı bekliyor. İçerisinde tarihi barındıran, Türk misafirperverliğinin ve Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan konağın giriş kapısı üstünde ve yanlarında bulunan cumba dikkat çekiyor. 

Milliyet Gazetesi'nde yer alan habere göre, konumu itibariyle köyün her yerinden görülebilen ve 1997 yılında çökmeye başlayan tarihi konağın yıkık hali görenleri düşündürüyor. Bakımsızlıktan dolayı adeta can çekişen tarihi yapıyla ilgilenilmesi için de gerekli yere başvurular yapılırken Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırılmıştı. Binanın hamam tarafında bulunan duvarı da göçme tehlikesi yaşarken 2 salon ve 6 odada bulunan tavan ve duvar işlemeleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Konağın göçtüğü 1997 yılından bu yana mücadele içinde olduklarını söyleyen Halit Gürsoy, bu durumun kendisini çok üzdüğünü ifade ederek, "‘Biz bundan sonra, ‘Konağı verdik, ne olursa olsun’ demiyoruz. Ama Kültür Bakanlığımız inşallah bunu yatırım programına alır, bu tarihi eseri yaşatırız. Ben her gelişimde üzüntü içindeyim çünkü anılarım var. Her odasında, her işlemesinde anılarım var. Ben Safranbolu’ya gittim, Beypazarı’na gittim bu işlemeleri orada görmedim. Her odanın kendine göre işlemesi vardı. Bu özellikler yok oldukça içim parçalanıyor. İnşallah yetkili makamlar bunu dikkate alır diye düşünüyorum. Gürleyik aynı zamanda İç Anadolu’nun doğa harikası ve kültür mirasımız, tarihsel mirasımız ve doğal mirasımız var. Eğer başarabilirsek İç Anadolu’da açık doğa tarih kültürünün sesi olur'' ifadelerini kullandı.

Kültür miraslarına dikkat edilmesi ve korunması gerektiğini ifade eden Gürsoy, “Ben her zaman şunu savunmuşumdur ülkemizde, kültür mirası bırakmak kadar kültür mirasının değerini bilecek nesiller de önemli. Biz feodal aile yapısından yetiştiğimiz için büyüklerimizin yanlışlarını söyleyemedik, ama ben bunu sadece burada değil, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde gördüm. Ne yazık ki, tarihi eserlerimiz içler acısı. Yani ülkemizde tarihe bakış açısı şudur, ‘Şu kadar konak var’ dediğiniz zaman vatandaş önce diyor ki, ‘Temelinde altın var mı?’ Doğa denilince, ‘İyi mangal yapılır mı’ anlayışı bitince ancak biz bu eserlerin ve doğanın değerini biliriz” dedi.


Geri Dön