TCMB Haziran sonrası faiz indirimi beklentisi oluşturdu!
Doların, TL karşısında 5 aylık yükselişine son vererek düşüşe geçmesi, seçimler sonrasında da bu trendin devam etmesi halinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz indirimine gidebileceği beklentilerini gündeme getirdi.
Geçen yılın aralık ayında yükselişe geçen ve 24 Nisan 2015'te 2,7433 ile tarihi zirvesini gören dolar/TL'nin, son bir ayda düşüşe geçerek 2,56 sınırına gerilemesi, yaklaşan seçimler öncesinde piyasalarda pozitif hava yarattı. Buna ek olarak, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) son toplantı tutanaklarının faiz artırımı için haziran sonrasına işaret etmesi de pozitif havayı destekledi.
Ekonomistler, dolar/TL'deki gerilemenin seçim sonrasında da devam etmesi ve yeni hükümetin yapısal reformlara ağırlık vermesinin enflasyonu pozitif etkileyeceği ve TCMB’ye faiz indirimi konusunda hareket alanı kazandıracağını ifade ediyor.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar Müdürü Cem Eroğlu ise TCMB'nin mayıs ayı Para Politikası Kurulu toplantısında beklentilere paralel olarak faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmediğini anımsattı.
Kurul'un, döviz kurlarında yaşanan oynaklığa işaret ettiğini ve para politikası kararlarının enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olduğunu belirttiğini aktaran Eroğlu, "Bu bağlamda, kurda yaşanan düşüşün seçim sonrasında da devam etmesi, piyasa faizlerinde geri çekilmenin yaşanması ve Fed'in faiz artırımının eylül, hatta aralık ayına erteleneceği algısının kuvvetlenmesi halinde, TCMB'nin hazirandan sonra yeniden faiz indirimine gitmesinin gündeme gelebileceğini düşünüyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Eroğlu, bu süreçte enflasyon gelişmelerinin yanı sıra kur ve faizlerdeki hareketin TCMB'nin faiz kararlarında belirleyici olacağını sözlerine ekledi.
- "Kısa vadede dolar/TL'de 2,50'nin altı görülebilir"
Odeabank Başekonomisti İnanç Sözer ise seçimler atlatıldıktan sonra ekonomi yönetiminin piyasa dostu bir yaklaşım sergileyeceğini ve Türkiye'de yatırımcı algısının hızla düzeltileceğini ümit ettiklerini söyledi.
Seçimlerin ardından yatırımcı algısı yenilenip onarılır ve yapısal reformlar kararlılıkla hayata geçirilebilirse TL'nin değerlenebileceğini ve tekrar 2,40 seviyelerine kadar dahi gelebileceği öngörüsünde bulunan Sözer, "Eğer işler böyle devam ederse, küresel konjonktür, Türkiye'ye yapısal reform yapma ve yatırımcı algısıyla birlikte potansiyel büyümesini artırma konusunda ciddi bir manevra alanı bırakıyor. Bunlar gerçekleştikçe Türkiye'de önümüzdeki dönemde faiz indirimi için de sınırlı bir imkan doğabilir. Ancak kısa vadede değil. Kısa vadede öncelikle makro ekonomik istikrarın güçlendiğini ve güçlenmesi için hükümetin ciddi bir çaba sarf edeceğini herkesin idrak etmesi gerekiyor" diye konuştu.
Sözer, yabancı yatırımcının yanı sıra yabancı basında bir algı dezenformasyonu olduğunu vurgulayarak, öncelikle bunun tersine çevrilmesi gerektiğini kaydetti.
Hükümetin yeni dönemde yapısal reformlar ve potansiyel büyümeyi artırarak enflasyonu kalıcı bir şekilde düşürebileceği yönündeki düşüncelerini paylaşan Sözer, şöyle devam etti:
"Biz üçüncü çeyrekte petrol fiyatlarındaki düzeltme beklentimiz ve yüksek baz etkisiyle Türkiye'deki enflasyonun yüzde 6'ya, hatta gıda fiyatlarındaki düzeltmenin hızına göre yüzde 6'nın dahi altına gelebileceğini düşünüyoruz. Son çeyrekte baz etkisinin enflasyonu bir parça daha yukarı çıkaracağını ve tekrar yüzde 6,8'ler civarına geleceğini tahmin ediyoruz ama gıda fiyatları burada kritik risk faktörü olarak izlenmeli. Eğer Gıda Komitesi çok ciddi adımları kısa sürede atabilir ve böylece gıda enflasyonunu hızla tek hanelere indirebilir ise, faiz indirimi beklediğimizden daha erken gerçekleşebilir.
Burada iki önemli koşul var. Bunlardan ilki yeni dönemde hükümetin, ekonomi yönetiminin potansiyel büyümeyi artıracak adımlar atacağına herkesin ikna olması gerek. İkincisi de son 1,5-2 yıldır bozulan yatırımcı algısını yönetmek için ciddi bir çaba sarf etmemiz gerek. Bu yönde sinyaller geldikçe zaten TL değerleniyor. Seçimlerden sonra da ekonomi yönetiminde bu konuda bir bilinç oluşacağı varsayımı altında önümüzdeki dönemde faiz indirimi için yer olduğunu düşünüyoruz."
Sözer, gelecek dönemde gerçekleştirilecek reformların önemine işaret ederek, kısa vadede dolar/TL'de 2,50'nin altının mümkün gözüktüğünü dile getirdi.
Ancak bu gerilemenin kısa süreli olabileceğine dikkati çeken Sözer, "Çünkü küresel konjonktür ve jeopolitik risklerde artışlar görüyoruz. Bunlar TL'deki değerlenmenin önünde bariyer oluşturacaktır. TL şu an aşırı değersiz seviyede. TL'yi bu aşırı değersiz seviyeden uzaklaştıracak ve makro temellerle uyumlu hale getirecek şey; yatırımcı dostu politika aksiyonları olacaktır. Bunun için de seçimden sonraki zamanın güzel bir fırsat sağlayabileceğini düşünüyorum" yorumunu yaptı.
AA