Tekfen, cirosunu 5 yılda 10 milyar TL'ye çıkaracak!

Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin, Tekfen Grubu’nun müteahhitlik, tarımsal sanayi ve gayrimenkul geliştirme gibi temel sektörlerinde faaliyet gösteren, 15 bin çalışanı ve 5 milyar lira cirosu olan, halka açık bir şirketler topluluğu olduğunu söyledi.

Gigin, holdingin 60. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen davette basın mensuplarına yaptığı konuşmada, “60 yıl önce 3 değişik denizden gelen delikanlı Feyyaz Berker, Nihat Gökyiğit ve rahmetli Necati Akçağlılar’ın kurup büyüttüğü bu aile şirketinin bugün halka açıklık oranı yüzde 44 mertebesinde ve bu oranla BİST’te hisseleri bulunan benzer şirketler arasında en fazla açıklık oranına sahip şirketler arasındayız. Dolayısıyla artık bir aile şirketinin ötesinde Türkiye’nin bir şirketi hatta global şirketi olduk demek istiyoruz” dedi.

Gigin, Tekfen Grubu’nun 2017-2021 arasındaki 5 yıllık dönemde temkinli bir strateji ile cirosunu 5 milyardan 10 milyar liraya çıkarmayı hedeflediğini söyledi.

Grubun faaliyetlerini taahhüt, tarımsal sanayi ve gayrimenkul geliştirme sektörlerinde yoğunlaştırdığını ifade eden Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin, müteahhitliğe ilişkin şöyle konuştu:

Petrol etkiledi...

Müteahhitlikte çevre ülkelerde çalışmadıkları yer kalmadığını belirten Gigin, petrol fiyatlarının düşmesiyle iptal edilen projeler nedeniyle Türkiye’ye odaklandıklarını söyledi. Gigin, şöyle konuştu:

“TÜPRAŞ projesini başarı ile tamamladık. TANAP boru hattı projesinin 510 km‘lik bir kısmını aldık. 4-5 tane büyük proje bağladık. Bu yıl içinde Ankara-İzmir hızlı tren projesinin Uşak (Banaz) Afyon arasındaki altyapı işlerini TANAP’ın kompressorler ihalesini aldık.

Yakın zamanda ise aldığımız 5 yeni proje bizleri çok mutlu etti. Birincisi Bakü’de Maliye Bakanlığı binası; Socar Tower’dan sonra yapacağımız bir başka landmark bina olacak. İkincisi, Aramco’nun Cidde Yanbu arasındaki ürün pipeline işi. Üçüncüsü Star Rafinerisi’nde ham petrol ve kocker üniteleri elektromekanik projesi. Dördüncüsü ise Katar’da; 2005 yılından bu yana birçok altyapı ve endüstriyel proje üstlendik. 6 projeyi teslim ettik 7’sini tamamlama aşamasındayız.

Beşinci proje ise, Mersin-Tarsus Bölgesi’nde birbirine yakın iki sahada gerçekleştirilecek 4 milyar m3 kapasiteli yeraltı doğalgaz depolama tesisleri.”

‘İş güvenliği önceliğimizdir’

Türkiye’de yaşanan iş kazalarının büyük kısmının önlenebilir iş kazaları olduğunu ifade eden Murat Gigin, “Biz projelerimizi emanet ettiğimiz arkadaşlarımıza şunu söylüyoruz. Sana sabahleyin evinden emanet edilen işçiyi akşam evine sağ salim göndermek senin sorumluluğundadır. Bizim bütün yönetim toplantılarımızın birinci maddesi iş ve işçi sağlığıdır. İşin zamanında yapılması gibi güvenle yapılması da önemli” dedi.

Gigin, şunları söyledi: “Taahhüt grubu şirketleri, tüm bu faaliyetleri gerçekleştirirken çalışanlarına, üçüncü şahıslara, gelebilecek zararları en aza indirmeyi; çevre bilinciyle hareket etmeyi; SEÇ ve Kalite performansı ile uluslararası standartlara uyum sağlamayı birincil öncelik olarak görüyor.”

Tohumda ciddi gelişme var

TOROS markasıyla Türkiye’nin en büyük özel sektör tarım sanayi kuruluşu olduklarını belirten Gigin, “Tarımla ilişkimiz sadece gübreyle sınırlı değil. Gübrenin yanı sıra tohum, fide ve fidan üretimimiz var” şeklinde konuştu. 

Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin, “Patates yumrusunda ve muz fidan üretiminde ülkemizin en büyük üreticisiyiz. Doku kültürü tesislerimiz var. Burayı geliştirip Ar&Ge merkezi haline getiriyoruz. Kividen, cevize, çaydan lavantaya kadar birçok bitki üzerinde çalışıyoruz. Hızlandırılmış bir metodoloji olarak bitki moleküler bioteknoloji konusunda, ülkemiz gen kaynaklarına sahip çıkarak, bu değerlerinizi tohum ıslahında kullanacağız” dedi.

Milliyet

Haber Hürriyet'te şu şekilde yer aldı

MÜTEAHHİTLİK, gayrimenkul geliştirme ve tarımsal sanayi alanlarında faaliyet gösteren Tekfen, 60’ıncı yılını kutluyor.

Tekfen Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin, 2017-2021 arasındaki 5 yıllık dönemde cirolarını 5 milyardan 10 milyar liraya ulaştırmayı hedeflediklerini söyledi. Bugüne kadar petrol, gaz ve petrokimya sektörlerinde daha çok yurtdışında faaliyet gösterdiklerini ancak bundan sonra Türkiye’de daha çok iş yapacaklarını vurgulayan Gigin, “Petrol fiyatlarının 140 dolarlardan 40–50 dolara düşerken, haliyle petrol üreten ülkelerdeki birçok ilgi duyduğumuz proje ya ertelendi yahut da iptal oldu. Bu imkanlar azalınca Türkiye’ye odaklanmaya başladık. TÜPRAŞ projesini başarı ile tamamladık, TANAP boru hattı projesinin 510 km‘lik bir kısmını aldık. Bu yıl 4-5 tane büyük proje bağladık” dedi.

11 YILDIR KATAR’DA

Tekfen’in son dönemde yurtdışında yeni projeler aldığını anlatan Gigin, şöyle konuştu: “Bunlardan birincisi Bakü’de Maliye Bakanlığı binası; bu bina Tekfen’in Socar Tower’dan sonra yapacağı bir başka landmark bina olacak. İkincisi, Aramco’nun Cidde–Yanbu arasındaki ürün pipeline işi. Üçüncüsü Star Rafinerisinde Ham Petrol ve Kocker üniteleri elektromekanik işleri. Dördüncüsü, ise Katar’da. Tekfen Katar’da yedinci işini yapacak. Taahhüt altında 11 yıldır Katar’da 2.4 milyar dolarlık iş yapan Tekfen, ‘Al Khor Expressway’ otoyol projesi için işveren Katar 2.1 milyar dolarlık sözleşme de imzaladı. Katar’da bugüne kadar 6 projenin teslimatını yaptık. Mersin-Tarsus Bölgesi’nde birbirine yakın iki sahada gerçekleştirilecek 4 milyar m3 kapasiteli Yeraltı Doğalgaz Depolama Tesisleri işinde de Tekfen’in 723 milyon Euro’luk payı var.” 

Toros markasıyla Tekfen, yılda 2 milyon ton gübre üretiyor. Türkiye’nin toplam gübre üretiminin yüzde 30’unu grup tek başına karşılıyor. Güvenlik konusundaki endişeler, azotlu gübrelerin patlayıcı olarak kullanıldığının ortaya çıkması nedeniyle Tekfen de sıkıntı yaşıyor. Gigin, “Güvenlik konusundaki endişeleri yüzde 100 anlamakla ve hak vermekle birlikte, sonbahar gübresi olarak azotlu gübre kullanılmadığı takdirde 2017 tarım rekoltesinde kalite ve tonaj düşmeleri olacağı endişesini taşıyoruz” diyor. Toros Gübre dahil Türkiye’de gübre üreten fabrikalar haziranda gelen yasaklamanın ardından üretime devam ediyor ancak satamıyor. Gübre içindeki amonyum nitrat yüzde 34.5 olduğu zaman patlayıcı sınıfına giriyor. Türkiye’de azotlu gübrede kullanılan nitrat yüzde 30-31 seviyesinde. Murat Gigin ve CEO Osman Birgili’den, 1 Kasım’da TÜBİTAK, İçişleri Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve tüm üreticilerin örneklerini verdiği bir patlama testi yapılacağını öğreniyoruz. Bu test sonucunda yüzde 26 nitrat içeren gübrelerin az patlayıcı olduğu ispatlanırsa satışına izin verilecek.

Hürriyet